Normalde Afrika çöllerinden gelen toz bulutlarının taşıması sonucunda yağmurla birlikte yeryüzüne yağmasından kaynaklanıyor.

Bu aylarda Muson Rüzgarları ile taşınıyormuş.

AFAD ve İl Metoroloji Müdürlükleri de bu tür yağmurlar meydana geldiğinde bu açıklamayı yapıyor.

"Merak edilecek bir şey yok" gibi açıklamalar.

Hatta, bunu dine bile, ayete bile bağlayabiliyor bazı çevreler.

Ama Zonguldak denilince işin rengi değişir.

Zonguldak`ta kurulan santraller sınırı çoktan aşmış durumda.

Normalde, zaten santral bacalarından çıkan kül partikülleri her zaman havaya karışıyor ve bölgesel yağmur bulutları ile yeryüzüne düşüyor.

Santrallerde baca olsa bile, baca filitreleri ancak belirli bir miktarda, belirli elementleri filitreyebiliyor. Gerisini tutabilen bir filtre henüz bulunmadı.

Yani anlayacağınız, bu yağan çamur içinde; eğer çevrenizde 100 MW gücünde bir santral varsa 1 yıl içinde çevresel, etkisel verileri şöyledir.

Kükürt dioksit 45,000 ton

Azot oksitler 26,000 ton

Karbonmonoksit 750 ton

Katı partiküller 32,500 ton

Hidrokarbonlar 250 ton

Kül 5,660 ton

Zonguldak'ta toplam 3600 MW gücünde olduğuna göre bu değerleri 36 ile çarpın.

Yani; yetkililer Zonguldak'ta yağan çamur yağmurunu politik nedenlerle, önemsemeye bilir ama siz yine de dikkatli olun. Gökçebey, Ereğli, Devrek, Çaycuma fark etmez. Özellikle çocuklarınızı koruyun. Taa Afrika`dan kum geliyorsa, iki adımlık yerde asit hayli hayli gelir.

Konya, Isparta, Eskişehir gibi illerde yağan çamur yağmuru ile bir tutmayın.

CAMUR YAĞMURU demek, bizim buralarda aynı zamanda ASİT YAĞMURU demektir.

Editör: Pusula Gazetesi