Zonguldak Valisi Erdoğan Bektaş, Zonguldak Ticaret ve Sanayi Odası'nın (ZTSO) 100. Yıl Zirvesi'nde Zonguldak ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Zonguldak'ın kömürden önce olmadığına, kömür para ettiğinde Zonguldak'ın öne çıktığını, kömür itibar kaybettikçe Zonguldak'ın geri gittiğini ve çok göç vermeye başladığını belirten Vali Erdoğan Bektaş, "Biz çeliği 2 buçuk liraya satıyoruz. Avrupalı alıyor onu işlemden geçiriyor bize 600 liraya geri satıyor. Bu arada bir şeyler yapabilmemiz lazım. Hamallıktan, ırgatlıktan bıktık..." dedi. TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu'na ve salonda bulunan iş adamlarına seslenen Vali Erdoğan Bektaş'ın konuşması salonda büyük alkış aldı. Vali Bektaş'ın konuşmasından satır başları şu şekilde; "Ben Zonguldak'ta çok eski değilim, burada birinci yılımı ancak doldurdum. Meslekte biraz eski olmamızdan kaynaklanıyor olmalı, kuşlar alayla uçar... Beraber yürümenin getirilerinin değerini bildiğim için uyuma dikkat ediyorum ve burada zorlanmıyorum. Burada çok uyumlu, girişimci ve çalışkan bir TSO Başkanımız ve Yönetim Kurulu Üyeleri var. Onlarla birlikte uyum içerisinde Zonguldak için çalışıyoruz.

"KÖMÜR PARA ETTİKÇE ZONGULDAK ÖNE ÇIKMIŞ, KÖMÜR İTİBAR KAYBETTİKÇE ZONGULDAK GERİ DÜŞMÜŞ"

Burada sözü de geçti. Zonguldak dışarıdan bakıldığında nasıl görünüyor? Sayın Başkanımız bize İnagöl'ün mobilyada yaptığı işi yapın dedi. Demek ki dışarıdan o gözüküyor. Halbuki burasının daha derin, daha kapsamlı ve daha şuurlu gerçekleri var. Zonguldak kömürden önce yoktu, kömürle beraber var olmuş ve kömürün bütün sorunlarını birebir yaşamış ve Türkiye Sanayisi ile bire bir yaşamış bir şehir... Kömür para ettikçe Zonguldak öne çıkmış, kömür itibar kaybettikçe Zonguldak geri düşmüş. Kömür çıkarma maliyeti arttıkça Zonguldak gerilemiş. Yani coğrafyanın bize bahşettiği bu nimetin hem varlığını yaşıyoruz hem de yine bu coğrafyanın başımıza açtığı dertlerle mücadele ediyoruz. Zonguldak gerçekten coğrafyanın başımıza aştığı dertlerle mücadelede oldukça zor bir yer. Her şeyi kömüre bağımlı bir hale getirdiğinizde zaten tek boyutlu bir ekonomi, bir hayat ve bir tarih de kurulamıyor. Kurulamayınca da eninde sonunda aksıyor, başınız derde giriyor ve ciddi anlamda göç veriyor. Çok ciddi anlamda göç veriyor.

"100 YIL BOYUNCA BÜTÜN TÜRKİYE'YE İŞ, AŞ, EKMEK DAĞITAN BİR ŞEHİR ŞU ANDA GÖÇ VERİYOR"

Zonguldak 100 yıl boyunca bütün Türkiye'ye iş, aş, ekmek dağıtan bir şehir... Şu anda ne yapıyor? Göç veriyor. Burada bir soru işareti var. Biz gerçek potansiyelimize yaklaşmakta sıkıntı yaşıyoruz. Kömür ne işe yarıyor? Çeliği eritmeye yarıyor. Çelik cevherinin işlendiği Türkiye'nin 3 büyük tesisinden 2'sinin yanı başımızda olduğunu görüyoruz. Erdemir ve Kardemir... Çelik geçmişte, bugün ve yarın değerini kaybetmeyecek, yitirmeyecek olan bir malzeme ve bizler bunu biliyoruz. Çeliğin özellikle ülkemiz için üretilmesinde ve geliştirilmesinde Zonguldak kadar katkısı olacak olan başka bir yer de bilmiyoruz. Bizim aslında esas varlığımız çelik... Biz eskiden Bartın, Karabük ve Zonguldak bir aradaydık. 2 büyük çelik tesisi ile arkasında palazlanan Filyos Limanı ve Endüstri Bölgesi var. Büyük bir potansiyel hayal ediliyor. Hayal artık gerçekleşiyor.

"ALLAH BU COĞRAFYAYI NE İÇİN YARATTIYSA ONU BULUP DEĞERLENDİRMELİYİZ"

Başkanım saatine bakıyor ama birkaç laf edeceğim. Her zaman bu ekibi bulamayız. Dışardan istiyorum ki burasının gerçek potansiyeli ne ise o görülsün. Allah bu coğrafyayı boşuna yaratmamıştır. Bir şey için yaratmıştır ve o şeyi bulup, onda uzmanlaşıp dışardan bakanlara bunu göstermemiz lazım. Yoksa hiç iyi gitmiyor Başkanım. Bizim bilimsel olarak, ekonomik olarak geleceğe dönük sektörler olarak gerçekçi adımlar atmamız gerekiyor.

"HAMALLIKTAN, IRGATLIKTAN BIKTIK"

Filyos Çelik Havzası adını verdiğimiz büyük bir kümelenme projesini hayal ediyoruz. Bunun alt başlıkları var. Zonguldak'ta Maden Makinaları Kümesi diye bir yapılanma içerisindeyiz. Girişimcilerimizi bulduk, mantığını kurduk hatta ilk ürünlerimizi verdik. Kümelenme ortaklık demek değildir. Bunun oturması lazım. Küme mensupları bireysel girişimcilerdir ve içlerinde rakiplerdir. Ama dışarıya karşı ortak dayanışma ile üstünlüklerini oluştururlar. Biz bu bölgede çalışmalarımızla çelik konusunda öne çıkmak istiyoruz. Şapkamız Filyos Çelik Havzası, altında maden 1: Makinaları Fabrikası 2: Ereğli Demir Çelik (Biz çeliği 2 buçuk liraya satıyoruz. Avrupalı alıyor onu işlemden geçiriyor bize 600 liraya geri satıyor. Bu arada bir şeyler yapabilmemiz lazım. Hamallıktan, ırgatlıktan bıktık... Azıcık yukarı çıkmamız lazım bunu yapma yolundayız. Ereğli'de bu konuda en azından mantığı oluşturarak mesafe aldık. 3: Karabük ilimiz için Raylı Sistemler Kümesi (Başka rakibi yok ve KARDEMİR Türkiye'nin ilk raylı sistemlerini üretiyor. Tren tekerleğini de üretebiliyorlar. 4: Bartın'da Bilişim Mantığı 5: Çaycuma'da Lojistik Kümelenme. Şu anda 5 ayaklı şapkası olan bir proje ve yapılanma içerisinde ilerliyoruz. Dışarıdan da bize böyle bakıldığında doğru yolda doğru bir iş olacağını düşünüyoruz.



Editör: Pusula Gazetesi