Zonguldak Valisi Erdoğan Bektaş, Valilik Şehit Ömer Halis Demir Toplantı Salonu'nda basın toplantısı düzenliyor.

Vali Erdoğan Bektaş, basın toplantısında konuşulacak başlıkları şöyle sıraladı:
1. Maden, kömür, şehir merkezi yapılandırması.
2. Üretim, sanayi, kümelenme, Filyos, çelik.
3. Eğitim, kodlama, mesleki eğitim.
4. Tarım, Sanayi, manda, köylü pazarı, turizm.
5. Havaalanı
6. Çöp

Vali Bektaş, Zonguldak'ın şehircilik anlamında geri kaldığını belirterek, "Zonguldak, yaptığım araştırmalara göre bir şehir değil, bir şantiye olarak başlamış. Zonguldak sonradan kurulma bir şehir. Önce kömür, sonra Zonguldak. Önce kömür çıkartma, sonra limanda kömür satma faaliyeti. Fevkani Köprüsünün kalkmasında bir sürü tantana edildi. Köprü neden yapıldı dedim. Zamanında çeşitli hatlardan limana ulaşım varmış. Limana giden vagonlarla şehri ayrılmış. Zonguldak başta bir şehir olarak değil de bir madenci kasabası olarak başlamış işlere. Kozlu bile şehirleşme açısından Zonguldak'tan daha iyi. Çaycuma ve Ereğli çok daha iyi. 100 senelik birikim bu. Fevkani Köprüsü ne olacak? Lavuar alanı ne olacak? Soğuksu ile Gazipaşa arasında bir bağlantı kurulamayacak. Liman ne olacak? Derenin geleceği ne olacak? Bir şehir merkezi oluşmayacak mı?. Bu işin bir ele alınması gerekmiyor mu? İnşallah alacağız. 100 sene sabrettik. Valilik binası yıkılsın bu binaları yapmak için ne kadar para harcandı. Yapa yıka değil yapa yapa gitmeli. Ben koyarım projemi Manolya Parkı, camiyi nereye yapacağımı, lavuar alanına ne yapacağız mı, Gazipaşa'yı nereye kadar uzatacağımı önüme koyarım param yoksa yavaş giderim. BU gün yaptığım yarın önüme engel diye çıkmamalı. Burada acele karar verip yapalım çok uzadı bu iş deyip geçi yaparsın ama yanlış şeyi yıkman lazım" dedi.

Bektaş şöyle konuştu: "Şehir planlaması işi senin benim bildiğim işler değildir. Şehir planlamacılarının bildiği işlerdir. Bu işin mektepleri var. O adamlar geliyorlar. Belki diyecekler Valilik binası kalsın. Belki de valilik binasını yıkalım diyecekler. Yap yık nereye kadar? Kaynak kendi içerisindedir. Bu ekonomi kendi şehrini yapar. Ama biz önce kafaları toparlamamız lazım. Sorunları kağıtta çözeceksin sonra yapmaya başlayacaksın. Ben şehircilik eğitimi almadım. Planlama ve şehircilik profesyonel iştir. Bu şehri planlamayan yanlış yapmış. Şantiye ve liman ihtiyaçlarından yola çıkılarak kendiliğinden işçi barakalarının değiştiği bir şehir merkezinden bahsediyoruz. Orada işte bu şehri planlamak gerekiyordu. Buraya bu şehri ilk kuranların amacı kömürü yükleyip satmaktı. Şimdi sen o zaman bu saatten sonra diyorsun ki bu kadar adam yaşıyor. Şehrin ihtiyaçları var. Minibüsçünün de taksicinin de herkesin ihtiyaçları var. Bunların düşünülmesi gerekiyor. Birbiriyle bağlantılı olması gerekiyor. Bir defa Zonguldak'ın en önemli sorunu bu. Şöyle bir şansımız var. Biz burayı düzgünce planlarsak bu şehrin bir anda yıldızı parlar. Her problem bir hazine gizler. Herkes kafa kafaya vermiş. Çalışıyor. Herkes diyecek ki 100 yıl da olsa bu memleketin geçmişi var. Kelebeğin Rüyası o bölgelerde film çekildi. Burayı turizme kazandırılabilir. Bir hikayesi var, geçmişi var. Bu maden işi kömürü madeni çok daha özel bir geçmiş. Çok değerlendirilebilir.

