Zonguldak'ta dolandırıcılık iddiasıyla yapılan savcılık başvurusuna göre, Düzce'de faaliyet gösteren bir şirket, başka bir şirket tarafından 2 milyon TL civarında dolandırıldı. İddiaya göre, sahte imza ve kaşe kullanılarak şirketlerinin borçlandırıldıklarını belirten şirket sahipleri, 8 milyon değerindeki taşınmaz, araç ve mal varlıklarına ihtiyati haciz konulduğunu söyledi. Şirketin gelirlerine ve mallarına el konulmasının ardından ise, başta şirkette çalışan işçiler olmak üzere şirket ile bağlantısı olan başka şirketler de mağdur oldu.

Kaymaz Taşımacılık Turizm Otomotiv Hizmet İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. firma sahiplerinden edinilen bilgiye göre, Zonguldak'ta faaliyet gösteren, sahibi aynı kişi olan iki şirketin çek ciro silsileri arasında sahte imza ve kaşe kullanılarak borçlandırılmak koşuluyla dolandırıldıklarını ileri sürerek şikayetçi oldu. Firma sahibi Şerafettin K., adı geçen şirketin sahte imza ve kaşelerle değerli evrakların kullanılarak dolandırıldıklarını ve 8 milyon TL'nin üzerinde mal varlıklarına ihtiyati haciz uygulandığını ifade etti.

Şirket, Ereğli Cumhuriyet Başsavcılığı'na konuyla ilgili şikayette bulundu. Şikayet dilekçesinde, şu ifadelere yer verdi:

"TÜM MAL VARLIĞIMIZA HACİZ KONULMUŞ, 76 ARACIMIZA DA YAKALAMA ÇIKARTILMIŞTIR"

"Hiçbir şekilde imzamız ya da kaşemiz olmadan çeklere sahte kaşe ve sahte imzamız atılarak hakkımızda ihtiyati haciz kararı alınması ve birden bire tüm mal varlığımıza haciz konulmuştur. Karadeniz Ereğli'de faaliyet göstermekte olan .... Motorlu Taşıt Ltd. Şti., alacağına mahsuben İ. U., isimli şahıstan almış olduğu çeklere hiçbir bağ ve bağlantımız olmamasına rağmen sahte ciromuzu (kaşe) ve sahte imzamızı atarak hakkımızda ihtiyati haciz kararı aldırmıştır. Tüm mal varlığımıza haciz konulmuş, 76 aracımıza da yakalama çıkartılmıştır. Karar verilen yakalama ve tüm mal varlığı takibin neredeyse 15 katıdır. Buradaki amaç, sahte olarak yapılmış olan bu işlemi ticareten batmamak için kabul ederek bir nevi boyun eğmemizi sağlamaktır. Konuyla ilgili Ereğli Cumhuriyet Başsavcılığı'na şikayette bulunduk ve soruşturma devam ediyor. Biz çeklere atılan imzanın ve basılan kaşenin tarafımıza ait olmadığını, sahte olduğunu şikayet dilekçemizde ifade ettik. Ancak bir türlü savcılık tarafından çek ve imzaların örnekleri gerekli incelemenin yapılması için Adli Tıp Kurumu'na gönderilmedi. Biz şikayette bulunduktan aylar sonra şirkete gidilip sahte kaşe araması yapıldı, ancak hiçbir şey elde edilemedi. Zaten hangi suçlu, suç aletini şirketinde saklar ki... Hukuksal mücadelemizi sürdürmek için İcra Hukuk Mahkemesi'ne de konuyla ilgili şikayette bulunduk. İcra Hukuk Mahkemesi, konuyla ilgili imza ve kaşe incelemesi yapılması için Adli Tıp Kurumu'na gidilmesine ve çekler üzerinde gerekli incelemenin yapılmasına karar verdi. Biz tüm Türkiye'ye ticaret yapan vergisini ödeyen bir şirketiz."

"ADALETE OLAN GÜVENİMİZ TAMDIR"

"Hukuka ve adalete güveniyoruz. Hakkımızda 3 adet takip başlatıldı ve hayatımız bu dolandırıcılık ile karartılmaya çalışılıyor. Tırnaklarımızla kurduğumuz, hayatımızı verdiğimiz ve yaklaşık 100'den fazla kişinin ekmek yediği şirketimiz elimizden gidiyor. Biz hak ve adalet istiyoruz, adaletin sağlanmasını istiyoruz. Ancak süreç çok yavaş işliyor. Bir ihtiyati haciz kararı ile alacağın 15 katı mala haciz konuluyor. 76 adet araca yakalama konuluyor. Niye? Amaç, batmamak için bu dolandırıcılığa boyun eğmek. Boyun eğmeyeceğiz! Mücadele edeceğiz, ama boyun eğmeyeceğiz. Size nasıl dolandırıldığımızdan kısaca bahsetmek istiyorum. İddialarımızın en net kanıtı ise, bizim imzamızı ve ciromuzu sahte olarak kullanan şahsın 2 şirketi var. Çeke atılan ciro ve imzaların bulunduğu şirketler aynı şahsa ait. Yani sözde ben aynı adamdan hem alacaklı, hem de borçluyum. Bu şirketlerden 1'incisi ... Akaryakıt Kafeterya, 3'üncüsü ise ... Motorlu Taşıt Kiralama şirketleridir. Bu iki şirketin sahibi de M. H.'dir. Arada kalan Kaymazlar Taşımacılık ve Turizm Şirketi ise, bizim sahibi olduğumuz şirket olup, sahte kaşe ve sahte imza ile buraya sokulmuştur. Bunlar delil olarak mahkemeye de sunulmuştur. Bizim adalete olan güvenimiz tamdır. Ancak 6 ayı aşkın süredir imza incelemesi için Adli Tıp'a gidemeyen; sonuçlanmayan bir dava var ortada. Biz bir an önce Adli Tıp Kurumu'nun konuyla ilgili gerekli kaşe ve imza incelemesini tamamlamasını, mahkemenin kararını açıklamasını ve şirketimizin bu dolandırıcılıktan kurtulmasını istiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızdan ve Sayın Adalet Bakanımızdan, bizi yıldırmaya çalışan bu kişiler hakkında yasal işlem başlatmalarını talep ediyoruz. Bu şahısların Zonguldak Adliyesi'nde görülmekte olan ve benzer usullerin yer aldığı ve hakkında 110 yıla yakın hapis cezası istemiyle dolandırıcılık davası olduğunu biliyoruz. Ülkemizin ekonomik kriz yaşadığı şu dönemde biz bu dolandırıcıların kurbanı olduk, 100'den fazla kişinin ekmek yediği şirketimiz neredeyse yok oldu. Devletimizin bizlere sahip çıkmasını istiyoruz."

Editör: Pusula Gazetesi