Kastamonu'nun Taşköprü ilçesinde geçen yıl Kurban Bayramı'nın arefe günü mezarlık ziyaretine giderken karşılaşan husumetli iki aile arasında çıkan silahlı kavgada 1 kişi ölmüştü. Olayla ilgili açılan davada 3'ü tutuklu 7 sanık hakim karşısına çıktı.
Olay, geçen yıl Kurban Bayramı'nın arefe gününde Kastamonu'nun Taşköprü ilçesine bağlı Yavuç köyünde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, aralarında arazi anlaşmazlığı sebebiyle husumet bulunan iki aile, mezarlığa giderken karşılaştı. Aralarında tartışma çıkan aileler arasında silahlı kavga çıktı. Silahlı kavgada yaklaşık Yaklaşık yarım saat süren silahlı çatışmada Selahattin T. hayatını kaybetti. Olayın ardından jandarma ekipleri tarafından 7 kişi gözaltına alındı. Adliyeye sevk edilen sanıklardan S.K. ile kardeşi U.K. ve eniştesi İ.A. tutuklanarak cezaevine gönderildi. Diğer aileden ise M.T., H.T., Z.T. ve Ş.Ş. tutuksuz yargılanmak üzere adli kontrolle serbest bırakıldı.
Yaşanan olayın ardından sanıklar hakkında 'kasten öldürme ve kasten yaralama' suçlarından Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinde dava açıldı. Davanın ilk duruşmasında mahkeme heyeti, sanıkların savunmalarını dinledi.

"Bunları öldürmek isteseydim, öldürürdüm"
Tutuklu sanık S.T., yaptığı savunmada, "Kurban Bayramı arefesinde kapıda oturuyorduk. Çocuklar evde kalabalıktık. Mezarlığa gidecektik. Evde ustalar çalışıyordu. Kardeşim ceketini almaya gitti hem de 'ustalara bakayım' dedi. Kardeşim, ben avluda otururken küfür ederek 'birileri geliyor' dedi. O sırada 3-4 el ateş edildi. Kardeşim, ben vuruldum dedi. Kardeşimin gömleği kanlıydı. Korktum, gömleğini yırtıp baktım. Göğüs kısmından yaralıydı. Sonra silah atıla atıla eve kadar geldiler. Eve atılan kurşunlar duvarı delip geçiyordu. Evde çocuklar vardı, ağlıyor ve korkuyorlardı. Eşime jandarmayı ara dedim. Attıkları kurşun üzerimizden geçip gidiyordu. Ben araç ile kaçmak istedim ama kaçamadım. Bende aracın önüne yattım ve siper aldım. Bize silah atılıyordu bende silahımı çıkarıp havaya ateş ettim. Sonra geri kaçtılar. Olay 25-30 dakika kadar sürdü. Jandarma geldi ve bizleri gözaltına aldı. Biz, evde çocuklar varken bunlara pusu kurmadık. Ben bunları öldürmek isteseydim, öldürürdüm. Ama korkutmak amacıyla ateş ettim. Tutukluyuz, mağduruz" dedi.
Kavga ettikleri aileyle evlerinin yan yana olduğunu söyleyen S.T., "Bunlar ara sıra köye gelip tarlayı ekiyordu. Ben de köye ev yaptırıyordum. 'Bizden tarafa pencere koymayın' dedi. Ben de 'eski evde pencere vardı' dedim ve konu kapandı. Sonra 'bu tarafa geçiyorsun' dediler. Ben de arsayı geri çektim, yine konu kapandı. Ama evi yaptırabilmem için iskele koymam gerekiyordu. Ben de arayıp izin istedim, 'tamam' dediler. Birkaç gün sonra beni arayıp 'iskeleyi ne zaman kaldıracaksın, sök onu' dediler. Ben de biraz işi var, sökeceğim dedim. Beni üçüncü kez aradı ve iskeleyi sök diye ağır küfürler etti. Kardeşimde yanımdaydı. Kardeşim kızıp tüfekle havaya ateş etti. Ben de sakinleştirmek isterken tüfekten çıkan kurşun bu ailenin evine isabet etti. Onlar da biz evde yokken evimize kurşun attı. Kurşunların üç tanesi eve isabet etti. Ben, evde 8 tane çocuğumu ve ailemi korudum. Bizim böyle bir düşüncemiz yoktu. İlk silahla ateşi onlar attı. Tahliyemi istiyorum" diye konuştu.