Bu işin sahibi aslında şehrin belediyesidir. Valilik limandaki çekeklerle uğraşmaz. Bu belediyenin işidir. Derenin nereye akacağı denize akmayacaksa nasıl akmayacağı şehrin belediyesidir. Ben haddimi bilirim. Niye çekekleri valilik yıktı. Manolya Park niye Özel İdare'ye kaldı. İşin sahibi belediyedir. Merkezi idare de bu işin muhatabı Şehircilik Bakanlığı'dır. Bizim yaptığımız belediyeye yardımcılıktır. Ama belediye gönüllü Allah yüzümüze baktı en çalışkan arkadaşımız belediye başkanı seçildi. Biz, bakanlık ve TOKİ'de ona yardımcıdır. Yani onun için ben yaparsam olmaz. Ben bütününe bakacağım. Ama şehir merkezinde ticaret bulvarı oluşturmak, otoparklara yer bulmak, şehir için trafik düzenini ayarlamak polisin de değil belediyenin işidir. Bu güne kadar Valilik, TTK, polis yapmış, belediye yapmamış. Ben yaparsam yanlış bir şey olur. Belediye yaparsa sahibi yaptığı için yanlış da olsa düzeltebilir."

Vali Bektaş, "Türkiye Taşkömürü Kurumu zarar ediyor. Bu sene de 1500 işçi aldı. Yoluna devam edecek. Zonguldak'taki taşkömürü Türkiye'de başka yerde yok. Çelik üretimi için vazgeçilmez bir ürün. Onun için Kardemir ve Erdemir burada. Onun için Tosyalı Holding Filyos'a geliyor. Bu kömürün dolayısıyla çıkartılması gerekiyor. Kömür çıkartılmasında sorunlar var. Arazi zor. Çıkartılması sorunlu. İş güvenliği açısından pahalı ve riskli. Çekimserlikle yaklaşılan bir alan. Biz geçen gün madene gittik. Aşağıda yarı otomasyon sistemi diye bir şey düşünmüşler. Kurmuşlar ve çalışıyor. Yarı otomasyon sistemiyle yapılan gerçekten Zonguldak için bir devrim. Taşkömürü ihtiyacınız var ama bunu çıkartmak ve pahalı, riskli. Dolayısıyla bundan uzak durmak gerekir şablonunu değiştirecek bir şey yaptılar. Eksi 560 metre altına gittik gördük. Mühendislerin de işçilerin de gözlerinin içi gülüyordu. İşçi başına çıkartılan kömür arttı. Zonguldak'ta taşkömürü çıkartma işini dünya standartlarına getirdi. İş güvenliği riskini çok azaltıyor. Eski ahşap direklerle yapılan tahkimatlar bir defa ahşap ihtiyacını ortadan kaldırıyor. Son yönetim ve genel müdüre teşekkür ediyoruz. Çok güzel bir iş ortaya çıkarttılar. Pahalı ve riskli konularını minimize ediyor. Zonguldak'ta kömür çıkartma işini mantıklı hale getirdi. TTK 1500 işçi alarak düşe kalka zararı hafifletecekler ve yollarına devam edecekler. Arkasından ERDEMİR kömüre girdi. Kandilli tarafında kömür ocaklarını verdiler. Zorlamayla girdi gönüllü oldular. Bu işi sevdiler. Mekanize sistemlerle kömürü çıkartacaklar. Pahalı olmayacak. Ve riskli olmayacak. Bunun yolları var. Bu yolu TTK gösterdi. Kömür işi ilk tarihinde ilk defa yoluna girmek üzere. TTK kendini geliştiriyor. Üç saha var, Bereket Enerji'ye verilen yerler var. Bereket Enerji konusu şu anda belirsizliğini koruyor ama oraya kayyım atandı. Kayyım enerji bakanlığıyla işbirliği içerisinde çözüm arıyor. O da çözüme kavuşursa maden işi Zonguldak'ta ilk defa yoluna girecek. İthalatı azaltabilir ve bu işten para kazanılır, canlarımızı vermeden para kazanabilme haline gelme umudumuz var.

Bence burada asıl önemli olan şudur. Bu potansiyeli oluşturan üç ana varlık var. Birsi Erdemir, Kardemir ve Filyos olacak. Filyos değil Ereğli'nin, Ankara'nın-Konya'nın limanı olacak. Filyos'ta tasarlanan çok farklı bir şey. Üç vilayeti bir araya getiriyor. Artı Ereğli'yi de bir araya getiriyor. Toz çelik ve daha gelişmiş ürünlerdir. Ereğli'nin varlığı Erdemir'dir. Erdemir çelik sac üretiyor. Bu çelik sac Zonguldak ve Filyos'ta üretilecek. Mamul haline gelecek. Dolayısıyla Erdemir bu ihtiyacı Gebze'de orada burada gidermeye çalışıyordu. Filyos'ta oluşturulması amaçlanan şey Gebze dünyaya çalışıyor ama Filyos Karadeniz'e çalışacak. Burada Ereğli'nin şansı bir iken iki olacak. Artacak."

Editör: Pusula Gazetesi