Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, bir dizi açılış ve ziyaretlerde bulunmak için dün Bartın&8217;a geldi. İlk olarak Amasra&8217;da yörede faaliyet gösteren sanayicilerle kahvaltıda bir araya gelen Bakan Ergün, sanayicilerin talep ve sorunlarını dinledi. Kahvaltıya, Bakan Ergün&8217;ün yanı sıra, Vali İsa Küçük, AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, CHP Bartın Milletvekili Rıza Yalçınkaya, Ak Parti Zonguldak Milletvekili Polat Türkmen, Bartın Belediye Başkanı Cemal Akın, Amasra Kaymakamı Mehmet Yıldız, Amasra Belediye Başkanı Emin Timur, Jandarma Alay Komutanı Albay Vahdet Yıldırım, Emniyet Müdürü Burhan Gümüş, daire müdürleri ve sanayici işadamları katıldı. Toplantıda ülke ekonomisi ve sanayisi hakkında değerlendirmelerde bulunan Bakan Ergün; &8220;Bu gibi toplantılar vesilesiyle işadamları ile buluşmayı çok önemsiyoruz. Çünkü Ankara&8217;dan bakarak sorunların çözülemeyeceğini çok iyi biliyoruz. Kalkınma içinde ülkede 4-5 vilayetle kalkınamayız. Kalkınmak için bütün illerimizin aktif olması lazım. 4-5 tane ilin üzerine 81 vilayetin yükünü yükleyemeyiz. Türkiye&8217;mizin potansiyeli vardır ve bu potansiyeli harekete geçirmeliyiz&8221; dedi. Gelirken Bartın ile ilgili biraz araştırma yaptığını belirten Bakan Ergün &8220;Mevduatlarda yükseklik söz konusu. Ben bu paraların yatırıma harcanması taraftarıyım. Bankada boşta bulunan paraların istihdama katkı sağlayacak yatırımlara dönüşmesi gerekiyor&8221; diye konuştu.


Altyapı büyük önem arz ediyor


İllerin gelişimi için altyapı ve tanıtımın büyük önem arz ettiğini belirten Bakan Ergün; &8220;Bu kapsamda iktidarı muhalefeti, yerel yönetimleriyle iş dünyamızla bunun gayreti içinde olmalıyız. Bartın 1991 yılında il oldu. İl olurken, bütün hizmetler gelecek diye düşünülüyor. Ancak çoğu zaman bu şekilde olmuyor. Plaka hizmeti getirmeye kâfi gelmiyor. Bartın 1991 yılında il olmasına rağmen beklediği hizmetleri aldığını söyleyemeyiz. Bu zamana kadar yurt dışını bıraktık, kendi ülkemizden bile Bartın&8217;ın Amasra İlçesinden, İnkumu&8217;ndan, Güzelcehisar&8217;dan Çakraz&8217;dan haberi yoktu. Ülkemizin topyekûn kalkınmasının yolunun şehirlerinin kalkınmasından, gelişmesinden geçtiğini bilerek hükümet olarak göreve geldiğimizin günden bu güne kadar şehirlerimizin yol, su altyapı faaliyetlerini, tanıtım faaliyetleri gibi sorunlarıyla birlikte ilgilendik çünkü bunlar olmazsa Türkiye&8217;nin iktisadi açıdan kalkınası mümkün değildir&8221; dedi.


İstikrar yatırımın vazgeçilmezidir


Bartın&8217;da yatırım yapan işadamlarına teşekkür eden Ergün; &8220;Alt yapıların olması ve bu imkânlarında diğer il ve ülkeler tarafından biliniyor olması gerekir. Ulaşılamayan, iletişim kurulamayan yer gelişemez. Geçmiş dönemin zorluklarına rağmen Bartın ayakta kaldıysa, biraz olsun yatırım yapılıp, istihdam sağlandı ise burada Bartınlı işadamlarının katkısı çok fazladır. Zorluklara direnmişler ve o zorluklara rağmen bunları başarmışlardır. O zor zamanlarda Bartın&8217;ı diri tuttuğunuz için sizlere ülkem adına gerçekten teşekkür ediyorum. Bakanlar Kurulu&8217;nun ayda bir zor toplandığı, koalisyon hükümetlerinin olduğu zamanlarda, kararların alınamadığı, alınsa da uygulanamadığı dönemlerde gerçekten bu işleri yapmak zordur. Bir yerde istikrasızlık, belirsizlik varsa bunlar zordur. İstikrarın belirsizliğin ortadan kalkmasının gelişmeyle yakından ilgisi vardır. Belirsizlik yoksa gelişimde olur&8221; şeklinde konuştu.


