Zonguldak Çevre Koruma Derneği Başkanı ve Yaşanabilir Zonguldak Platformu Sözcüsü Ahmet Öztürk, bir basın açıklaması yaparak Zonguldak halkının olası depremde hiçbir güvenliğinin olmadığını söyledi. Öztürk açıklamasında, "Türkiye son zamanlarda art arda depremler yaşadı. En son Elazığ'da meydana gelen depremde şu ana kadar gelen bilgilere göre 31 yurttaşımız yaşamını kaybetti, binlerce yurttaşımız da yaralı olarak kurtuldu. Artık hepimiz biliyoruz ki, ülkemiz bir deprem kuşağı üzerindedir ve son günlerde olduğu gibi her an her yerde deprem olabilir. Gerçekte deprem bir doğa olayıdır. Bunu felakete dönüştürense doğanın diline, bilime, tekniğe aykırı yerleşim alanlarıdır. Ne yazık ki merkezi hükümetlerle yerel yönetimlerin doğanın talanına dayayan popülist politikaları selden aşırı sıcaklara, fırtınadan depreme her doğa olayını, ülkemizde, büyük bir felakete dönüştürmektedir. Bilimsel bilgilerin, araştırmaların bunca çoğaldığı, oluşabilecek doğa olaylarının çok önceden tahmin edilebildiği bir zamanda bu durum kabul edilemez" dedi.

BÖLGEDE YÜKSEK ŞİDDETTE DEPREM ÜRETECEK DİRİ FAYLAR VAR

Zonguldak'ın da bir deprem bölgesi olduğunu söyleyen Öztürk, "Yapılan araştırmalar Zonguldak, Bartın, Bolu bölgesinin de deprem kuşağı üzerinde olduğunu gösteriyor. Bilim insanları bu bölgede yüksek şiddette deprem üretecek diri faylar olduğunu söylerken 1968 Bartın depremi yaşanabilecek felaketin boyutları konusunda tarihten bir ders olarak önümüzde duruyor. Tüm bu verilere karşın konut stoku zaten son derece kötü olan Zonguldak'ta kaçak ve imara aykırı yapılaşma olanca hızıyla sürüyor. Yalnızca il merkezinde değil birçok ilçede olası bir depremde halkın toplanıp yardımların dağıtılabileceği güvenlikli alanlar olarak okul bahçesi, cami avlusu, spor salonu, kamu kurumlarının önündeki küçük meydanlar gösteriliyor. Tümüyle baştan savma, önünde toplanılacak yapının deprem dayanımı bile gözetilmeden yapılan bu liste, olası depremden canını kurtaran Zonguldaklıların büyük sorunlar yaşayacağını gösteriyor. Buna karşın hala yeşil alanlar imara açılıyor, deniz doldurularak elde edilen alanların üzerine yollar, işyerleri, camiler inşa ediliyor. Bu aymazlığa artık son verilmelidir" dedi.

DEPREME YÖNELİK EN UFAK BİR HAZIRLIK YOK

Öztürk açıklamasını, "Zonguldak'ta yıllardır doğaya düşman bir imar ve sanayileşme politikası izleniyor. Cadde ve sokakların çok büyük bölümü standart dışı olduğu için olası bir depremdeki arama kurtarma çalışmalarını neredeyse imkansız hale getiriyor. Hiçbir mahallede depreme yönelik bir hazırlık olmadığı gibi halkın bilgilendirilmesi konusunda da büyük eksiklikler bulunuyor. Kentlerdeki yapı stokunun iyileştirilmesi için yapılması gereken kentsel dönüşüm, yapı sahiplerinin rant arzusuna göre uygulandığı için var olan olumsuzlukların üzerine ilave yükler bindiriyor. Tüm bunlar olası bir depremde Zonguldak halkını büyük bir felaketin beklediğini gösteriyor. Ciddi bir afet riski olan bölgemizin çok acil bir şekilde deprem master planının hazırlanmalı, deprem risk haritaları çıkarılarak yapı stokunun durumu analiz edilmelidir. Rantı değil halkın mal ve can güvenliğini önceleyen bir kentsel dönüşüm planı hazırlanarak da bu stokun yenilenmesi sağlanmalıdır. Çalışmalara başta bütçe, uzman ve ekipman olmak üzere merkezi idare de her türlü desteği sunmalıdır. Aksi durumda hepimizi büyük acılar beklemektedir. Elazığ ve Malatya'da hayatını kaybeden yurttaşlarımıza rahmet, yaralı yurttaşlarımıza acil şifalar diliyor, aynı acıların kentimizde de yaşanmaması için yetkilileri göreve davet ediyorum" diyerek tamamladı.