Bugün, 8 Mart... Dünya Kadınlar Günü... Toplumun yarısını oluşturan kadınlar, günümüzde hakettikleri yeri ne yazık ki alamıyor. Son zamanlarda artan kadına şiddet ise, kadınların içinde bulunduğu en büyük sorun. Bu sorunun çözümü de, kadınlara verilen değerin artmasından geçiyor.

"8 Mart Dünya Kadınlar Günü" dolayısıyla Zonguldak'ta kutlama mesajları yayımlandı. Mesajlarda, kadının önemi dile getirildi.

Bu mesajların sözde kalmamasını diliyor, tüm kadınlarımızın "8 Mart Dünya Kadınlar Günü"nü kutluyoruz.

KABAN: "ŞEFKATLİ, ÜRETKEN VE YARATICI DOĞALARI İLE SOSYAL, KÜLTÜREL, EKONOMİK, SİYASİ ALANDA HİZMET VERİYORLAR"

Zonguldak Valisi Ali Kaban, "8 Mart Dünya Kadınlar Günü" dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Vali Kaban'ın mesajı şöyle:

"Toplumsal yaşantımızın vazgeçilmez unsurlarından birisi olarak gördüğümüz kadınlarımızın yaşamları boyunca sosyal hayatta sergiledikleri temeli sorumluluk, özveri ve fedakarlığa dayalı yaşam tarzı toplumumuzda her zaman beğeni ve takdir kazanmıştır. Şefkatli, üretken ve yaratıcı doğaları ile ülkemizde sosyal, kültürel, ekonomik, siyasi ve diğer alanlarda üstlendiği görevleri başarı ile yürüterek, sosyal yaşantımızda hak ettikleri yere gelen kadınlarımızın, yaşamın her safhasında etkin olmaları ve katılım göstermelerinden büyük memnuniyet duyuyoruz. Ülkemizin kalkınmasında, büyüyüp gelişmesinde de önemli katkıları olan kadınlarımızın çalışmalarında elde ettikleri başarılarla ülkemizi modern dünyada daha etkin, daha güçlü ve daha saygın bir konuma getireceğine inanıyoruz. Bu duygu ve düşüncelerle tüm kadınlarımızın '8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü içtenlikle kutluyor, sosyal yaşantıları ve çalışmalarında başarılar diliyor, sevgi ve saygılar sunuyorum."

ULUPINAR: "TÜRK KADINI CUMHURİYETİN EN ÖNEMLİ MİMARLARINDANDIR"

AK Parti Zonguldak Milletvekili Özcan Ulupınar, "8 Mart Dünya Kadınlar Günü" dolayısıyla yayınladığı mesajında, "Milli mücadelede, vatanın bağımsızlığı için cepheden cepheye koşan Türk Kadını, Cumhuriyetin en önemli mimarlarındandır. Toplumların medeniyet düzeyi, en küçük yapı taşı ailenin en önemli aktörü olan kadınlara verilen değerle ölçülür. Bu değer dinimizde geçen, 'Cennet anaların ayağı altındadır' hadisi ile de daha iyi anlaşılmaktadır. Güçlü toplumlar sadece erkek bireylerle değil, toplumu oluşturan tüm bireylerin birlikteliğinden meydana gelir. Yaşamımızın odağında yer alan ve şartlar ne kadar zor olursa olsun fedakarlıklarını esirgemeyen kadınlarımızın, hayatın her alanında verdikleri mücadeleyle elde ettiği başarılar artmaktadır. AK Parti iktidarı olarak bizler, kadın haklarının güçlenmesi, eğitimde, sağlıkta, ekonomide daha aktif rol almaları ve cinsiyet ayrımcılığına son verilmesi, pozitif ayrımcılık tanınması ile ilgili düzenlemeleri ve anayasa değişikliklerini hayata geçirdik ve bundan sonra da bu yönde çalışmalarımız devam edecektir. En büyük temennimiz ise, kadına şiddetin son bulması ve kadınlarımızın sosyal hayatta her zamankinden daha çok yer almasıdır. Bu duygu ve düşüncelerle tüm kadınların '8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü en içten dileklerimle kutluyor, saygılar sunuyorum" ifadelerine yer verdi.

