Zonguldak İbrahim Fikri Anıl Ortaokulu Müdürlüğü görevini yürütürken yaş haddinden emekli olan Ali Zaman, 24 Kasım Öğretmenler Günü'nde Şehit Prof. Dr. İlhan Varank Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi'nde yapılan törende meslek hayatına veda etti.

Sosyal Bilgiler branşı öğretmeni olan Ali Zaman, 39 yıl 10 ay süren meslek yaşamında Başöğretmen Atatürk Lisesi, Mehmet Çelikel Lisesi, Fen Lisesi ve İbrahim Fikri Anıl Ortaokulu'nda müdürlük görevlerinde bulundu.

Vali Erdoğan Bektaş'ın da katıldığı törende duygusal anlar yaşayan Ali Zaman, veda konuşmasında şunları söyledi:

"Sakarya Savaşı'nın en kanlı günleri. Subay zayiatı had safhada. Ali Fuat Atatürk'e diyor ki: '' Paşam, elimizde savaşa hiç çağırmadığımız sadece öğretmenlerimiz kaldı. Onları kısa bir eğitimden geçirerek subay olarak cepheye sürebiliriz.

Atatürk ise ''Kesinlikle olmaz; Onlar, asıl savaşımızın yenilmez neferleri olacaktır. Cehaletle savaşacaklardır... '' der.

Bu anlamlı gün vesilesiyle yine beraberiz sizlerle. Kimi zaman okul bahçelerinde kimi zaman değişik kürsülerde sayısız kez konuştum.Ama ,,bu kez biliyorum ki son hitabım olacak ve ben tarifsiz duygularla buradan ayrılmış olacağım.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün de dediği gibi 'asıl savaşın 'yenilmez neferleri olan öğretmenler karanlıktan aydınlığa doğru savaş verirler. Ve bu uğurda ant içerler. Bu bilinç içinde hizmet verdiği için saygıdeğer bir meslek olan öğretmenlik ,Dünya var oldukça en temiz en gururlu meslek olarak her daim kalacaktır.

Ben ,39 yıllık öğretmenlik hayatım boyunca mesleğimin ilk yıllarındaki heyecanımı hiçbir zaman kaybetmedim.Zaten o heyecan ve coşku azalsaydı bunca yıl bu meslekte çocuklarla ve gençlerle yol alamazdım,genç dimağlara da rehberlik yapamazdık.

Geçenlerde öğretmenlik mesleğini seçen bir öğrencimle karşılaştım. Sohbet ettik. Ona sadece şunları dedim: Unutma, öğretmenlik bir inanç,, bir gönül işidir.Her şeyi maddede arayanların beceremeyeceği iş.Maddede arayanların gözü maneviyata kördür.Onlara ;duyguları,acıları ve sevinçleri gösteremezsiniz..

Her güzel şeyin sonu olduğu gibi fiilen çalışmanın da bir sonu vardır. Ben meslek hayatını yeni sonlandırmış biri olarak diyorum ki: "İyi ki öğretmen olmuşum''

Şair değilim ama şairce dizelerle sesleneyim sizlere:

Bil bakalım ben kimim?

Ne dergiler söz eder adımdan,

Ne gazetelere manşet olurum,

Sessiz, sözsüz yaşar,

Gene sessiz ölürüm.

Bazen bir baba kadar yakın,

Bazen anadan da sıcak olurum,

Bir hamur almışım ellerime,

Sevgiyle yoğururum,

Tüm gözler dolaşır üzerimde, acımasız ve titiz.

Davranışlarım ölçülü olmalı

Kıyafetim eski de olsa temiz.

Dost meclislerinde abartılı şakalarla taklitlerim yapılır.

Adımın arkasına nice adlar takılır.

Gene de omuzlarım nasıl böyle dik?

Neden mi, en mutlu benim?

Sen benim eserimsin, ben senin öğretmenin....

Ben öğretmenim, işte bu duygularla iyi ki öğretmenim,

Bu yolculuğa ilk kez çıkacak aziz meslektaşlarım,

Hızla değişen dünyada çocuklara bilgiyi değil; öncelikle her şeyi ama her şeyi sevmeyi öğretin. Onlar bilgiye zaten ulaşırlar. Ama sevgisiz hiçbir şey olmaz.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum, bu aşk hiçbir zaman bitmez. Allaha ısmarladık..."

Editör: Pusula Gazetesi