Zonguldak Kültür ve Eğitim Vakfı'nın 2018 kültür ödülleri, TMMOB Maden Mühendisleri Odası Lokali'nde yapıldı. CHP Merkez İlçe Başkanı Fikret Zaman, CHP Zonguldak Belediye Başkan Adayı Şenol Şanal, ADD Başkanı Nazan Papila, TEMA İl Temsilcisi Berran Aydan, KESK dönem sözcüsü Anıl Çetin, ZOKEV üyeleri ve kalabalık bir izleyici topluluğunun katıldığı etkinlik Bülent Ecevit Üniversitesi Konservatuvarı öğretim üyelerinin dinletisiyle açıldı. ZOKEV'in tanıtım filminin de yayımlandığı etkinliğin sunuculuğunu Gülhan Çetin üstlendi.

KALYONCU: "AİLECE GURURLANDIK, ONURLANDIK"

Törende ilk ödül eğitimci Hamit Kalyoncu'ya verildi. Ödülü plaketini ZOKEV'in uzun dönem yönetim kurulu başkanlığını yapan Prof. Dr. Vedat Didari'nin elinden alan Kalyoncu, son derece anlamlı ve duygu dolu bir konuşma yaptı. Kalyoncu sözlerine, "ZOKEV yönetim kuruluna ve Mütevelli heyetine bu çok değerli ve anlamlı bulduğum 'kültür ödülü' nedeniyle içten teşekkürlerimi sunarım. Ailecek gururlandık, onurlandık. 'Eğitim Ödülü' alan değerli meslektaşlarımı da içtenlikle kutluyorum, alkışlıyorum. Bu haberin açıklanmasından sonra çok sayıda kutlama iletisi aldım. Onlara da teşekkürler ederim. Bu ödülü, okul çalışmalarından kalkarak bugüne değin birlikte çalıştığımız, etkinlikler düzenlediğimiz ve sanat-edebiyat uğraşındaki tüm arkadaşlarımı saygıyla selamlayarak alıp başımın üstüne koyuyorum" diyerek başladı.

KALYONCU: "KENTLER ÜRETTİKLERİ KÜLTÜRLERİ İLE YAŞAR"

Bir kentte birlikte yaşamanın bir anlamının da, o kentteki yaşamın, solunan havanın, edinilen kültürün paylaşılması olduğunu söyleyen Kalyoncu, sözlerine, "Bu yaklaşım, o kentte yapılanlardan orada yaşayanları da belli ölçülerde sorumlu tutar. Bilinir ki, kentler ürettikleri kültürleri ile yaşar. Ulusal, yerel bu kültürün kentteki ögeleri, onarılamaz, korunamaz, geleceğe miras olarak aktarılamaz ise o kent bir süre sonra tanınamaz hale gelir, getirilir. O kentte yaşayanlar, kendi seçtikleri yerel yönetimler ile birlikte kenti ve orada yaşayan kültürel değerlerin koruyuculuğunu yapar, yapmalıdır" diyerek devam etti. Konuşmasını Avrupa Kentsel Şartı'ndan pasajlar okuyarak sürdüren Kalyoncu, "Bırakalım yaşadığımız Zonguldak merkez ilçesini, acaba Türkiye genelinde, geçmişten bu güne böyle bir bakış açısı, kent yönetimlerinde görülmüş müdür? Yakın tarihe kadar bu sorunun yanıtı yoktu, ama şimdi ilk elden aklımıza geliveren Çaycuma ve Eskişehir belediyeleri var.Bu noktada, Zonguldak'taki Cumhuriyet dönemi kültürünü yansıtan başta eski Vilayet binası olmak üzere onarılıp, korunacak yerde yıkılan, bozulan binaları göz önüne alarak şu soruyu düşünelim: Belediyecilik, sadece inşaat koşullarına uygun bina yapımına-yıkımına izin vermek midir? Yoksa kentin doğal dokusuna, kültürel yapısına uyumlu yapılaşmayı gözetmek, özendirmek midir?" diyerek devam etti.

KALYONCU: "ZONGULDAK BİR CUMHURİYET KENTİDİR"