"Savaşa gelmiş gibi ateş ediyorlardı"
Mezarlığa gidecekleri sırada olayın yaşandığını anlatan U.K. ise, "Ceketim evdeydi. Evde ustalar çalışıyordu. Eve gidip önce suyun gideri yapılmış mı diye baktım. Balkonda iken 'ben geldim, neredesiniz' diyerek beni görünce ateş etmeye başladılar. Ben vuruldum. Sürünerek merdivenin olduğu yere geldim. Abime de yukarı gelmeyin ben vuruldum dedim. Tüfeği alıp aşağı eve gittim. Abim sarıldı bana. Yaramı sordu. Çocukları yere yatırdık, eve doğru ateş etmeye başladılar. Savaşa gelmiş gibi ateş ediyorlardı. Bu esnada jandarmayı arayın dedim. Çekmeceden 2-3 tane fişek buldum. Onlarda Allah tarafından patladı. Hedef gözetmeksizin attım. Tepemize kurşun yağıyordu. Tuğlalardan kurşunlar geçip gidiyordu. Olay yaklaşık 25-35 dakika sürdü. Böyle bir olay yaşandığı için üzgünüm. Yeni evliyim, tahliyemi istiyorum" şeklinde konuştu.

"Bizi tasarlayarak öldürmek istediler"
Daha öncesinden evlerinin kurşunlandığını söyleyen H.T. de, "Dışarıda küfür edip duruyorlardı. Bize eve girince eşimde sordu ne oldu diye. Biz mezarlığa gidecektik. Evden çıkınca bunlar bize ateş etmeye başladı. Babam yere yığıldı. Bende tüfeği alıp kızımı da korumak için tüfekle ateş ettim. Tüfek arabadaydı. Bizde başka silah yoktu. Olay yerinde bulunanlar bize ait değil. Aracın önünden S.K. ateş ediyordu, diğer taraftan İ.A., birde U.K. bize ateş ediyordu. Bende onlara tek başıma karşılık verdim, tüfekle ateş ettim. Jandarma gelince ben silahı bıraktım, tüfekte mermi de vardı ama ben ateş etmeyi kestim. Bunlar bizi tasarlayarak öldürmek istedi. Biz ilk ateş eden olsak çoluk çocuk mu dışarı çıkıp ateş ederiz. Elimizde silah yoktu bile. Ben tüfeği doldurup doldurup ateş ettim. Yoksa bizi öldüreceklerdi. 3-4 defa tüfeği doldurdum galiba. S.K. arabanın önündeydi. Ben onu o da beni görüyordu. O bana bende onlara ateş ettim" ifadelerini kullandı.

"Sanıkların amacı bizleri köyden kaçırmak ve arazimize çökmek"
Ramazan ayında telefonla aranarak kendisine küfür edildiğini belirten M.T. ise, şöyle konuştu:
"Beni tehdit etti, sizi öldüreceğim dedi. Bizim evimizi almak istiyorlardı. Gözleri arazimizdeydi. Evimize kurşun yağdırdı. Hem tabanca hem de tüfekle ateş ettiler. Olay günü mezarlığı ziyaret edecektik. Dışarıda küfür ediliyordu. Çay içtik, babamın elinde kiraz vardı. Kirazlarda babamın öldüğü yerde kaldı. Biz evden çıkıp araca biniyorduk. Araca binerken bu sanıkların ellerinde tüfek ve tabanca vardı. Bir anda ateş etmeye başladı. Ben kendimi yere attım. Hedeften çıkınca babamı yere düşerken gördüm. Bizde silah falan yoktu. Babamda tüfek vardı, kurşunlar üzerimize yağıyordu. Eşim tüfeği kapıp bize jandarmayı arayın dedi. Dedem vuruldu diye kızım üzerine yığıldı. Yoksa kızımızı da öldürüyordu. Bir süre ateş edince eve girdiler. Bunlar daha önce bizim evi kurşunladı. Babamda bunların evini kurşunlamış karşılık vermişti. Eşim tüfek ile onlara karşı ateş ediyordu. Bizde bir tek tüfek vardı. Bu üç şahıs bize ateş etti. Bunların amacı bizleri köyden kaçırmak, zaten köyde mafya gibilerdi. Davacıyım, babamı öldürdüler. Kendimin de beraatını talep ediyorum."
Sanıkları ve avukatları dinleyen mahkeme heyeti, olay yerinde keşif yapılması ve tanıklarında dinlenmesi için duruşmayı 4 Temmuz tarihine erteledi.
Mahkeme heyeti, tutuklu bulunan sanıklar S.K., U.K. ve İ.A.'nın tutukluluğunun devamına, tutuksuz yargılanan M.T., H.T., Z.T. ve Ş.Ş.'nin de tutuksuz yargılanmasına devam edilmesine kararlaştırdı.