TED Zonguldak Koleji Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Burçin Bahadır, orta öğretime geçiş sistemindeki sorunları anlattı. Bahadır yaptığı açıklamada şunları söyledi: &[#]8220;Mevcut orta öğretime geçiş sistemi, çarpık ve çağın gereklerine uymayan orta öğretim yapısının dikte ettiği bir sonuçtur. Meslek okulları Türkiye&[#]8217;deki istihdam sorunu ve üniversite kapısındaki yığılmaya büyük ölçüde çözüm olacaktır. Ancak, meslek okullarının büyük çoğunluğu meslek kazandırmaktan uzak, mesleğe mi, yoksa yüksek öğrenime mi öğrenci hazırladığı belli olmayan kurumlar haline dönüşmüştür. Sınavların oluşturduğu baskı ile sınava hazırlık sektörü sürekli büyümekte ve okulların yerini alacak bir boyuta ulaşmaktadır. Eğitimin kalitesinde okullar arasındaki eşitsizlikler, sınavlar aracılığıyla çözülemyeceği gibi daha da derinleşmektedir.


´Yüksek Öğretim&[#]8217;e geçiş sorunları´


Türkiye&[#]8217;de 95&[#]8217;i devlet üniversitesi, 51&[#]8217;i vakıf üniversitesi olmak üzere toplam 146 üniversite bulunmaktadır. Yüksek öğretimde kapasite yetersizliği çağ nüfusunun okullulaşma oranının Dünya ortalamalarının altında kalmasına neden olmaktadır. Yüksek öğretimde finansman yetersizliği kapasite artışı sağlamayı engellemektedir. Yüksek öğretimde istihdam edilebilirliği sağlayabilecek alanlarda kontenjan artışları sınırlı kalmıştır.


´Sınavların eğitim üzerindeki etkileri´


Sınava hazırlık okulları boşaltıyor. Öğrenciler sınava hazırlanmak için okula devam etmek yerine dershaneyi tercih etmektedir. Okulların programlarında yer alan, fakat sınav soruları içinde yer almayan dersleri işlenemez hale getirmiştir. Dershaneleri okula dönüştürme iddiası bir yana, okullar dershaneye dönüşmektedir. Öğrencilere göre öğretmenlerin çoğunluğu sınavda başarılı olacağını düşündükleri öğrencilerle daha çok ilgilenmektedir. Sınava giren lise öğrencilerinin bir kısmı, daha sınava girmeden kazanma şanslarının çok az olduğunu bilerek ya da ümitsizce sınava girmektedir. Zamanlarını sınava hazırlık için harcamak öğrenciler ve veliler için bir tercih değil, sistemin onları mahkum ettiği bir sonuçtur. Sınava hazırlık için yapılan çalışmalar okul eğitimini ve öğrencilerin motivasyonunu olumsuz etkilemekte. Aileler çocuklardan başarabileceğinden daha fazlasını bekleyerek, çocuklar üzerine ağır bir yük yüklemektedir. Aile yaşamı testler ve sınavlarla kuşatılmıştır. Sınavlar ailelerin huzurunu bozmaktadır. Sınava hazırlık öğrencilerin aileleriyle birlikte yapacağı ve ailenin günlük yaşamının bir parçası olan pek çok etkinliği engellemektedir.
Sınavlara hazırlık için yapılan harcamalar
Sınava hazırlık sektörü; dershaneler, özel dersler, etütler ve kurslar ailelere ağır bir mali külfet getirmektedir. Orta öğretime geçiş sınavları için: 8.082.838.965 TL ve Üniversiteye giriş sınavları için: 8.626.472.774 TL olmak üzere toplamda 16.709.311.739 TL&[#]8217;dir. Dershane sektörü dar gelirliden aldığı ücret ile varlıklı olanın dershane ücretini finanse etmektedir. Sonuç olarak, sınavların okullarda eğitim öğretimi baskı altına aldığını, öğrencilerin ve ailelerin ruh sağlığını bozduğunu ve her yıl yükseköğretim bütçesinin iki katı miktarda bir kaynağın heba olmasına neden olduğunu görüyoruz. En önemlisi de çocuklarımız çocukluklarını yaşayamıyor. Bir insan olarak bütünde gelişmelerini sağlayamıyoruz. Her yıl yeni bir kuşağı daha sınav uğruna heba ediyoruz. Türk Eğitim Derneği olarak herkesi bu gidişe &[#]8216;Dur&[#]8217; demeye çağırıyoruz.&[#]8221;
Editör: Pusula Gazetesi