Eşinin bir daha yürüyemeyecek ve konuşamayacak olmasıyla üç oğluyla birlikte dünyalarının yıkıldığını ifade eden Yıldız, "Eşim 20 Aralık 2009´ta ayağının acıdığını , adım atamadığını söyledi. Ben de hastaneye götürdüm, orada ilaç yazıldı. İlaçlardan sonra tamamen düştü, komaya girdi. O şekilde aldım direk ZKÜ Tıp Fakültesi Hastanesi´ne götürdüm. Durumunun çok kötü olduğunu söylediler. Bir daha yürüyemeyeceğini ve konuşamayacağını ifade ettiler. Beynini sinir sistemleri bitmiş. Bunu duyunca çocuklarla perişan olduk. Ama Rabbim´den ümidimizi kesmedik. İnşallah konuşur ve evde değnekle de olsa yürürse biz kenetlenip ona bakarız" diye konuştu.
Anneleri için dua ediyorlar
Tepebaşı İlköğretim Okulu 8-A sınıfı öğrencisi olan evin küçük oğlu Doğukan (14), "Babam bize bakmaya çalışıyor. Ayakta durmaya çalışıyor. Bizi bu evden çıkartıp temiz bir eve koysunlar" dedi.
Fener Lisesi´ne giden Cemil (16), "Annem hastaneye yattıktan sonra babam bize bakmaya çalışıyor. Ailemizi ayakta tutmaya çalışıyor. Doktorlardan annemi kurtarmasını, ayağa kaldırmasını istiyorum. Temiz bir yerde oturmamızı istiyorum. Boş bir yer bulduğum zaman derslerimi yapmaya çalışıyorum. Annem için her gün dua ediyorum. Okulda, orada, burada..." dedi.
Annesinin hastaneye yatmasının ardından hem eve hem de annesinin bakımı için hastanede beklediğini dile getiren Furkan Yıldız (18) ise şunları söyledi:
"Annemin hastalığından dolayı ben de kardeşlerim, annem, babam, annemin yanına gidip geldiği için evde kimse bulunmuyor. Ben de kardeşlerime bakmak amacıyla evde duruyorum."
Baba ve 3 oğlu kenetlendi
Evin zemin katında annesiz kalan çocuklara hem annelik hem babalık yapan baba Yıldız, okula giden çocukların kıyafetlerini giymesine yardımcı oluyor. Gelen kuru gıda türü yardımlardan oluşan sofrayı hazırlayıp çocuklara kahvaltı yaptıran baba, daha sonra çocuklarını okula uğurluyor. Hergün çocuklarını okula hazırlayıp evin işlerine baktığını ifade eden Yıldız, "Hasta halimle elimden geldiği kadar uğraşıyorum. Bazen onlar kendileri yapıyorlar. Evde Allah ne verdiyse birbirimize yardım ederek ayakta kalmaya çalışıyoruz. Bazen arkadaşlar birşeyler getiriyorlar, onlarla idare ediyoruz. Yani yemek türü şeyler yok, bulunmaz. Yani zor durumdayız. Ben mümkünse bu evi değiştirmek istiyorum. Eşimi ileride eve gönderirlerse bu evde bakmamız mümkün değil. Daha temiz daha derli toplu evde daha iyi olacağını umuyorum. İşte çocukların okul masrafları var, ayakkabı kıyafet gibi eşyalara ihtiyaçları var, uzun zamandır alamadım. Yetkililerden eğer imkan olursa yardımcı olmalarını istiyoruz" dedi.
Editör: Pusula Gazetesi