KARAKAYA: "KADINLARIMIZ, AİLENİN TEMEL TAŞI‚ MİLLİ DEĞERLERİMİZİN TEMSİLCİSİ‚ TAŞIYICISI VE KORUYUCUSUDUR"
Kozlu Kaymakamı Ahmet Karakaya'nın "8 Mart Dünya Kadınlar Günü" mesajı şöyle:

"Bir toplumun gelişme düzeyinin en önemli göstergelerinden biri, kadınların özgürlüğü ve saygınlığı, üretim ve yönetimdeki yeri ile ölçülmektedir. Türk kadını, tarihin her döneminde eşi, ailesi, ülkesi ve milleti için yaptığı fedakarlıklarla en üst değere layık olmuş ve tarih yazmış, sosyal ve ekonomik hayatın her alanında önemli roller üstlenerek, toplumun gelişmesinde ve ilerlemesinde saygıdeğer yerini almasını bilmiştir. Aile müessesinin temel taşı‚ milli değerlerimizin temsilcisi‚ taşıyıcısı ve koruyucusu olan kadınlarımız, ülkemizin ve insanlarımızın gelişmesi; toplumumuzun dünyaya örnek olması için ailede ve toplumda önemli görevler üstlenmişlerdir. Anne, eş ve kardeş gibi en yüce unvan ve değerleri uhdesinde barındıran kadınların eğitimli, düşünen, sorgulayan, üretime ve yönetime aktif bir şekilde katılan bireyler olmaları ülkemizin aydınlık geleceği açısından son derece önemlidir. Türk milleti, tarih boyunca her zaman kadınları baş tacı eden, onlara büyük değer veren bir medeniyetin mirasçıları olmuştur. 'Cennet annelerin ayakları altındadır' hadisi şerifiyle Peygamber efendimizin övgüsünü kazanan kadınlar, tüm toplumların gurur kaynağıdır. Ailede anne olarak şefkatin, çalışma yaşamında başarı ve istikrarın, toplumda merhamet ve koruyuculuğun, dünyada barış ve sevginin savunucusu olan kadınlarımıza ve haklarına verilen değer ve önem toplumumuzda her geçen gün artmakta; gerek yasal düzenlemelerle, gerekse toplumumuzun bilinçlenmesi ile fedakar kadınlarımıza hak ettiği değer verilmektedir. Bu değerlerin farkında olmadan, kadınlarımızın hak ettiği değerleri hiçe sayanları ve günümüzde kadınlara şiddet uygulayarak kadınlarımızı incitenleri şiddetle kınıyor, kadına uygulanan şiddetin ve kadın cinayetlerinin bir an önce son bulmasını diliyorum. Doğumdan ölüme kadar yaşamımızın her anında varlıklarıyla onurlandığımız, ihtiyacımız olduğunda desteklerini esirgemeyen, eğiten, yetiştiren, bizi biz yapma yolunda yüreklerindeki sevgi ve şefkati karşılıksız veren yüce kadınlarımız ile tüm dünya kadınlarının ve İlçemizde yaşamını sürdüren tüm hanımefendilerin '8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü en içten dileklerimle kutlar, saygılar sunarım."

AKDEMİR: "TÜRK KADINI, DAİMA ÖZVERİ VE SEVGİNİN KAYNAĞI OLMUŞTUR"

Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir, "8 Mart Dünya Kadınlar Günü"nü kutladı. Kadınların yer almadığı alanlarda toplumsal başarıdan söz etmenin mümkün olamayacağını dile getiren Belediye Başkanı Akdemir, kadına yönelik her türlü şiddete sonuna kadar karşı olduğunu ifade etti. Başkan Akdemir, mesajında şu görüşlere yer verdi:

"Aile kurumunun temel taşı, değerlerimizin temsilcisi olan kadınlarımız ve annelerimiz daima özverinin, sevginin temel kaynağını oluştururlar. Yüreğinde sınırsız sevgi ve hoşgörü ile geçmişten günümüze kadar, Kurtuluş Savaşımızın kazanılmasında, yeri gelmiş cephede savaşmış, yeri gelmiş cephe gerisinde savaşa destek olmuştur. Savaş sonrasında dahi, ülkemizin kalkınmasında kadınlarımız en önde yer almışlardır. Kadınlarımızın iyi şartlara kavuşması demek, toplumumuzun çağdaş uygarlıklar seviyesine ulaşması anlamına gelmektedir. Cumhuriyet'imizin yükselmesinde, demokrasimizin gelişmesinde ve kültürümüzün çağdaş uygarlıklar düzeyinin üzerine çıkarılmasında eğitimli, özgür düşünceli Türk kadınlarımıza görevler düşmektedir. Bu anlamda, 8 Mart dünyada eşitlik, kalkınma ve daha huzurlu yaşam özlemlerini dile getirdikleri gündür. Toplumumuzun yapısını güçlendiren, şekillendiren, aile birliğinin en önemli unsuru Türk kadını; daima özveri ve sevginin kaynağı olmuştur. Bizler, kadınlarımızı senenin sadece bir gününde değil, her gününde hatırlayarak, onlara gereken hassasiyeti göstermeliyiz. Bu vesileyle başımızın tacı kadınlarımıza saygılarımı sunuyor, '8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutlar, sevgi ve saygılarımı sunarım."

