İşsizlik, istihdam alanında yaşanan sıkıntılar ve iş olanakların az olması Zonguldak'ta vatandaşların başka şehirlere göç etmesinin en temel sebebi. Yeraltına milyarlarca ton taşkömürünü barındıran Zonguldak'ta en büyük sorun olan işsizliğin ortadan kaldırılması için yeni iş kolları ve kömürün daha kazançlı hale getirilmesi şart. Şehrin varoluş sebeplerinden birisi olan Türkiye Taşkömürü Kurumu'nun (TTK) kanun ile belirtilen 19 maddelik 'kuruluş amacı'nın birçoğunu yerine getiremediğine dikkat çeken Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) İl Başkanı Varol Demirköse, "Zonguldak'ın ekonomik durumu ortada. Her geçen gün eriyen giden bir durum var. 160 bin emekli sayısı mevcut. Bunun dışında sadece İstanbul'da 122 bin 592 Zonguldaklı yaşıyor. Türkiye'ye bakıldığı zaman Zonguldak'ın tamamen eridiği, göç verdiği, kaybolduğu görülüyor. Şu da bir gerçek; Zonguldak maden kenti... Türkiye'nin değil, dünyanın en önemli madeni olan bir kent. Her nedense bu maden kenti olayı kaybedilmiş, unutulmuş, unutturulmuş. Şimdi devletimizin TTK'ya verdiği görevler var. Bu görevler 19 maddedir. Devlet bu görevleri takip etse, TTK bu görevlerin birkaç tanesini yapsa kurum bırakın Zonguldak'ı, Türkiye'ye bakacak duruma geliyor. Ama her ne hikmetse bunlar yapılmıyor. Sanki TTK'nın bile bile erimesi isteniyor gibi" dedi. Demirköse TTK ve istihdam konusunda sorularımızı yanıtladı.

Cüneyt Özfidan: TTK'nın 19 görevi olduğundan bahsettiniz bunlardan bazıları hakkında bize bilgi verebilir misiniz?

Demirköse: Bakın TTK'nın sitesinden bu 19 maddeye ulaşabilirsiniz. Örneğin; 'Taşkömürü ile taşkömürü havzasındaki diğer madenlerin üretiminin gerçekleştirilmesi için gerekli her türlü yeraltı ve yerüstü sosyal ve sınai tesislerini kurmak işletmek veya işlettirmek', 'Taşkömüründen kok, briket gibi diğer cins kömürler taşkömürü havzasındaki diğer madenlerden elde edilebilir tüm türevleri üretmek, ürettirmek tüm tali maddeleri yapmak, üretmek, ürettirmek', 'Taşkömürünü ve taşkömürü havzasındaki diğer madenler ile bunlardan elde edilen türevlerinin ithalat ve ihracatını yapmak', 'İştigal konusuna giren hususlarda gerekli sanayi tesisleri kurmak, kurdurmak, işletmek, işlettirmek ve ürünlerini değerlendirmek', 'Amaçları ile ilgili ithalat ve ihracat dahil her türlü ticari faaliyette bulunmak, ayni ve fikri haklar almak ve satmak', 'Gerektiğinde yurtiçinde veya yurtdışında ortaklıklar kurmak veya tasfiye etmek, kurulmuş ve kurulacak ortaklıklara iştirak etmek veya ayrılmak', 'İstihdamı geliştirme çalışmaları kapsamında düzenlenen beceri kazandırma programlarının uygulanmasını sağlamak' maddelerine bakmalıyız.

Özfidan: Bu maddeler bize neyi anlatıyor kısaca açar mısınız?

