6 dönem Zonguldak, 2 dönem Bartın milletvekili olarak Meclis'e görev yaptı. Devlet, Milli Eğitim ve Kültür bakanlıkları, Meclis Başkanlığı makamına geldi. Türk siyasi tarihinin son 60 yılında hep aktif görevlerde bulunan Köksal Toptan'ın yaşamını konu alan 'Ağabey Köksal Toptan' okuyucularla buluştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'ağabey' diye hitap ettiği isimlerden biri olan Toptan'ın hayat hikayesi, Rize'nin Camidağı köyünde 1943 yılında dünyaya gözlerini açan bir çocuğun siyasetin en üst noktalarına uzanan yaşamı içerisinde yolculuğa çıkarıyor.

Kitapta Zonguldak'ta halkın jandarma zoruyla zorla madenlere sokularak çalıştırıldığı yıllardan, Tansu Çiller'e karşı giriştiği genel başkanlık yarışına ilişkin bilinmeyenleri anlatan Köksal Toptan'ın anılarında Zonguldak ve Bartın'a ilişkin çarpıcı değerlendirmeler yer alıyor.

ZONGULDAK TEMBEL, YATIRIM İÇİN HEP ENGEL ÇIKARIYOR

Avrupa'da maden şehirlerinin zamanla dönüşüm sağladığını ve rekabet edemedikleri için maden üretiminden vazgeçtiklerini anlatan Toptan, "Zonguldak'ın da varlığını geleceğe dönük olarak ortaya çıkarabilmek için önce Zonguldak'lı bilincini ortaya çıkarmak şarttı. Zonguldak şehrinin böyle bir gayreti yok, tembelliği var" ifadelerini kullandı.

Zonguldak'ın bir üniversite şehri olması gerektiğini vurgulayarak "Çıkış üniversitedir" diyen Toptan, Milli Eğitim bakanlığı ve Meclis Başkanlığı döneminde yapmak istediği pek çok yatırımın "olmaz" refleksiyle karşılaştığını, engelleri aşamadığını anlattı.

İşte Köksal Bey'in anlatımıyla kitaptan alıntılar:

BARTIN İLİ'NİN İLK MİLLETVEKİLİ OLDUM, EREĞLİ İL OLMAMALI

1991 yılında yeni il olan Bartın'dan aday olmayı kabul ettim. Başta kadınların, Mehmet Türkili ve gençlerin fedakar çalışmalarını unutamam. Ben ve Hasan Akyol Bartın ilinin ilk milletvekilleri olarak seçildik.

Zonguldak, Bartın'ın il oluşuyla Türkiye siyasetindeki gücünü yitirmeye başladı. Zonguldak o güne kadar siyasi ağırlığı büyük olan bir ildi. İçinden büyük bir ilçenin çıkarılması kimseyi hoşnut etmedi. Ama Bartın il olmayı o kadar arzuladı, o kadar ısrar etti ki gelişmeyi herkes sessizce ve saygıyla karşıladı.

Şimdi Ereğli'nin il olma isteği ve heyecanı var. Ama bir yerde durmak lazım. Ereğli de il yapılırsa Zonguldak küçük bir Anadolu ili haline gelir. Bu da doğru olmaz. (Bu sözleri Ereğli'de tepkiyle karşılandı.)

Bartın ve Karabük'ün il olmaları ardından onlara taahhüt edilen büyük yatırım dalgası gelmedi. Karabük eskiden de Kardemir'in sırtındaydı, şimdi de öyle. Ama üniversitenin kurulması ciddi hareket sağladı. Aynı şeyi Bartın için de söylemek gerek. Başka ciddi değişim olmadı.

BARTIN'DA EFSANE OLDUĞUMU SANIYORDUM, SEÇİMİ KAYBETTİM

28 Şubat sürecinde Türkiye tepetaklak oldu. Karmaşık siyasi ortamda gerçekleşen 1999 seçimlerinde ben Bartın'da seçimi kaybettim. Neden kaybettiğimin cevabını hala bulabilmiş değilim. Zonguldak'tan aday olsaydım, liste başı olup kazanırdım. Kendi kendime büyük hizmetler yaptığım Bartın'dan bir efsane olduğumu varsayıyordum.

Ön seçim yaptık, bana en yakın adayın on katı oy alıp liste başı olmuştum. Ancak ikinci sırada yer bulan ve dışında kalan arkadaşlar partinin aleyhine çalışmışlar. Hala çözebilmiş değilim. 500 seçmeni olan ikinci sıra adayımızın köyünden DYP'ye sadece 1 oy çıktı. Bu garip bir durumdu. Kaybettik.

(Köksal Toptan'ın seçimi neden kaybettiğini, dönemin yakın tanıklarından gazeteci Arif Üçler analiz etti. İnternet aramalarından ulaşılabilir)

1986 ara seçimlerinde adı anılacak düzeyde bir hizmetim olmayan Bartın, o şartlarda bana sahip çıkarken onca hizmetin karşılığında neden bunu yaptı? Bilmiyorum, anlayamıyorum, kimseye soramadım; en kötüsü soranlara da anlatamadım.