UYSAL: "KADINLARIMIZ, HAYATIN HER ANINDA FEDAKARLIĞIN VE DUYARLILIĞIN SEMBOLÜ OLDU"

Ereğli Belediye Başkanı Hüseyin Uysal, "8 Mart Dünya Kadınlar Günü" dolayısıyla bir mesaj yayımlayarak, "Kadınlarımız, hayatın her anında fedakarlığın ve duyarlılığın sembolü olmuş, en büyük dertlerin dertlisi, en büyük mutlulukların ardındaki kahramandır" dedi. Başkan Uysal, mesajında şu görüşlere yer verdi:

"Her zaman olduğu gibi bu 8 Mart'ta da kadınlarımızın haklarına, çalışma koşullarına, anneliğine, kadınlığına bir kez daha dikkat çekiyor, ailemizin temel değeri 'kadınlarımıza saygı' diye bir kez daha sesimizi yükseltiyoruz. Kadınlarımız tarihimizin derinliklerinden günümüze kadar toplumsal hayatımızın, millet ve devlet yapımızın odağında yer almış, her devirde feragat ve fedakarlıkların en yücesini yapmıştır. Kurtuluş Savaşı'nda; kanını, canını, emeğini ve evladını memleketin kurtuluşuna ve bağımsızlığına adamıştır. Bu ülkenin Mehmetçiklerini dünyaya getiren binlerce şehit analarının da içinde olduğu onurlu kadınlarımız, özverili ve üretken çalışmaları ile aileyi ve toplumumuzu şekillendiren en önemli varlıktır. Kadınlarımız hayatın her anında fedakarlığın ve duyarlılığın sembolü olmuş, en büyük dertlerin dertlisi, en büyük mutlulukların ardındaki kahramandır. İnanıyorum ki, kadınlarımızın özgüvenleri yüksek, cesur, eğitimli, sorgulayan, üretime ve yönetime aktif bir şekilde katılan bireyler olmaları, ülkemizi ve ilçemizi daha ileri ve daha gelişmiş bir seviyeye taşıyacaktır. Ereğli Belediyesi olarak kadınlarımıza, yaşamın her alanında desteğimizi sürdüreceğiz. '8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutlar, saygı ve sevgilerimi sunarım."

KANTARCI: "AYDINLIK, BAŞI DİK TÜRKİYE'Yİ KADINLAR KURACAK"

Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı, "8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü" dolayısıyla bir mesaj yayımlayarak, şunları söyledi:

"Ülkemizde giderek artan sorunlar en çok kadınlarımızı etkiliyor. Açıklanan rakamlar, işsizlikten en büyük payı kadınların aldığını gösteriyor. Artan hayat pahalılığı, kadınların gönül hoşluğuyla çocuklarına sofra kurmasını zorlaştırıyor. Yaygınlaşan şiddetin acısını en çok kadınlar yaşıyor. Patlayan her bomba, gelen şehit haberi, en çok kadınların yüreğini dağlıyor; evlat acısını en derinde yaşayan kadınlar, insana yönelik her türlü saldırının en büyük mağduru oluyor. Bunlara ek olarak, kadınlar, bir de erkek şiddetine uğruyor. Kadına yönelik şiddet, son yıllarda sistematik şekilde artıyor. Türkiye'de erkek ve kız çocuklarının okullaşma sayılarına bakıldığında, erkeklerden farklı olarak, 600 bin kız çocuğunun okula gidemediği görülüyor. Bu nedenle Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Örgütü (UNICEF),Türkiye'yi, eğitimde cinsiyet eşitliğinin sağlanması ve bu konuya daha fazla duyarlılık göstermesi gerekli 25 ülke arasında sayıyor. Bazı illerde kız çocukların eğitim görmesinin önündeki en önemli engel, okul ve derslik yetersizliği olarak görünüyor. TÜİK verilerine göre,2015'te zorla evlendirilen çocuklardan 31 bin 337'si kız, 1483'ü erkek çocuk olarak belirlenirken, 15-17 yaş arasında doğum yapan çocukların sayısı da 17 bin 789 olarak ifade ediliyor. Yine aynı veriler, son 10 yılda, 482 bin 908 kız çocuğunun zorla evlendirildiğini gösteriyor. Bu çağda bu tablo kabul edilemez. Bu tablo, aynı zamanda, laikliğin, toplumsal eşitliğin kadınlar için ne kadar önemli olduğunu da ortaya koyuyor. Ülkedeki tüm kadın örgütleri, tam da bu nedenlerle bu olguları zedeleyen uygulamalara karşı ayağa kalkıyor. Tehlikenin farkında olan tüm kadınlar iradesini, özgürlüğünü ve haklarını bir kişi, zümre ya da odağa teslim etmek istemiyor. Egemenliğin tek bir kişiye devredilmesine en güçlü itiraz kadınlardan yükseliyor. Bu itirazın yarınların aydınlık, başı dik, güçlü ve onurlu bir Türkiye'sini de yaratacağına inanıyor, bu duygularla tüm kadınların Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nün kutluyorum."

