Zonguldak'ın çeşitli yerlerinde şeker taraması ve bilgilendirme seminerleri ile katılımın yoğun olduğu bir gün geçirdiklerini ifade eden Zonguldak Diyabet Diyaliz ve Kronik Hastalar Derneği Başkanı Çetin Terzioğlu, vatandaşları diyabete karşı duyarlı olmaya davet etti. Diyabet hastalığının çağın hastalığı olduğunun altını çizen Terzioğlu, "Zonguldak diyabet ve kronik hastalar derneği olarak 2006 yılında bu yana sağlık hizmeti veren bir derneğiz. Bilindiği gibi 14 Kasım dünya diyabetliler günü etkinliklerimizi bu sene de dolu dolu kutladık. Bu etkinliklerimizi Kozlu Kaymakamlığımızda, Bülent Ecevit Üniversitesinde ve Zonguldak Belediye Nikah Salonunda şeker taraması ile başlayan programda bir panel ile noktaladık. Katılım oldukça yüksekti. Halkımıza diyabetin önemini anlatmak ve farkındalık oluşturmak amacıyla düzenledik. 6 aylık ara verdiğimiz eğitim seminerlerine 14 Kasım Diyabetliler gününde tekrar start verdik. Türkiye genelinde yüzde 12 civarında Zonguldak genelinde ise yüzde 10 civarında diyabetli var. Bu konuda halkımızın duyarlı olmasını istiyorum. Eğitim seminerlerimiz imkanlarımız doğrultusunda devam edilecek" şeklinde konuştu. KANA BULANMIŞ MANDALİNALARIN ÖYKÜSÜ...

Yayımlamış olduğu kitaplar üzerine de bilgi veren Kaya, "En son çıkan ve 4'üncü kitabım olan 'Üç Kanlı Mandalina' 12 öyküden oluşuyor. Kitaba adın veren öykünün ben de büyük izleri var. 1962 yılının Kurban Bayramı arifesinde gruplu işçileri köylerine götüren EKİ otobüsü, Zonguldak'taki Kadırga yokuşunda, şimdi Ticaret ve Sanayi Odası'nın bulunduğu, o zamanki adıyla Teneke Mahallesi'ne uçtu. 6 maden işçisi yaşamını kaybetti. Ben o zaman 11 yaşındaydım. Kaza yerine gittiğimde ölü ve yaralıları çıkarmışlardı. Araçta işçilerin kalan eşyaları hala duruyordu. O zamanlar naylon poşet, karton koli gibi paketleme malzemesi olmadığından, madenciler, eşyalarını, ocakta boyunlarına da sardıkları mendilleri bohça yaparak taşırlardı. İşte o mendiller kana bulanmış, dağılmış, içlerinde sevdiklerine, hediye olarak aldıkları şeker, bisküvi, meyve gibi malzemeler arabanın içine saçılmıştı. Bunlardan kana bulanmış üç mandalinayı hiç unutamadım ve öyküleştirerek kitabıma aldım. O olay aynı zamanda kitabımın da adı oldu" dedi.

KANTARCI: "YOLUMUZ MEMLEKET SEVDASINDA KESİŞTİ"

Etkinliğin sonunda Ali Kaya'ya bir buket çiçek sunan Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı, kendisiyle, okul yıllarında kaldıkları İstanbul'daki Zonguldak öğrenci yurdundan tanıştıklarını söyledi. Belediye Başkanı Kantarcı, "Daha sonra yollarımız yine memleket sevdasında kesişti. 'Zonguldak'ta madenin yanına yeni alternatif alanlar yaratabilir miyiz?' diye arayış içindeyken ben Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası'nda, o da, Zonguldak Genç İşadamları Derneği'nde yöneticiydi. Zonguldak Ticaret ve Sanayi Odası, şimdiki gibi bilinçli değildi. Konuya hiç vakıf değillerdi. Ali arkadaş ve çevresindeki bir grup genç, bu açığı kapatmak için ZOGİAD'ı kurmuşlardı. Biz de TSO yerine ZOGİAD ile işbirliği yapıyorduk. Ne kadar işe yaradı-yaramadı, ona tarih karar verecek. Ama biz o zaman iyi bir şey yaptık, şovenizmi ve milliyetçiliği ta o zamanlardan aşmıştık. Ali arkadaşım iyi bir şey daha yaptı. Tüm bu yaşadıklarını kitaplaştırdı. Kitabın edebi değerine uzmanları karar verir, ama ben kent belleği açısından önemli olduğunu düşünüyorum. Günlük yazılacak zorunlu yazışmalar dışında yazı yazmak herkesin harcı değil. Böyle bir imza gününde, burada, sizler gibi seçkin bir topluluğun içinde olmaktan çok mutluyum. Bunu yaşattığı içinde Ali Kaya'ya teşekkür ediyorum" dedi.

Editör: Pusula Gazetesi