Kastamonu'nun Pınarbaşı ilçesinde Küre Dağları Milli Parkı içerisinde yer alan Horma Kanyonu'na yürüyüş parkuru yapıldı. Doğaseverler, 3 kilometre uzunluğundaki yürüyüş parkurundan yürüyerek kanyondan geçip Ilıca Şelalesi'ne ulaşacak.
Kastamonu ve Bartın il sınırlarında bulunan Küre Dağları, 2000 yılında milli park ilan edildi. Küre Dağları Milli Parkı'nın içerisinde Valla Kanyonu, Ilgarini Mağarası gibi jeolojik oluşumlar, Ilıca Şelalesi gibi doğal güzellikler bulunuyor. Pınarbaşı ilçesine 5 kilometre uzaklıktaki Zara Çayı'nın içinden geçtiği Horma Kanyonu'nun çıkışında Ilıca Şelalesi, güzelliği ile doğa tutkunlarını kendisine hayran bırakıyor. Kanyonu ziyaret edenlerin doğa harikasını daha kolay gezebilmesi için 2016 yılında yürüyüş yolu yapılmasına başlandı. Horma Kanyonu ile Ilıca Şelalesi arasına yapılan 3 kilometrelik yürüyüş yolu tamamlandı. Yürüyüş yolunu kayalara sabitlemek için yaklaşık 50 santimetre boyunda 260 bin cıvata kullanıldı. Kayalar delinerek yürüyüş yolu için platformlar oluşturuldu. Yürüyüş yolu boyunca zaman zaman kanyonun tabanından 50-60 metre yüksekliğe demir kazıklarla sabitlenen platform üzerine ahşap yol yapıldı. Yürüyüş zamanının 2 saat aldığı kanyonda yürüyüş parkuru boyunca ağaçlar da kesilmek yerine korundu. Ayrıca yürüyüş yoluna gelen ailelerin bebek arabalarıyla birlikte rahatça ilerlemeleri için özel bir teknik de uygulandı.
Vali Yaşar Karadeniz, beraberinde Pınarbaşı Kaymakamı Ahmet Gökcecik, 26. Dönem AK Parti Kastamonu Milletvekili Murat Demir, Pınarbaşı Belediye Başkanı Şenol Yaşar, Doğa Koruma ve Milli Parklar Bölge Müdürü Hasan Başyiğit, Kastamonu Orman Bölge Müdürü Fahri Sönmezoğlu ve KUZKA Genel Sekreteri Serkan Genç ile birlikte Horma Kanyonu'nu yürüyerek geçti. Vali Karadeniz, "Buraları yaparken ağaçlar kesilmek yerine korundu. Biz, bir şey yaparken çevreye de, ağaçlara da önem veriyoruz" dedi.

"2,5 yıllık hayalimiz gerçek oldu ve ilk kez kanyonu yürüyerek geçtik"
Horma Kanyonu'ndaki çalışmaların uzun süredir devam ettiğini söyleyen Vali Karadeniz, "2,5 yıl önce burayı ziyaret ettiğimde çalışmaların henüz daha yarısına gelinmişti. Burada uygulanan projenin bir özelliği de alana girilip mühendislik hizmeti verilemediği için yaptıkça neyle karşılaşacağımızı bilerek yaptığımız bir projeydi. Kalan kısım kanyonun en zorlu kısmıymış, onu gördük yapıldıktan sonra. Bugün 2,5 yıllık hayalimiz gerçekleşti ve Horma
Kanyonu'nu bu yürüyüş yoluyla baştan sona ilk defa geçmiş olacağız. Ben inanıyorum ki burada yapılan çalışma gerçekten Türkiye'de farklı bir çalışma ki sizde gördünüz, tamamen dik kayalar arasında tutulacak bir dalınızın olmadığı bir yerde çalışarak bu imalatı yapmak zorundasınız. Bundan dolayı özellikle burada müteahhitlik hizmetini yürüten firmamıza ve işçilerine teşekkür ediyorum. Çünkü bu inşaat işinden çok çok farklı bir iş, riskli bir iştir. Yüzlerinin akıyla bitme aşamasına geldi. Ufak tefek eksiklerimiz var, onları tamamlıyoruz, testler yapılıyor. Önümüzdeki yıl itibarıyla girişte de biliyorsunuz Pınarbaşı Belediyemizin ve kalkınma ajansımızın ortaklaşa yürüttüğü bir çalışma var. O da bittiğinde artık ziyaretçilerimizin kanyona bir uçtan girip öbür tarafta Ilıca Şelalesi'nin olduğu noktadan çıkabileceği bir mekanı kazanmış olacağız. Kastamonumuzun ve Pınarbaşı turizmimizin çok önemli bir unsuru haline gelmiş oldu" diye konuştu.

