Hükümetin şehit ve gaziler arasında da ayırım yaptığını da belirten Turpçu; "Bugün Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e hem gazi hem mareşal rütbesinin verilmesini kutluyoruz. Bunları kutlarken yaşamakta olduğumuz ve yaşadığımız olaylardan bağımsız olarak görmemek lazım. Mustafa Kemal Atatürksüz Türkiye olmaz. Mustafa Kemal Atatürksüz eğitim olmaz. Onsuz dış ve iç politika olmaz.15 yıldır bir yığın olaylar denediler. Bu hükümetin başı da bir köşeden bir köşeye savruldu. Şimdi Atatürk'ün dış politikasına dönüyorlar. TSK'nın bütün bu emperyalizmin tarikatlar üzerinden devşirdiği güçlerle beraber TSK'nın nereye geldiğini, nasıl yıpratıldığını biliyoruz. Ama TSK kendini toparlıyor. AKP'nin 15 yılda oradan oraya vurduğu Türkiye'yi TSK'yı yıpratıcı politikalarına rağmen, bugün emperyalizm büyük Orta Doğu projesi ile gerçekleştirmek istediği olayları yaşıyoruz. Şimdi Kürdistan referandumu gibi olaylar bize daha önceki devlet büyüklerinin söylediği lafların sonuçlarıdır. Her şeyi denediler, AKP'yi kurdular. Gerçekten devletin kılcal damarlarına, kozmik odasına girdiler. Bunu başka bir devlet kaldıramazdı. Şimdi Atatürk'ün dış politikasına dönmesiyle ilgili gayretler gösterdiklerini biliyorum. Bu hükümetten gelen bir gayret değildir".

'DÜNYA KOŞARKEN, BİZ İMAM HATİPLEŞTİRİYORUZ"

Bu kadar şehit ve gazi vermemiz bu politikaların tutarsızlığındandır. Sayıda her geçen gün artmaktadır. İçerde bu durumu düzeltmek lazım. Atatürk'ün ismini siliyorlar, Milli Eğitim'den kaldırıyorlar. Bunlara hiçbir yere varamazlar. Laikliği oradan kaldırıyorlar. Dünya koşar adım başka bilgilere ulaşırken, biz İmam Hatipleştiriyoruz. Yapılan iç politikalarda Atatürk düşmanlığını, Cumhuriyet düşmanlığını, laiklik üzerinden son bir gayretle AKP'nin ve önde gelenlerinin saldırılarını görüp, bunları savuşturacağız. Çok büyük saldırılara uğradık. PKK'ya karşı Suriye'de, Irak politikasında ve şimdi referandumda görüyoruz. Bunları Gaziler Günü'nde söylüyorum, bu politikalar bu kadar yanlış olmasaydı, biz bu kadar şehir vermezdik, bu kadar gazimiz olmazdı. Maalesef hükümet toplumu her tarafından ayırdığı gibi, maden şehitlerimiz de dahil şehitlerimiz ve gazilerimiz arasında maalesef ayırım yapmış durumdadır. Umarım bu ayrım giderilir. Tüm gazilerimizin gününü kutluyorum. Onlar olmasa idi bu vatan bize kalamazdı. Hayatını kaybeden gazilerimize Allah'tan rahmet, yaşayanlara da uzun ömürler diliyorum"diye konuştu.

Editör: Pusula Gazetesi