Madenci Anıtı'nda toplanan gruplar "12 Eylül devam ediyor" diye slogan attılar. Basın açıklamasını Demokrasi Platformu Sözcüsü Alper Kaya yaptı:
Alper Kaya, basın açıklamasında şunları söyledi:
"12 Eylül faşizmi 44 yıldır sivil görünümle devam ediyor. 1980’li yıllarda toplumsal hareketlerin kapitalizme karşı mücadeleyi yükseltmesi karşısında emperyalistler ve uluslararası sermaye, yerli işbirlikçi faşizan yönetimleri desteklemiş, gerektiğinde askeri darbeleri teşvik etmiş ve arkasında durmuşlardır. Bu yıllar kapitalizmin yapısal krizlerinden birini yaşadığı ve krizi aşmak için neo-liberal politikaları devreye soktuğu, emeğe ve kazanılmış haklara saldırının fitilini ateşlediği yıllardır.
ABD’nin ‘bizim çocuklar başardı’, dediği 12 Eylül faşist darbesi, emperyalizmin ve sermayenin çıkarları doğrultusunda gerçekleşmiş, uluslararası tekellerin ihtiyaçlarına yönelik kurulan muhafazakâr-sağ dünya düzeninin Türkiye’ye giriş kapısı olmuştur. Darbe sırasında on binlerce kişi tutuklanmış, idam edilmiş, işkencelerden geçirilmiş, fişlenmiş, sendikal hak ve özgürlükler askıya alınmış, muhalif sendikalar kapatılırken devlet güdümlü sendikaların önü açılmıştır.
Aradan 44 yıl geçti! Halklarımızın, emekçilerin ve gençlerin yaşamlarına bir karabasan gibi çöken 12 Eylül’ün karanlığı, dünden bugüne faşizan anlayışıyla birlikte sürmektedir. Emperyalizmin ve sermayenin çıkarları doğrultusunda gerçekleştirilen faşist darbenin yarattığı siyasal-toplumsal iklim, bugün AKP+MHP iktidar bloğu eliyle sürdürülmektedir.
12 Eylül’de askeri üniformayla darağaçlarında, cezaevlerinde ve sokaklarda gerçekleştirilen faşist baskı ağı, bugün sivil darbe uygulamalarıyla tüm ülkede özgürlük ve demokrasi alanlarını kuşatmaya almış, toplumu nefessiz bırakma ile yüz yüze getirmiştir. Ülkemiz siyasi, ekonomik ve askeri bakımından emperyalizme daha da bağımlı hale getirilmiş, gericilik toplumsal yaşam alanlarını kuşatmış, seküler yaşama dönük saldırılar hiç olmadığı kadar artmış, 12 Eylül’den geriye kalan anti demokratik anayasa dahi AKP tarafından fiilen ortadan kaldırılmış, tam bir anayasasızlık süreci yaşatılmaktadır.
14 Mayıs 2023 genel seçimlerinden sonra bu baskılar daha sistematik bir hal almış, yaşam biçimlerine müdahaleye, ÇEDES gibi projelerle eğitimin gericileştirilmesine, toplumsal ilişkileri kendi ideolojik referanslar temelinde şekillendirme girişimlerine, konser, festival yasaklarına dek varmıştır.
Cumhuriyet tarihinin en büyük özelleştirmeleri AKP iktidarı döneminde gerçekleştirilmiş, kamu hizmetlerinin tasfiyesi süreci özelleştirme politikaları ile hızlandırılmış, eğitimden sağlığa tüm kamu hizmetlerinde özel sektörün desteklendiği yasal düzenlemeler artırılmıştır. Ülkenin kaynakları, halktan toplanan vergiler özelleştirmelerle, hazine garantileri ile sermayeye, yandaşlara peşkeş çekilmiştir.
Halkın büyük çoğunluğunun yoksulluk ve sefalet içinde yaşadığı, özgürlüklerin kısıtlandığı, askıya alındığı, gençlerin gelecek umutlarının yok edildiği, yaşam tarzlarına gerici dayatmalarla müdahale edildiği, 12 Eylül’ün izinden gidenlere karşı demokrasiyi, barışı, laikliği, emeğin haklarını kazanmanın yolu emek ve demokrasi güçlerinin birlikteliğinden ve ortak mücadelesinden geçmektedir.
12 Eylül darbe Anayasası; siyasi partiler yasası, seçim barajı, YÖK, RTÜK, sendika yasaları, 600 civarında yasa ve binlerce yönetmelikle sürmeye devam etmektedir.
Zonguldak Demokrasi Platformu olarak; tüm saldırıları geriletmeye, barışı egemen kılmaya, laik, demokratik bir ülke temelinde halkların özgürlüğü ve eşit yurttaşlık talepleriyle, yeni bir demokratik anayasayı hayata geçirinceye dek toplumsal muhalefetin tüm unsurlarıyla birlikte ortak mücadeleyi esas almaya devam edeceğiz.
12 Eylül’ün 44. yılında darbeyi bir kez daha kınıyor, askeri-sivil darbe zihniyetine karşı fiili ve meşru mücadeleyi yükseltme kararlığımızı ifade ediyoruz."