Kalyoncu konuşmasında, "Zonguldak, topraklarında kömür madeni bulunduğu için ilk dönemlerden başlayarak bir emek kenti olarak ortaya çıkmıştır. Bu nedenle 'Emeğin Başkenti' olarak adlandırılmıştır. Zonguldak topraklarında, milat öncesinden başlayarak dört bin yıla yakın bir geçmişin ve çeşitli uygarlıkların izlerini görürüz. Kömür üretimi ile birlikte farklı din, kültür ve yaşam biçimi olan insanlar, yüzyıla yakın bir zaman diliminde bu kentte birlikte yaşamışlardır. 1900'lü yılların başlarından, özellikle Cumhuriyet döneminden sonraki yıllarda 'Zonguldak Türkiye'nin Almanya'sı' gibidir. İş ve ekmek arayan insanların ilk adresidir. Zonguldak'ta 1911'li yıllarda Türkçe dışında altı yabancı dil konuşuluyordu. Bunlar Fransızca, İtalyanca, Hırvatça, Rumca, Ermenice ve Yahudice idi. Zonguldak, Yeni Türkiye Cumhuriyeti'nin kurduğu ilk iki ilden biridir. Bu yanıyla Zonguldak tam bir Cumhuriyet kentidir. Yeni Cumhuriyet ilk büyük eğitim atılımı için Zonguldak'ı seçmiş, ilk üniversitesini 1924 yılında Maden Mühendisi Mekteb-i Alisi adıyla burada kurmuştur. Zonguldak, 180 yıllık kömür üretim kültürü olan bir kenttir. 'Demir ağlarla anayurdun dört baştan örülmesine' ısı ve ışık vererek enerji kaynağı olmuştur. Zonguldak, müzik, balo, spor, giyim-kuşam, gibi sosyal yaşam etkinlikleriyle diğer illerden çok önce tanışmıştır. Zonguldak'ta ilk gazete 'Zonguldak' adıyla, 23 Mart 1923'te yayınlanmıştır. 1940'lı yıllarda basın-edebiyat-sanat yaşamı olarak Türkiye'nin ilk beş ili arasındadır. Zonguldak yöresinin kendine özgü canlı ve renkli bir folkloru vardır. Zonguldak edebiyat yönüyle Türkiye'nin birçok kentinin önündedir. Değerli yazar, ozan, bilim, kültür, sanat, insanları yetiştirmiştir. İki katlı kent Zonguldak, kendine özgü kimliği ve kültürü olan çok özel bir kenttir" şeklindeki ifadelere de yer verdi.

ALİ HASIRCI: "17 OKUL 33 FARKLI SINIFTA ÇALIŞMA YAPTIK"

Daha sonra Öğretmen Zeynep ve Ali Hasırcı'nın ödülleri verildi. Zeynep Hasırcı'nın plaketini CHP Zonguldak Belediyesi Belediye Başkan Adayı Şenol Şanal, Ali Hasırcı'nın plaketini ise ZOKEV'in önceki dönem Başkanı Zafer Kalafat sundu. Plaketini aldıktan sonra bir konuşma yapan Ali Hasırcı , "Bu güzel akşamda aranızda olmaktan dolayı çok mutluyum. Sizlere biraz yaptığım çalışmalardan bahsetmek istiyorum. 'Bilimi Seviyor Bilimi Keşfediyorum' projemiz üç aşamadan oluştu. Birinci aşama köy okullarını tespit edip oradaki öğrencilere bilimi sevdirmeyi amaçlayan atölyeler yapmaktı. Bu bağlamda 17 okul 33 farklı sınıfta çalışmalarımızı yaptık. Yapmaya da devam ediyoruz. İkinci aşamada çalışma yaptığımız okullara bilim malzemeleri kazandırmaktı. Sponsorlar aracılığıyla şimdiye kadar 15 köy okuluna bilim malzemeleri kazandırdık" dedi.

ALİ HASIRCI: "DAHA ÇOK ÖĞRENCİYE BİLİM SEVGİSİ KAZANDIRABİLİRİZ"

Hasırcı sözlerini, "Ancak ulaşmak isteyip de ulaşamadığımız köyler ve öğrencilerimiz var. Bizler projemizi Zonguldak ve ilçelerinde de yaygınlaştırmak, daha çok öğrenciye ve okula ulaşmak istiyoruz. Bu konuda siz dostlarımızın yardım ve desteklerini bekliyoruz. Hep birlikte daha çok öğrenciye bilim sevgisi kazandırabiliriz. Projemizin üçüncü aşamasında köy okulları ile bilim şenliği düzenlemekti. 11 Nisan 2019 tarihinde Çaycuma Kültür ve Sanat Merkezi'nde 15 köy okulu ile birlikte bilim şenliği düzenleme kararı aldık. Bu vesile ile şimdiden sizleri bilim şenliğimize davet ediyoruz. Zonguldak Kültür ve Eğitim Vakfı yönetim kurulu ve mütevelli heyetine bizim çalışmalarımız görüp eğitim ödülüne layık gördükleri için çok teşekkür ediyorum" diyerek devam etti.

ZEYNEP HASIRCI: "BİLİMİN OLMADIĞI YERDE ACI VAR, YOKLUK VAR"

Son olarak konuşan Zeynep Hasırcı ise, "Gönüllü olarak başlattığımız bu projede amacımız çocukları bilimle tanıştırmak ve onlara çevresinde gördüklerini sorgulamak, araştırmak ve olayları bilimsel bir bakış açısıyla yaklaşabilmek. Geleceğimiz olan çocukları bilimle tanıştırmak hepimizin görevi olmalı. Bizler de bu görevimizi yerine getirmeye çalışıyoruz. Bilimin olmadığı yerde acı var, yokluk var.

Bilimin olduğu yerde mutluluk var. Bu anlamda 'Bilimi Seviyorum Bilimi Keşfediyorum Projesi' bizim için çok kıymetli. ZOKEV eğitim ve kültür alanında Zonguldak'ta önemli görevler üstlenmiş durumda. Yapmış oldukları çalışmalardan dolayı emeği geçen herkesi canı gönülden kutluyoruz. ZOKEV tarafından layık görüldüğümüz bu ödül bizleri daha çok motive edecek. Sizlerin destekleriyle daha çok çocuğa ulaşacağız" dedi.

Editör: Pusula Gazetesi