Demirköse: Bunlara baktığınız zaman TTK'nın alternatif kolları başka işlere ayrılıyor. Bunun dışında, deniz işletmeciliği, karayolları tren işletmeciliği, liman işletmeciliğini kattığınız zaman TTK bunların birkaç tanesini yapsa bütün Karadeniz'e, bütün Türkiye'ye bakacak duruma geliyor. Ama her ne hikmetse sadece seçim zamanı bin 500 işçinin alımında gördüğümüz gibi bakanların buraya gelip oy almak için şov yaptığını görüyoruz. Ama şu anda TTK'nın eridiğini, görevlerin yaptırılmadığı ve bunda kasıt olduğunu biz görüyoruz. Devlette çalışan bir evrak kayıt memuru görevini yapmadığı zaman, bir evrakı zamanında kaydetmediği zaman savunma veriyor, hesap soruluyor. Peki, TTK'da bu görevler yapılmadığı zaman niye hiç kimse hesap sormuyor. Bunları araştırdığımız zaman çıkacak sonuç şudur; bu bilerek yapılıyor. O zaman bu işte bir kasıt var. Bununla ilgili biz devletten görevlendirdiği bürokratların iş takip etmesini istiyoruz. Milletvekillerimizin de Zonguldaklı olduğunu düşünüyoruz. Zonguldak için bir ekonomik seferberlik gerekiyor. MHP'nin programında Zonguldak için özel bir yasa vardır. Madenlerle ilgili. Vekillerimiz, bürokratlarımız, devleti yönetenler, valimiz bir an önce TTK'nin asli görevine dönmesini sağlaması gerekmemektedir. Yoksa bu şehre ihanettir. Sabah evinde besmele ile çıkıp, maden ocağına gidip kimi zaman şehadet ile dönenlerin memleketine bu yapılmaz. Yazıktır, günahtır. Biz MHP olarak bunun gündemde kalmasını, bunun üzerine gidilmesini istiyoruz. İnsanlar sağa sola gidip iş aramasınlar. Bu şehir değerlendirilsinler. Zonguldaklılar Zonguldak'ta ekmek yesin. Bir dönem 45 bin işçinin çalıştığı TTK, zarar etmeden bu 19 maddeyi kullanarak alanında iş kolları oluşturarak yeniden 100 bin istihdamın yaşandığı yıllara dönsün istiyoruz.

Özfidan: TTK'da neler yapılabilir, nasıl iş kolları oluşturulabilir?

Demirköse: TTK'nin bu kömürü ürettiğini düşünün. TTK ürettiği kömürün nakliyesini yapacak. Dolayısıyla yollar ve limanlar daha işler hale gelecek. Burada ekstra raylar, üretim, imalat, taşıma işleri gelişecek. Bunun yanında biriket kömür ve kok gibi gibileri de var. Tesisler kurulacak. İstihdam sağlanacak. Kömüre bağlı başka madenlerin de araştırılması var. Bunları yaptığı zaman da sondaj, araştırma, tetkik gibi bununla ilgili tesisler kurulacak. Burada insanlar çalışacak. İş kolları ortaya çıkacak. Kömür satın alma hakkı, ithalat, ihracat yapma hakkı var. Demek ki TTK kömür çıkartamıyorsa bile özel sektörün satamadığı kömürü bile özel sektörden alabilir. TTK kömürde işçilik maliyeti yüksek diyorsa, özel sektörün kömürünü ucuz maliyetli alıp, işçiliği de aşağıya çekip, kömür paketleyip satabilir.

Özfidan: TTK, ÇATES'i alabilir mi?

Demirköse: Bu daha önce gündemdeydi. Bunu devlet protokolü yapar. Bununla ilgili bir şey olmaz diye bir şey yok. Ama bunun için de yetkililerin bir araya gelip ortak çözüm araması lazım. Burada niyet yok. Biz bunu görüyoruz. Gerçekten Zonguldak'ta TTK'yı kurtarmak niyeti varsa bunlar yapılır. Ancak öyle bir niyet yoksa yapılamaz. TTK, bir tek seçim malzemesi olmuş. Aynı Filyos Limanı'nda olduğu gibi. Filyos Limanı 2. Abdülhamit'ten bu yana gündemde olan, Sultan Abdülhamit Han'ın aldığı raporlara göre önümüzde 150 yıl içerisinde ihtiyaç olacak diye başlattığı bir projedir. Fakat bu proje şu ana kadar alt yapı çalışmasının yüzde 80'i tamamlanmıştır. Geriye kalan yüzde 20'nin ne zaman tamamlanacağı belli değildir. Diyelim ki tamamlandı bu sıradaki yatırımların ne zaman geleceği belli değil. Ama bu kadar süre içerisinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurulmuş. Bu yüz yıl içerisinde, doğal afetler nedeniyle birçok şey yeniden inşa edilmiş. İstanbul'da boğaz köprüleri yapılmış, tüp geçitler, barajlar, metrolar yapılmış ama neden bir Filyos Projesi yapılamamış. Bunun da sebebi acaba Zonguldak olduğumuz için mi? Filyos Projesi Zonguldak'ın değil de başka bir ilin sınırları içerisinde olsaydı tamamlanır mıydı? Bunu kendimize sormamız lazım.

Özfidan: Zonguldak'ın sorunları çok, trafik sorunu ve kentsel dönüşüm başta MHP'nin bu konuda tutumu ve düşüncesi nedir?