Bakanlığım döneminde Bartın'da 6 lise, 45 ilköğretim okulu, 6 yurt ve pansiyon, 500 öğrenci kapasiteli yatılı bölge okulu, 6 spor tesisi yatırımı yapıldı.

AK PARTİ'YE GEÇİNCE TEŞKİLAT BENİ UZAKLAŞTIRMAK İSTEDİ

2001 sonrası AK Parti'den davet aldım. Sayın Erdoğan'la hemşehrilik hukukumuz vardı. Demirel'e gittim, "İyi düşünür doğru karar verirsin" dedi. Zonguldak teşkilatı, genel merkeze haber gönderiyormuş; "Büyükşehirlerden birinde değerlendirilsin" diyorlarmış. Yani Zonguldak'tan gitsin de nereye giderse gitsin demek istiyorlardı.

Seçildikten sonra Milli Eğitim Bakanı olacağım yönünde bir beklenti vardı. Olmayınca üzüldüm ama çok da üzerinde durmadım.

ZONGULDAK HİÇ BÜYÜK PROJEYLE KARŞIMA GELMEDİ, ÜZÜLDÜM

2007 seçimlerinden büyük başarıyla çıktık. Tek başına iktidar olduk. Aklım Meclis Başkanlığı'ndaydı. Parti içinde en deneyimli milletvekili pozisyonundaydım. AK Parti'de benim kadar uzun milletvekilliği yapmış kimse yoktu, parlamentoda ise sadece Deniz Baykal vardı. Büyük bir mutabakatla 450 oyla seçildim.

Meclis Başkanı olduktan sonra Zonguldak'ın beklentileri, talepleri değişmedi. Zonguldak benim siyasi hayatım boyunca büyük projelerle hiçbir zaman karşıma gelmedi. Bu beni daima üzdü.

FİLYOS, BÖLGENİN ÇILĞIN PROJESİYDİ AMA SAHİP ÇIKMIYORLAR

AK Parti'den seçildikten sonra, 2003 yılında Projesi için çalışmaya başladım. O projeden henüz kimse bahsetmiyordu. Başbakan Erdoğan ne zaman Binali Bey'le bizi birlikte görse "Yine mi Filyos'u konuşuyorsunuz" diye takılırdı.

Proje Bartın ve Karabük'e de hitap edecek. Başbakan Erdoğan, 2011 seçimleri öncesinde Zonguldak'a geldiğinde bu proje için "Batı Karadeniz'in çılgın projesi" demişti. Zonguldak'ın böyle büyük bir projeye sahip çıkmamasının üzüntüsünü yaşıyorum.

Daha çok şehir adına üzülüyorum. Bu projelere sahip çıkmazsanız, desteklemezseniz, yeni girişimler için insanların hevesi kalmaz.

ZONGULDAK ŞEHRİ RAHATLATACAK PROJELERİ ELİNİN TERSİYLE İTİYOR

Zonguldak'ın üniversite ile zerre kadar ilgisi yok. Bu olmaz. Zonguldaklı üniversitenin varlığından heyecan duymalı. Kıymeti bilinmeli.

Zonguldak'ın ciddi sıkıntıları var. TTK malum; kapatılsın mı kapatılmasın mı tartışmaları gündemde. Herkes, rozeti ne olursa olsun Zonguldak için düşünmeli. Zonguldak değerleri ile Türkiye'nin önde gelen illerinden biri.

Yatırım alanlarını değiştirmek istiyorsunuz, kabul görmüyor. Stadyumu Bakacakkadı'ya yapalım deyince kıyamet koptu. Karabük, Zonguldak ve Bartın'ı birleştirip büyükşehir yapalım dedik, iş ciddiye binince herkes yan çizdi. Şehri rahatlatacak projelere ilgi gösterilmiyor. Zonguldak elinin tersiyle itiyor.

(Meclis Başkanlığı'na ikinci kez aday olmadınız, neden?): Bazı konularda Başbakan ile farklı yorumlarımız oldu. Anayasa Mahkemesi, AK Parti'ye kapatma davası açtığında daha agresif tutum sergilemem beklendi. Ben ortamın yumuşatılmasını öneriyordum... Sayın Başbakan'a gittim. Temayül yoklamasını işaret etti. "Mehmet Ali Şahin'i istediğinizi herkes biliyor dedim", o da güldü.


[*][*][*][*][*][*][*][*][*][*][*][*][*][*][*][*]


Bülent Ecevit Üniversitesi'nin 21. yayını olan ve Köksal Toptan'ın yaşamını konu alan 'Ağabey Köksal Toptan' adlı kitap, Esra Güner Hacıoğlu tarafından kaleme alındı.

Editör: Pusula Gazetesi