Sorunların bilincindeyiz


Çevre Düzeni Planının kısmi olarak da olsa değiştirilmesinden yana olduğunu kaydeden Bakan Ergün; &8220;Tekstil, ormancılık, gıda gibi sektörlerde olmak üzere Bartın&8217;da 10 kişiye yakın insanımız artık sanayi yatırımları sayesinde istihdam edilmektedir. Bartın sanayinde son dönemde önemli bir ilerleme görülse de gelinen noktanın yeterli olmadığı açıktır. İlin coğrafi konumu yatırım alanlarını ve ulaşım imkânlarını zorlaştırmaktadır. Bunun bilincindeyiz. Gerek hükümet gerekse Bakanlık olarak şehirlerimizde sanayileşme atılımlarını zorlaştıran, alt yapı eğitim ve ulaşım sıkıntılarının aşılmasını sağlayacak projelere büyük önem veriyoruz. Bunlar aşılamazsa sözünü ettiğimiz girişimcilerinde bu yatırımları yapması mümkün olmaz. Bu sıkıntılar Bartın&8217;ın teşvikli iller arasında olmasına rağmen gelişmesine engel oluyor. Rekabet avantajları yoksa bütün teşvikleri verseniz bir şey ifade etmez&8221; ifadesini kullandı.


Ankara&8217;dan dışarı çıkmıyorlar


Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, &8220;Abdipaşa beldesinde kurulan çorap fabrikası 10 milyon dolar ihracat yapacak. Sadece bu rakam bile Bartın´ın nereden nereye geldiğini göstermektedir. Şehrin tamamı 739 bin dolar ihracat yapıyordu. Şimdi ise sadece bir firma 10 milyon avro hedefiyle hareket ediyor. Geçmiş dönemlerle şimdiki dönem arasındaki farkı bundan daha iyi ne gösterebilir? Ankara´dan dışarıya çıkmayanlar, sadece meclisten partiye, partiden de meclise gidenler bu gelişmeleri, yapılan okulları, hastaneleri, yolları, üniversiteleri, yeni kurulan fabrikaları görmüyorlar ve Türkiye´nin gelişmediğini zannediyorlar. Bu değişimi görmek, gelişmeleri izlemek, sorunları tespit ederek çözümler geliştirmek için Anadolu´yu deyim yerindeyse adım adım dolaşmak, iş adamlarımızın diğer ülkelerde de iş yapmalarını zorlaştıran engelleri kaldırmak gerekir&8221; dedi.


Planda değişiklik yapılmalı


Bakan Ergün şöyle devam etti: 2008 yılında açılan Bartın Üniversitesi&8217;nin şehrin gelişiminde önemli rol oynayacağını düşünüyoruz. Sanayiye önemli katkı sağlayacağına inanıyorum. Organize sanayi bölgesinin genişletme çalışmaların da devam etmektedir. Her ne kadar Çevre Bakanlığı ile çeşitli sorunlar yaşansa da bunlar aşılamayacak sorunlar değildir. Bugün itibariyle çevre Düzeni Planında yeni bir organize sanayi bölgesi ile ilgili bir imkân bulunmuyor. Organize sanayi bölgesinin genişletilmesi için planda çalışmalar yapılması gerekiyor. Şehrin ihtiyacına göre o değişiklikleri de yapmamız lazımdır. Çevre Bakanlığı&8217;ndaki ilgili arkadaşlarla bir araya gelerek konu ile ilgili çalışmayı da başlatmış olacağız. 2002 yılında Bartın Organize Sanayi Bölgesinde çok az sayıda fabrika faaliyet gösterirken bugün 28 fabrika faaliyet gösteriyor. Şu an organize sanayi bölgesinde tahsisi yapılmamış arsa bulunmamaktadır. Bazı fabrika inşaatları halen devam etmektedir. Sadece bir arsa tahsis edilemedi. O da heyelan bölgesi olduğu için yapılamamaktadır.


Çevre ve sanayi iç içe olabilir


Çevre ile sanayiyi bir arada tutacak, birinin diğerini tahrip etmeyeceği bir yol bulmamız gerekiyor. Türkiye´nin çevre politikalarıyla sanayi politikalarının birbiriyle uyumlu olarak yürütülmesi mümkündür. Yeni sanayici profili, çevreye duyarlı sanayici olacaktır. Ve artık sanayicilerimizin sosyal alanlarda da kendilerini göstermeleri gerekmektedir. Türkiye´nin birçok yerinde termik santral yatırımları var. Ancak, çevreye uyumlu, toplumu rahatsız etmeyecek şekilde gerçekleşirse buna kaktı sağlarız. Amasra´yı tahrip edecek yaklaşıma rıza göstermek mümkün mü? Amasra´nın tahrip edilmesine kimin gönlü razı olabilir? Hangi milletvekilinin, hükümetin ve sanayicinin böyle bir şeye razı olabileceğini düşünebiliyorsunuz? Amasra dünyada bir tane var. Amasra&8217;yı mahvedecek yatırımlara olur dememiz mümkün değildir&8221;


