23 Nisan Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramlarında makamlara oturan çocuklar 15- 20 dakikalığına o makamın gerekliliklerini yerine getiriyor. Zonguldaklıların yakından tanıdığı Tema Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyesi ve Zonguldak İl Temsilcisi Berran Aydan Zonguldak'ın ilk çocuk Belediye Başkanı. Dönemin Belediye Başkanı Hüseyin Öztek'in koltuğuna oturan Aydan bugünkü gibi 15 - 20 dakikalığına değil 2 gün süreyle Belediye Başkanlığı yapmış ve Öztek'in makam aracı kendisine tahsis edilmiş. O gün yaşadığı heyecanı ve yaşadıklarını anlatan Aydan bugün olduğu gibi o gün de çevre hassasiyetini dile getirmiş. Anılarını Pusula'ya anlatan Aydan o günlerin heyecanını hala yaşıyor.

"İLK ÇOCUK BELEDİYE BAŞKANIYDIM"

Biliyorsunuz, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramlarında bir gelenek var: Cumhurbaşkanlığı, Meclis Başkanlığı, Başbakanlık, Valilik ve Belediye Başkanlığı gibi bazı makamlara bir günlüğüne çocuklar oturuyorlar. Zonguldak'ta bu uygulama başladığında ilk çocuk Belediye Başkanı ben olmuştum. Karaelmas İlkokulu beşinci sınıf öğrencisiydim. Vali başka bir okuldan, Belediye Başkanı bizim okuldan olacak diye duymuştuk. Sınıf öğretmenimiz bir gün gelip okul kurulunda bu görev için benim seçildiğimi söyledi. Hem sevinmiş, hem de heyecanlanmıştım. 'Ya bir hata yaparsam' diye de çok tedirgindim. Öğretmenim ve okul müdürü neler yapılacağını anlatarak beni hazırladılar.
Marifetli anneciğim beyaz bir kıyafet dikti bana kendi ellerinle. Beyaz pileli etek, ceket ve bir de şapka. Birbuçuk günlük bir görevdi ama bu benim için çok önemli ve uzun bir süreydi. O dönemde Zonguldak Valisi Nihat Oğuz Bor, Belediye Başkanı ise Hüseyin Öztek'ti. Dolayısıyla ben görevi Sayın Öztek'ten devralacaktım.

"ÖZTEK MERDİVENLERDE ELİNDE ÇİÇEKLE KARŞILADI"

Nihayet büyük gün geldi çattı. 22 Nisan günü beyaz kıyafetlerimi giydim. Ne kadar heyecanlı olduğumu sanırım anlatmaya gerek yok.. Öğlen çelenk töreninden sonra Belediye Başkanlığı binası (şimdiki Belediye Kültür Merkezi) önüne geldim okul müdürü ve öğretmenimle. O zamanki çocuk algımla o bina kocaman ve merdivenler çok yüksek göründü gözüme. Merdivenlerde Belediye Başkanı Hüseyin Öztek, yanında sonradan daire müdürleri olduğunu öğrendiğim kişiler ve de neşeli parçalar çalan Belediye Bandosu durmaktaydı. Beni merdivenlerde karşıladı Hüseyin Öztek ve elindeki çiçek buketini verdi. Nezakete bakar mısınız?

"HEYECANLI VE TEDİRGİNDİM"

Hep birlikte merdivenleri çıkarak Başkanlık makam odasına gittik. Hayırlı olsun diyerek beni koltuğuna oturttu, elimi sıktı.Tüm hitapları 'sayın Başkan' diye. Önceleri çok heyecanlı ve tedirgindim. Ama Başkanın samimi tavırlarıyla biraz rahatladım. Gene de o yanımda ayakta durarak bana birşeyler anlatırken koltukta oturmaya utanıyordum. Zonguldak'la ilgili birşeyler söylediğini, neler yaptığını anlattığını ve bazı kitaplar gösterdiğini hatırlıyorum. Bu arada Belediye Zabıta müdürü ve diğer müdürler de odadalar. Aaa tabi bir de gazeteciler vardı. Bana dedi ki' bugün ve yarın Belediye Başkanı sensin..söyle bakalım ne yapılmasını istersin?' Ben de 'mahalle aralarında çocuklara oyun parkları yapılsın, bir de sokaklar daha temiz olsun' dedim. Bu arada gazeteciler bana bazı sorular sordular ama ayrıntıları hatırlayamıyorum. Ertesi gün yerel gazetelerde bu haberler çıktı, yalnız bir tanesinde benim söylediklerimden farklı şekilde Başkanı eleştirel bir şekilde yer aldı. Çok şaşırdım tabi ki.

"BAŞKAN İKİ GÜN BOYUNCA MAKAM ARACINI TAHSİS ETTİ"

Belediye'deki bu törenler bitince Başkan beni makam aracıyla ve şöförüyle Karaelmas Mahallesi'ndeki evimize gönderdi. Bu benim için çok havalı bir şeydi .23 Nisan sabahı gene hazırlandım ve makam aracı gelip beni aldı. Eski Valilik binasının önündeki tören alanına gittim. Ne kadar güzeldi o eski taş yapı. Atatürk haykelinin önünde Vali, Belediye Başkanı ve tüm protokol hazırdı. Benim gibi 23 Nisan Valisi, Milli eğitim Müdürü ve Garnizon Komutanı olan çocuklarla tanıştım. Hepsi erkekti, tek kız bendim. İstiklal Marşının okunması ve konuşmalardan sonra biz çocuk görevliler ve gerçek protokol mensupları tören alanındaki öğrenci gruplarını ve halkı önlerinden yürüyerek selamladık, el salladık. En çok bu hoşuma gitti. Bir yandan da bando marşlar çalıyordu, bayram alanında büyük bir coşku vardı. Artık rahatlamıştım. Annem ve babam da beni kalabalığın içinde izliyorlardı. Babam (Hüseyin Şeker) fotoğraflarımı çekiyordu.

"ABLAM BİR ŞEY YAPMADI Kİ YAĞMUR YAĞDI"

Törenler bitince Başkan, ben ve kardeşim Reyhan makam aracına bindik. Şehirde bir tur atarak başkan bizzat bizi evimize bıraktı. Bir yandan da sohbet ediyoruz. Başkan dedi ki bana ' Aferin Başkan, iyi çalışmışsın, şehir tertemiz'. Her zaman hazırcevap olan kardeşim hemen atıldı;'Amaan ablam bir şey yapmadı ki..dün gece yağmur yağdı, sokaklar temizlendi..' İşte böyle. Benim için hoş bir anıydı. Bu arada, ben de babam gibi çocukluk anıları yazmaya başladığıma göre ve 'o zamanlar şu olan bilmem ne binası' gibi cümleler kurduğuma göre: eyvahh yaşlanıyorum..Neyse ki ' bizim zamanımızda..' dememişim daha"

Berran Aydan (2011)