"2016 yılından beri yürütülen çalışmaların sonuna geldik"
2016 yılından beri yürütülen çalışmaların sonuna geldiklerini söyleyen Doğa Koruma ve Milli Parklar Bölge Müdürü Hasan Başyiğit ise, "Burası, Küre Dağları Milli Parkı'na ait Pınarbaşı sınırları içerisinde Horma Kanyonu'dur. Küre Dağları Milli Parkımız dünyada biyoçeşitlilik bakımından 100 sıcak noktasından birisidir ve Türkiye'de 9 sıcak noktasından birisi olan önemli bir korunan alanımızdır. Küre Dağları Milli Parkımız yaklaşık 37 bin hektarlık bir alanı kapsamaktadır. Tabii ki bu da iki tane ilin sınırları içerisinde yer almasını sağlıyor. Kastamonu'da özellikle 4 tane ilçesinin içerisinde Pınarbaşı, kanyonlar, şelaleler ve mağaralarıyla doğa turizminde ön plana çıkmaktadır. Son birkaç yıldan beri burada Doğa Koruma ve Milli Parklar olarak bir takım ziyaretçilere dönük, turizmin geliştirilmesine dönük projeler yaptık ve bunları uyguladık. Şuandaki bulunduğum yer Horma Kanyonu yürüyüş platformudur. Bundan daha önce Horma Kanyonu'na 1-2 etap yürüyüş yolu yapılmış. Yaklaşık 10 yıl öncesine ait ahşaptan yapılmış. Ahşaptan yapıldığı için de bir kısmını sel almış, ahşap olduğu için de çürümüş ve kullanılamaz hale gelmiş. 2. ve 3. etaplarını 2016 yılında ihalesini yapıp başlandı. Arazi şartları nedeniyle 2016 yılından bu yana devam eden bir projeydi 3. Etap. Bu projede şuan itibariyle bitme noktasına geldi. Diğer yandan 1. etabı da bizler yeniledik, onun da ihalesini yapmıştık. Orası da şuanda bitme noktasında" şeklinde konuştu.

"3 kilometre mesafedeki kanyonu yürüyüş parkuruyla geçeceğiz"
3 kilometre mesafedeki Horma Kanyonu'nu ahşap yürüyüş platformuyla geçtiklerini belirten Başyiğit, şöyle konuştu:
"Yürüyüş esnasında yerden yüksekliği 60 metreyi bulan kayalıklar görebiliyoruz. Yani bir başından Horma Kanyonu'nun girişinden şuanda bulunduğumuz Ilıca Şelalesine kadar rahatlıkla herkesin yürüyebileceği bir şekilde proje tamamlanmıştır. Bu tabii ki de turizm açısından çok önemli bir proje. Çünkü buna benzer Türkiye'de başka böyle bu uzunlukta, bu kadar özellikle bir yürüyüş platformu yok. Bildiğimiz kadarıyla da dünyada da yok. Yürüyüş platformu bizler inanıyoruz ki ileride çok büyük talep görecektir. Yani ziyaretçi talebi görecek, turist talebi görecek. Bunun için ben bu projenin gerçekleştirilmesinden dolayı başta bakanlığımıza, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğümüze verdikleri desteklerden ötürü teşekkür ediyorum."

"Yürüyüş parkurunda 270 ton çelik kullanıldı"
Yürüyüş parkurunda 270 ton çelik kullanıldığına işaret eden Başyiğit, "Görüldüğü gibi kanyon içerisinde çok zengin biyoçeşitlilik ve karstik oluşumlar gördük. Kanyon içerisinde mağaralar, dehlizler, çok güzel su havuzları yani doğal bir aquapark (su parkı) görünümü var. Burada gördüğünüz üzere çalışma şartlarının çok zor olduğunu yüzde 100 meğilin üzerinde olan kayalara bu çelikler tutturuldu tijlerle. Burada yaklaşık 270 ton çelik kullanıldı. Yaklaşık 500 metreküp ahşap kullanıldı ve sağlamlık testleri de yapıldı. İnşallah önümüzdeki dönemde kısa bir zaman içerisinde önemli arz eden riskli yerlerde güvenlik projesi yaptıracağız inşallah. O da yapıldıktan sonra ziyaretçiler için daha da güvenli bir yürüyüş olacak. Şuanda resmi olarak açılışı yapılmadı. Henüz bitiş işlemleri tamamlanmadı. Muhtemelen bu ayın sonuna doğru bizlere teslim edilirse kesin kabulünü yapacağız. Ayın sonuna kadar güvenlikle ilgili bir takım çalışmalarımız olacak. Onların neticesinde burayı halkımıza, dünyaya ve tüm Türkiye'ye doğaseverlere açacağız inşallah" dedi.

Editör: Pusula Gazetesi