"Sözleşmeli istihdamı parçalanmış aileler yaratıyor" diyen Başkan Bacıoğlu, şunları söyledi:

"Daha etkili ve tarafsız bir kamu hizmeti sunumunun; gelecek kaygısı taşımayan, ekonomik, siyasi ve sosyal hiçbir baskı altında kalmayan, sürekli ve güvenceli istihdamı içeren bir personel sistemi ile gerçekleşecektir. Bu doğrultuda kamudaki güvence içermeyen her türlü istihdamın son bulması ve bütün sözleşmeli personelimizin kadroya geçirilmesi için mücadele ediyoruz. Hatırlanacağı gibi verdiğimiz bu mücadelede, 2011 ve 2013 yıllarında sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesiyle büyük bir başarı kazanmıştık. Bu düzenlemelerden sonra beklentimiz kamuda güvencesiz sözleşmeli personel istihdamı uygulamasının son bulması ve bir daha kamuya sözleşmeli personel alımı yapılmaması yönündeydi. Maalesef uygulama, beklentimizin aksine, sözleşmeli personel alımının daha da artırılması, idari hizmet sözleşmesi adı altında yeni bir güvencesiz istihdam modelinin ortaya çıkması yönünde gerçekleşti. Kamu kurumlarında 657 sayılı Kanunun 4/A ve 4/B maddeleri uyarınca, 5393 sayılı gibi farklı mevzuatlara tabi olarak; sözleşmeli, idari hizmet sözleşmesi, kamu dışı sağlık personeli, vekil gibi adlar altında uygulanan çeşitli istihdam modelleri, çok başlı ve karmaşık bir yapının ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Bugün itibarı ile açıklanan en son resmi verilere göre kamuda 105 bin 565 4/B'li, 35 bin 383 idari hizmet sözleşmeli ve 14 bin 96 da 5393 sayılı Kanuna göre olmak üzere toplam 155 bin 44 güvencesiz sözleşmeli personel istihdam edilmektedir. Bu sayıya her dönemde yeni sözleşmeli personel eklenmekte, özellikle Devletin asli ve sürekli görevlerinden olan eğitim ve sağlık hizmetlerinde istihdam, ağırlıklı olarak sözleşmeli personele doğru kaymaktadır. Bu yönde kamu görevlileri lehine verilmiş mahkeme kararlarını aşabilmek adına getirilen 4+2 sistemi ile kamu görevlileri, atandıkları ilk 4 yıl boyunca sözleşmeli olarak, sonraki 2 yılda da kadroya geçirilmek suretiyle atandıkları yerlerde çakılı olarak hizmet vermektedir. Bu tür uygulamalar, kamuda görevleri ve nitelikleri aynı olmasına rağmen statüleri farklı olduğu için ücret adaletinin yara aldığı, sosyal eşitliğin bozulduğu, ailelerin darmadağın olduğu bir durum yaratmaktadır. Kamuda istikrarı ve adaleti sağlamanın tek yolu vardır; o da bu çok başlı yapıyı sonlandırmak ve tüm güvencesiz personeli kadroya geçirmektir. Türkiye Kamu-Sen olarak kamuda güvencesiz sözleşmeli, idari hizmet sözleşmeli, kamu dışı sağlık personeli, vekil gibi adlar altında personel çalıştırılmasının yarattığı hassasiyetin toplumsal bir sorun haline gelmek üzere olduğunu belirtiyor, bu konuda yetkilileri bir kere daha uyarıyoruz. Beklentimiz sorunun temelden çözülmesi yönündedir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, kamu personeli açısından yeni sorunlarla başlamamalı, bütün güvencesiz sözleşmeli personel kadroya geçirilmeli ve yeni sistem güvenceli ve sürekli bir personel yapısı ile oluşturulmalıdır. Anayasanın eşitlik ve sosyal adalet ilkelerinin hayat bulması, kamu istihdamında yaşanan aksaklıkların ve mağduriyetlerin giderilmesi her ne ad altında olursa olsun güvencesiz olarak görev yapan kamu personelinin 4/A statüsüne geçirilmesi ile mümkün olacaktır. Yaralar, ilk etapta sözleşmeli personelin ailelerine kavuşturulmasıyla sarılmalı, kadrolu, sözleşmeli ayrımı kaldırılmalıdır. Dileğimiz ve umudumuz, kamuda kanayan yara haline gelen bu sorunun bir an önce çözülmesi ve kamu istihdamının kadrolu güvenceli memurlar ve kamu işçileri olarak iki statüye indirgenmesi yolundadır.Yetkililerden gerekli hassasiyeti göstermesini ve bir an önce bu sorunu çözmesini talep ediyoruz."

Editör: Pusula Gazetesi