Zonguldak Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Metin Demir, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez'e, Zonguldak ziyaretinde 3 maddeden oluşan bir dosya sundu. Dün gazetelerde "Zonguldak'ın Sorunları ve Çözüm Önerileri" adıyla servis edilen haberde, maddelerin kentin değil, Metin Demir'in kendi talepleri olduğu izlenimi ortaya çıktı. Demir'in sunduğu 3 maddelik dosyada, rödevanslı sahalar, TTK Limanı'nın özel sektöre kiralanması ve limana akaryakıt istasyonu kurulması talepleri yer aldı.

Dosyada yer alan 1'inci maddede, TTK tarafından özel işletmelere 5 yıllığına rödevans yoluyla kiralanan kömür madeni sahaları yer aldı. Demir, rödevanslı sahalarda TTK'ya ton başına verilen 40 TL'nin 3 TL'ye düşürülmesi ve bununla birlikte rödevans sahalarının ruhsatlarının şu anda işletmeciliğini yapan özel sektöre verilmesini ve sözleşme süresinin de 5 yıla çıkartılmasını istedi. Gerekçe olarak ise, TTK'nın ihaleye çıkarttığı 3 sahanın rekabet ortamını ortadan kaldıracağı gösterildi.

TSO Başkanı Metin Demir'in sunduğu dosyada yer alan 2'nci maddede ise, yıllardır zararıyla gündemden düşmeyen TTK'nın tek kar ettiği yer olan Zonguldak Limanı'nın özel sektöre kiralanması talebi yer aldı. Dosyada yer alan 3'üncü maddede de, limana akaryakıt istasyonu kurulması için TSO'ya yer kiralanması talebi bulunuyor. Kamuoyunda yer alan haberin ardından TSO Başkanı Metin Demir hakkında, "Kentin değil, kendi sorunları için Bakana dosya vermiş" yorumları yapıldı.

İŞTE O TALEPLER...

"Zonguldak Havzası Kömür Madenciliği Rödövanslı Saha Özel İşletmelerinde Ruhsat Bölünmesi ve Rödövans Birim Fiyatının Düşürülmesi: 50 yıldan bu yana özel sektör üretimine kapalı olan Zonguldak Taşkömürü Havzasında 1989 yılından beri Türkiye Taşkömürü Kurumu tarafından üretime değer görülmeyen atıl sahalarda rödövans usulü ile özel firmalarca kömür üretimi yapılarak, ulusal ve yerel ekonomiye büyük katkı sağlanmaktadır. Rödövanslı özel işletmelerde 2014 yılına kadar havzada yılda ortalama 4 bin 600 personel istihdam edilerek yıllık ortalama 700 bin ton kömür üretimi yapılmış, 2011 yılında ise 5 bin 500 istihdam ile 1 milyon tonun üzerinde üretim yapılarak TTK ile rekabet eder seviyeye gelmiştir. Havzada üretilen kömürler demir çelik sektörü, termik santraller, çimento fabrikaları ve diğer sanayi kollarının yanı sıra yakımlık olarak da piyasaya sunularak, enerjide yerli kaynak payı artırılmış ve önemli bir miktar kömür ithalatının önüne geçilmiştir. 13.05.2014 tarihinde meydana gelen Soma Maden Kazası sonrası, yeraltı maden çalışanlarının özlük haklarını düzenleyen İş Kanunu mevzuatında 11.09.2014 tarihli 6552 Sayılı Torba Yasa ile değişikliklere gidilmiş ve sonraki süreçte mevcut yeraltı kömür işletmelerinin bu mevzuat değişikliklerine uyum sağlama süreci başlamıştır. Bu süreç içerisinde, oluşan ağır mali düzenlemelere ayak uydurmaya çalışan rödövanslı saha işletmelerinde zaman zaman istihdam ve kömür üretimi durma noktası gelmiş, 4 bin 600 olan istihdam sayısı hızla 1500 seviyesine gerilemiştir. Yaşanan istihdam ve üretim kaybı sonrası, 18.02.2015 tarihli 6592 sayılı Torba Yasa yürürlüğe girmiş, yasa ile kömür üretimini ve işletmelerin mevcudiyetlerini devam ettirmeye yönelik yeni düzenlemeler yapılmıştır. Bu düzenlemeler ile rödövanslı işletmelere yüklendikleri maliyetlerin bir kısmını karşılayacak şekilde fiyat farkı iadesi desteği verilmesi ile ilgili çalışmalar yapılmış ve 2016 yılının sonlarına doğru tamamlanan çalışmalar kapsamında sektör yeniden toparlanmaya başlamıştır. 6552 sayılı Torba yasa öncesi 4 bin 600 seviyesinde olan ve torba yasadan sonra bin 500'lere düşen istihdam adedi mevcut durumda 2 bin 500 dolaylarında olup, yıllık ortalama üretim miktarı yaklaşık 400 bin ton olarak gerçekleşmektedir. Yakın zaman içerisinde Türkiye Taşkömürü Kurumuna bağlı ve büyük ölçekli madencilik yapılacak olan Bağlık İnağzı Sahası ile Alacaağzı Kandilli Sahası ruhsat bölünmesi sonrası 30 yıllığına ruhsat devri yapılarak ihale edilmiş olup, bu sahalardaki rödövans uygulaması sonlandırılmıştır. Yapılan ihaleler sonrası, Bağlık İnağzı Sahasının ihalesini kazanan şirket ile Türkiye Taşkömürü Kurumu arasında ruhsat devri sözleşmesi imzalanmış olup, Alacaağzı Kandilli Sahası ihalesini kazanan firma ile de sözleşme imzalanması beklenmektedir. Büyük ölçekli madencilik yapılacak olan bu sahalarda kömür üretimi hazırlık faaliyetlerine başlanması ile havzada 5000 kişilik ek istihdam yaratılması ve 3 milyon ton ek kömür üretimi gerçekleştirilmesi beklenmektedir. Mevcut durumda 14 adet küçük ölçekli sahada rödövans usulü işletmecilik yapılmakta olup, bu işletmelerin birçoğunun Türkiye Taşkömürü Kurumu ile imzalamış oldukları rödövans sözleşmeleri 31.12.2019 tarihi itibariyle sona ermektedir. Küçük ölçekli rödövans işletmeleri ürettikleri her ton kömür için Kuruma 40 TL rödövans bedeli ödemektedirler. Bu yüksek rödövans bedeli, Maden Kanunu ve ilgili yönetmelikler ile İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmelikleri kapsamındaki yaptırımlar ve kömür üretiminin sürekliliğinin sağlanabilmesi amacıyla ocaklara yatırım yapılması olanaklarını kısıtlamaktadır. Yeni yapılan büyük saha ihale sözleşmelerinde Türkiye Taşkömürü Kurumu' na rödövans bedeli yerine ocak başı satış tutarının yüzde 0,5-yüzde 3 arasında bir bedel ödenmesi koşulu bulunmaktadır. Bu durumda büyük sahaların ürettikleri her ton kömür için Kuruma 3 TL bedel ödeyecekleri öngörülmektedir. Bu durum küçük ölçekli rödövanslı saha işletmelerinin kömür üretim maliyetindeki rekabet ortamını ortadan kaldıracaktır. Küçük ölçekli rödövanslı sahaların mevcudiyetlerinin korunması, havzadaki istihdam ve üretimin sürekliliği ve artarak devam etmesi amaçlarıyla, 2019 yılı sonunda rödövans sözleşmeleri sonlanacak olan küçük sahaların 2019 yılsonu beklenmeden ruhsatlarının ayrılarak, ruhsat devri yapılması yoluyla sahada halen işletmecilik yapan firmalara devredilmesi, mevcut ocaklarda ileriye dönük yatırım ortamı oluşturulması açısından gerekliliktir. İşletmelerde yatırım yapılması, firmaların sahip olduğu özkaynak varlığı ile sınırlıdır. Küçük işletmelere de ruhsat devri yapıldığı takdirde banka yoluyla yatırıma finansman sağlanması kolaylaşacaktır. Ancak, küçük ölçekli sahalarda ruhsat bölünmesinin yapılamaması durumunda ise, 2019 yılı sonu itibariyle bitecek rödövans sözleşmelerinin süre uzatım protokollerinin sözleşmede yer alan 5 yıl yerine 15 yıl süreli olarak uzatılması ve şuan 40 TL olan ancak sözleşme hükümlerine göre süre uzatımı yapıldığı zaman 60 TL olması beklenen ton başı rödövans birim fiyatının, büyük ölçekli saha sözleşmelerinde olduğu gibi ton başı 3 TL civarına indirilmesi, rödövanslı sahalar için gelecekteki yatırım ortamı belirsizliğini ortadan kaldıracaktır.