&8220;Türkiye Buluşmaları&8221; toplantısına katıldı


Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün daha sonra partisinin İl Başkanlığı tarafından Belediye Sosyal Tesislerinde düzenlenen ´´Türkiye Buluşmaları´´ toplantısına katıldı. Açılış konuşmasına AK Parti İl Başkanı Yakup Ulupınar&8217;ın yaptığı toplantıda söz alan AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç; &8220;Gerçekten 7,5 yıllık süre içerisinde Türkiye&8217;miz Ak parti iktidarı sayesinde her alanda ileriye gitti. Hiç kimse Türkiye şu alanda geriye gitti diyemez. Eğitimden sağlığa, sosyal yardımlardan dış politikaya, demokratikleşmeden adalete, tarımdan sanayiye her alanda memleketimiz ileriye gitti. Muhalefetin suni kriz, kaos gündemine vatandaşımız itibar etmiyor. Bugün Türkiye 151 tane ülkenin oyunu alarak Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Üyesi seçilebiliyor. Bugün Türkiye gerçekleştirdiği reformlarla Avrupa Birliğine müzakere eden bir konumda ve Avrupa Parlamentosunun Başkanlığını bir Türk üstleniyor. Bundan gurur duymamız gerekiyor. Diğer taraftan İslâm Konferansı Teşkilatının Genel Sekreterliğini üstleniyor. Ekonomideki gelişme ve iyileşme sayesinde Türkiye&8217;miz dünyanın 17&8217;nci Avrupa&8217;nın 6&8217;ncı en büyük ekonomisi haline geliyor&8221; dedi.


İcraatlarımız devam ediyor


Tunç; &8220;Komşularıyla kavgalı olan bir ülke bugün, komşularıyla arasındaki sorunları çözen, güçlü bir ülkeyiz. Milletimiz bunun farkında, birileri belki farkında değil ama milletimiz farkında ve Ak Parti milletimizle beraber şunu söylüyor. Türkiye&8217;de adaleti tam bir şekilde yapacak, demokrasiyi güçlendireceğiz. İşte onun için demokratikleşme projesi diyoruz, onun için Milli Birlik Kardeşlik projesi diyoruz ve ülkemizi demokrasiyi güçlendirerek kalkınmayı sağlayacağız. Bizim adımızda bu. Ak siyaseti bunun için yapıyoruz. İşte Bartın&8217;daki gelişmeleri görüyoruz. Bartın&8217;ın her noktasında Ak Parti&8217;nin icraatları devam ediyor. En ücra köyümüze kadar Ak Parti&8217;nin hizmetleri gidiyor. En ücra köyümüzdeki yaşlı amcamızın ayağına aile hekimimiz gidiyor, asfaltımız ulaşıyor. Bunlar yeterli mi? Elbette ki eksiklikler var. Bu eksikliklerin giderilmesi için de daha çok çalışacağız, milletimize hizmet noktasında daha çok gayret göstereceğiz&8221; diye konuştu.


Yeniliğe ihtiyaç vardı, yaptık


Milletvekili Tunç&8217;un ardından konuşan Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün; &8220;Bu toplantılar vesilesiyle Türkiye&8217;de toplumda yeni bir heyecanın, demokrasi bilincinin ve kültürünün gelişmesine katkı sağlamasını temenni ediyorum. Ak Parti&8217;nin 2001 yılındaki kuruluşu aslında Türkiye&8217;de değişim ve dönüşüm ihtiyacına cevap veren bir süreç. Türkiye&8217;de her şey yolunda gidiyorsa, insanlar değişime, dönüşüme ve yenilenmeye niye ihtiyaç hissetsinler? Her şey yolunda gittiği zaman zaten her şey kendi içinde olabilmektedir ama her şey yolunda gitmiyordu. Çok ciddi sorunlarla karşı karşıyaydık. Türkiye&8217;de mesafe almak artık imkânsız hale gelmişti. Bir yenilenmeye ihtiyaç vardı. Özellikle Türkiye&8217;de adaletin sağlanması, kalkınmanın sağlanması, temiz bir siyaset anlayışının yerleşmesi konusunda büyük problemler vardı. Siyaseti halk için yapmak lazım. Türkiye ne kadar demokratikleşirse o kadar zenginleşir, ne kadar zenginleşirse o kadar demokratikleşme ihtiyacı da artar. Demokrasiyi zenginlikte beslemektedir&8221; ifadesini kullandı.



Editör: Pusula Gazetesi