Demirköse: Bu en son yaptığımız yerel seçimlere bakarsak, 7 adet bölgede 17 belediye meclis üyesi ile halkımız bize denetleme ve kontrol görevi verdi. Merkezde 2 belediye meclis üyesi arkadaşımızla bu görevi yapıyoruz. Meclis üyesi sayımız 2 olabilir ama bizim alanımız geniştir. Biz merkezdeki çalışmaları takip ediyoruz. Bizimle ilgili olan vaatlere destek verdik. Geçen bu suda indirim olayında arkadaşlarımız CHP'ye destek verdiler. Biz halkın lehinde olan her şeye destek veririz. Kimse eleştiremez. Bunu dışında belediyenin çalışmalarına baktığımız zaman henüz 4 ay oldu ama ciddi manada bir çalışma göremiyoruz. Lavuar Alanı uzun zamandır gündemde. Eski TTK binasının yıkıldığı yer uzun zamandan beri harabe şekilde duruyor. Şehir içi trafik zaten kilitlenmiş durumda. Bununla ile ilgili arkadaşlarımız bir çalışma yapıyor. Belediyeden de hareket bekliyoruz. Bizde ona göre desteğimizi vereceğiz. Neticede iktidar partisi... Yola çıkarken Cumhurbaşkanı'nın desteğini alacağız dediler. Biz de bu desteği bekliyoruz. Zonguldak'ın merkezi olsun, köyleri olsun içleri acısı vahim bir durum var.

Özfidan: Zonguldak'ta neler yapılmalı ki bu durumu düzeltebilelim?

Demirköse: Türkiye'de 500 bini aşkın Zonguldaklı var. Bu şehir de kimseye kalmayacak. Ben 15 sene önce Zonguldak en büyük köy diyordum. Herkes beni eleştiriyordu. Şimdi herkes aynı şeyi söylüyor. Burayı kurtarmak lazım... Bu şehrin kurtulması içinde yerel hizmetlerin iyi olması lazım... Belediyecilik burada öndedir. Belediyecilik iyi olursa insanlar rahat nefes alır. Belediyecilik önde olursa esnaf enfes alır, esnaf nefes alırsa halkın geçimi iyi olur. Burada esnaflarla ilgili bir durum dikkat çekiyor. Belediyemiz çarşıya esnafa çeki düzen vermek için tebligatlar yapıyor. Benimde il başkanı olarak bir tavsiyem olsun. O tebligat yapılan iş yerlerinin ruhsatlarına bakılmalı. Çoğunun ruhsatı var mı, yok mu? Siz ruhsatı olan yere çeki düzen yaptırışınız ama ruhsatı olmayan yerlere ne diyeceksiniz. Bu önemli bir konu... Ruhsatlar düzgün mü? Uygun mu? Şehre çeki düzen gelecekse yapılan işlere, kanuna uygun mu değil mi diye bakmak lazım.

Özfidan: Eklemek istedikleriniz?

Demirköse: Zonguldak bizim memleketimiz. Zonguldak, sabah evinde besmele ile çıkıp, maden ocağına gidip kimi zaman şehadet ile dönenlerin memleketi. Dükkanını açıp buna da şükür diyenlerin memleketi. Cefakarların memleketi. Sahipsiz bir memleket... Ama biz Zonguldak'ı sahipsiz bırakmayacağız. Biz MHP olarak üzerimize düşeni yaparız. Bu bağlam biz kimseyle tartışmıyor, kimseyle polemiğe girmiyoruz. Çünkü Zonguldak, Türkiye Cumhuriyeti devletinde ilk kurulan illerden bir tanesi olup aynı zaman yer üstünde terör ile mücadelede şehit verdiği gibi, yer altında da maden şehidi veren bir yerdir. İnsanların kan bağı vardır. Her evde mutlaka madenci cenazesi, madenci şehidi vardır. Bu şehre böyle bakmak gerekiyor. Bu konuda yetkililer asılmalıdırlar. Sadece bayramlaşmadan bayramlaşmaya bir araya geliyorlar. Cenazelere, taziyeye geliyorlar. Sürekli valiler değişiyor. Valimizle diyoruz ki bir an önce bir şey başlatın. Çünkü ne zaman nereye gideceği belli olmuyor. Şuan ki vali bir hırsla başladı. Biz kendisine destek oluruz. Zamanımız az. Zonguldak'ın fazla zamanı kalmadı. Bir an önce konuların ele anması gerekiyor.

Editör: Pusula Gazetesi