Türkiye Taşkömürü Kurumu Tarafından İşletilen Zonguldak Limanı'nın İşletmeciliğinin Özel Sektöre Devri: Zonguldak sosyal ve ekonomik gelişiminde önemli bir yer tutan limanın mevcut potansiyeli maalesef kullanılamamaktadır. Bu durumun ana sebebi, kamu işletme kültürünün hakim olduğu alanda, liman faaliyetlerinin; mülk sahibi, işletmeci ve aynı zamanda hizmet alan tarafından yürütülüyor olmasıdır. Zonguldak limanı gerek liman imkanları gerekse gümrük giriş kapısı olarak benzer diğer limanların hizmet seviyesinde değildir. Zonguldak limanı için liman işletmesinin özel teşebbüs tarafından yürütülmesini sağlayacak altyapının teşkil edilmesi en önemli öncelik olarak görünmektedir. Kamu özel sektör işbirliklerinin yaygınlaştığı günümüzde, liman özelleştirme kapsamına bile alınmadan, TTK tarafından kiralama modeliyle, hızlı bir geçiş sağlanarak limana işlerlik kazandırılabilir. Kiralık liman modeli dünyada yayın olarak kullanılan bir modeldir. Örnek olarak Rotterdam, Antwerp, New York ve Singapur limanları gösterilebilir. İşletme modelinde, mevcut altyapı işletmeciye kiralanmakta ve limanın işletilmesi için gerekli tüm bina, donanım, tevsi yatırımlar kiracı tarafından yapılmaktadır. Sabit yatırımlar tutarı karşılığında ek kira dönemi kiracıya sunulmakta, dönem sonunda tüm sabit altyapı kiralayana (Kamuya) bırakılmaktadır.

Zonguldak Limanı'nda İhraç Malı Taşıyan Araçlara Akaryakıt Satışı İçin TTK Tarafından Zonguldak Ticaret ve Sanayi Odası'na Yer Kiralanması: Zonguldak'ın sosyal ve ekonomik gelişiminde önemli bir yer tutan limanın mevcut potansiyelini daha verimli kullanabilmek amacıyla ZTSO tarafından başlatılan çalışmalar kapsamında halen TTK işletmeciliğinde olan Limanda, ihraç Malı Taşıyan araçlara Akaryakıt satışı için yer kiralama talebinde bulunulmuştur. Gelinen süreçte durum liman işletmecisi TTK tarafından da incelenmiş olup, kurum kiralama modeline olumlu Yönetim Kurulu Kararı Başbakanlık onayı alınmak üzere 55496770-756.02-E.70034 sayılı yazı ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına bildirmiştir. Konu ile ilgili işlemlerin hızlandırılması ihtiyaç vardır."

Editör: Pusula Gazetesi