Zonguldak valisi Erdoğan Bektaş ve Kent Konseyi Başkanı Yesari Sezgin yaptıkları açıklamaları ile beni çok şaşırttı. Hem üzüldüm hem de sevindim.

Çevreye olan duyarlı açıklamaları ile tanıdığımız vali Erdoğan Bektaş basın mensuplarıyla yaptığı toplantı sırasında Zonguldak'ta kurulmasını düşündüğü gemi söküm tesisinden bahsetti. Kulaklarıma inanamadım, yanlış anlayıp anlamadığım konusundaki şüphemden dolayı sonuna kadar dikkatle takip ettim. Ancak Zonguldak Kilimli'de gemi söküm tesisinin yapılmasına sıcak baktığını söyledi . Hem şaşırdım, hem üzüldüm... Gemi inşa tersaneleri kurulması yerine, söküm tesisleri fikrinin gündeme gelmesinden Zonguldak ve çevrecilik adına endişe duydum. Gemi inşa eden zengin ülkelerin iş sökmeye gelince bunu geri kalmış ülke sahillerinde neden tercih ettiklerinin sorusunu sormak isterim. Nedenini çevreye ve doğaya verdiği zararların başka halklara çektirmesi fikri olduğunu düşünüyorum. Üstelik çevre araştırmaları bunu doğruluyor.

Zonguldak Kent Konseyi'nin konuya süratle yanıt vermesi de beni şaşırtan diğer bir olay oldu. Şaşırdım ama çok sevindim. Zonguldak Kent Konseyi başkanı Yesari Sezgin Gemi söküm alanı için Kilimli'nin işaret edilmesinin yanlış olduğuna dikkat çekti ve bu konuda çevreye vereceği zararlar konusunda aydınlatıcı bilgiler verdi.

Kentimizde tarihi yapılar, binalar ve kültürel miraslar yok olurken, Fevkani köprüsü gibi endüstriyel bir mirasın yıkılması konuşulurken ses çıkarmayan kent konseyi, kurulması düşünülen gemi yıkım tesisi konusunda hızlı bir şekilde reaksiyon göstererek tepkisini ortaya koydu. Çok sevindim... Kent konseyinin gösterdiği bu çıkışı bundan sonraki kent belleği ve kültürü adına yok olan umutlarımı yeşerttiğini söyleyebilirim...

TÜRKİYE'DE GEMİ SÖKÜMÜ VE ETKİLERİ...

Türkiye'deki gemi söküm tesisi bir tek Aliağa'da bulunmaktadır. Türkiye'deki gemi söküm tesislerine gelen yabancı bayraklı gemilerin çoğu -20 yaş üstü eski gemiler olduklarından depolarında, gövdelerinde ve makine ve ekipmanlarının bir parçası olarak toksik (zehirli) maddeler içermektedir. Bu maddelerin gemi sökümü işlemi sırasında çevreye yayıldığı Greenpeace tarafından alınan numunelerin analizleri ile ispatlanmaktadır. Aliağa Gemi Söküm Tesisleri'nin 10 km uzağından alınan kontrol numuneleri, Yenifoça yakınlarındaki sahil sedimanlarının araştırılan kimyasal maddelerin çok azını içerdiğini veya hiçbirini içermediğini göstermektedir. Buna karşın gemi söküm tesisleri bölgesinden alınan örnekler, gemi sökümü faaliyetlerinin yerel çevreyi asbest, madensel yağlar, ağır metaller, PAH'lar(poliaromatik hidrokarbonlar), PCB'ler (poliklorlu bifeniller) ve organotin bileşikleriyle kirlettiğini ortaya koymaktadır. Hurda gemilerden çıkan kabloların yakılmasının çok zehirli dioksinlerin oluşumuna neden olduğu yine yapılan analizlerle kanıtlanmıştır. Bu maddeler ile ilgili ortak bir Avrupa Birliği standardı olmamasından dolayı, karşılaştırma amacıyla hem Avrupa Birliği hem de OECD üyesi olan Hollanda'daki standartlar seçilmiştir. Neredeyse bütün kimyasalların düzeyleri, bu ülkedeki sınır seviyelerin üzerindedir, bu da Aliağa Gemi Söküm Tesisleri'ndeki sedimanların çok ciddi şekilde kirlenmiş olduğunun göstergesidir.

Editör: Pusula Gazetesi