Zonguldak Özel Level Hospital Diyetisyeni Ayşe Ordu "22 Mart Dünya Su Günü" dolayısıyla yaptığı açıklamada, suyun insan vücudundaki önemini ve metabolizmayı hızlandırdığı için diyet programlarındaki katkısını anlattı.

Diyetisyen Ordu, şunları söyledi:

"Su, canlıların yaşamlarını sürdürmesi için en önemli yapı taşlarından biridir. Bu yapı taşının vücudumuzda toksinlerin uzaklaştırılması, vücut sıcaklığının ayarlanması, böbrek taşı oluşumunun önlenmesi, hücrelere besinlerin taşınması gibi hayati görevleri vardır. Günümüzde su içme oranı git gide azalıyor, her birey kilo başına 30 ml olacak şekilde düzenli olarak su tüketmelidir. Örneğin 70 kilo olan bir birey 2,100 ml (yaklaşık 11 bardak) su içmelidir. Su; metabolizmanın düzenlenmesinde ve vücudumuzdaki tüm reaksiyonlarda görevlidir. Suyun zayıflama üzerine olan etkisi göz ardı edilemeyecek kadar fazla. Midede yarattığı hacimden dolayı daha az yemeyi sağlıyor ve metabolizmayı çalıştırıp günlük harcanan enerjiyi arttırıyor. Tüm bunlar düşünüldüğünde su içmek eziyet olmamalı, aksine keyif vermeli. Günümüzde su içilmeyip çay, kahve gibi kafeinli içecekler tüketilmektedir. Çay ve kahve su yerine geçemeyeceği gibi diüretik etki göstererek suyu vücuttan uzaklaştırmaktadır. Günlük su tüketimini arttırmak için; sabah uyanınca güne mutlaka su içerek başlanmalı, suyu sade içmekten hoşlanmıyorsanız tarçın-limon-nane-salatalık veya meyvelerle suyunuzu tatlandırabilirsiniz. Koltuğunuzun yanına, çalışma masanıza, komidinin üzeri gibi yerlerde su bulundurun. Suyun kolay ulaşılır yerlerde bulunması gün içinde su içme miktarınızı arttırır. Sabaha kadar 1 şişe, öğlene kadar 1 şişe ve uyuyana kadar 1 şişe olmak üzere günü bölün ve kendinize hedefler koyun (günlük içmeniz gereken suyu bir anda içerseniz böbreklere yük biner, sağlığa zararlıdır.) Ekosistemin devamlılığı için çok önemli olan suyu tasarruf edelim, gereksiz yere kirletmeyelim. Ayrıca sokak hayvanları için de sokaklarımıza 1 kap su bırakmayı unutmayalım. Çünkü, su hayattır."

Editör: Pusula Gazetesi