Dünya´da ilk görüldüğü tarihin Kore Savaşı´na kadar uzadığını belirten Dr. Güven Çelebi, "1980´lere kadar hastalığın adı net olarak konulamamıştı. Yüksek ateş, bulantı, kusma, idrar yapamama gibi çoğu hastalık dahilinde görülebilen belirtileri var. Dolayısıyla tespiti ancak laboratuvar testleri sonucu anlaşılabilir. Hastalık farelerden bulaşıyor. Etkilenenler arasında tarlada çalışanlar, çiftçiler, orman işçileri ve askerler bulunuyor. Ilıman ve yağışlı mevsimler, ağaçlarda bol ürünlerin olduğu dönemler,
kemirici için bol besin kaynağı demek. Bu da tabii ki nüfus artırımı sağlıyor" diye konuştu.
Tedavi döneminde erken teşhise bağlı olarak yapılacak olan sürekli tedavi yönteminin önemli olduğuna dikkat çeken Çelebi, "Hastalık ilk defa Türkiye´de Mart 2009 tarihinde görüldü. Zonguldak ve Bartın´da 50´ye yakın şüpheli vaka vardı ve 20´nin üzerinde kişide kanıtlandı. Bu sene başında da 2 vaka vardı. Biri Bartın´da, biri ise İstanbul´da yattı. Türkiye´de Hanta virüsü hakkında net bilgiler yok, müfredatımızda da yer almıyor. Öldürücü bir virüs ve bu konu da çalışmalar yapılması gerekir" diyerek
sözlerine son verdi.
Editör: Pusula Gazetesi