SEMERCİ: "8 MART, KADIN HAKLARININ SAĞLANMASI YOLUNDA YAPILAN ÇALIŞMALARIN SİMGESİDİR"

Devrek Belediye Başkanı Mustafa Semerci, "8 Mart Dünya Kadınlar Günü" dolayısıyla kutlama mesajı yayımladı. Başkan Semerci, mesajında, "Kadın haklarının sağlanması yolunda yapılan çalışmaların simgesi olan 8 Mart, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de 'Dünya Kadınlar Günü' olarak kutlanıyor. 8 Mart tarihi, yaşamımızın her anını varlıklarıyla onurlandıran, fedakarlığı, duyarlılığı, sonsuz sevgi ve merhameti temsil eden kadınlarımızın gurur günüdür. Kadınların, siyasal, sosyal ve ekonomik haklarını elde edebilmek için başlatılan mücadele daha hiçbir ülkede sonuç vermemişken, Türkiye, Büyük Önder Atatürk'ün girişimiyle kadına seçme ve seçilme hakkı veren ilk ülkelerden biri olmuştur. Kadınlarımız artık, eğitimden sağlığa, iş dünyasından yerel yönetime kadar pek çok alanda daha fazla sorumluluk almakta ve aldıkları görevleri başarıyla yerine getirmektedir.

Doğduğumuz andan ölümümüze kadar, hayatımızın her alanında varlıklarını hissettiğimiz, bizi biz yapan değerli kadınlarımızın bu anlamlı günlerini en içten dileklerimle kutlar, aileleriyle birlikte sağlıklı, huzurlu ve mutlu günler dilerim" dedi.

GEBEŞ: "KADINI HER ZAMAN BAŞ TACI EDEN BİR MEDENİYETİN MENSUPLARIYIZ"

Çaydeğirmeni Belediye Başkanı Satılmış Gebeş, "8 Mart Dünya Kadınlar Günü" dolayısıyla bir mesaj yayınladı. Belediye Başkanı Gebeş, mesajında, "Kadınlarımız, tarihimizin her döneminde, aile ve toplum yapısının merkezinde bulunmuş ve büyük fedakarlıklar sergilemiştir. Kadınlara yönelik her türlü ayrımcılığı reddeden, her türlü istismarı reddeden, kadın ve erkeği beraber gören geleneğin temsilcileriyiz. 'Cennet annelerin ayakları altındadır' buyruğuna inanan bir milletiz, kadını her zaman baş tacı eden bir medeniyetin mensuplarıyız. Toplumumuzda kadın annedir. Kadın, fedakar ve cefakardır. Türk kadını sosyal hayatın içerisinde en temel güçlerimizden birisidir. Aileyi bir arada tutan bağın en güçlü koruyucusu, annelik gibi kutsal ve yüce bir mertebenin erişilmez temsilcileri olan kadınlarımızın '8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü en içten ve samimi duygularımla kutluyorum" ifadelerine yer verdi.

GÜNEŞ: "KADININ ELİNİN DEĞDİĞİ YERDE; TEMİZLİK, TERTİP, DÜZEN, BEREKET VE SEVGİ OLUR"
Saltukova Belediye Başkanı Zerrin Güneş, "8 Mart Dünya Kadınlar Günü" dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Başkan Güneş, mesajında, "Kadının elinin değdiği yerde, temizlik, tertip, düzen, bereket ve sevgi olur, kadınlarımızın yürekleri sayesinde geleceğimizin ve ülkemizin daha da gelişerek, emin ellerde olacağını söyledi. Kadınların hak ettikleri konuma yükselmeleri ve geleceğe güvenle bakmaları, sonsuz sevgi ve hoşgörüyle yetiştirdikleri nesillerin mutluluğunun ve başarılarının ilk şartıdır. Biz tarih boyunca 'Cennet anaların ayakları altındadır' fikrindeki bir medeniyetin, kadınlara yönelik her türlü ayrımcılığı reddeden, her türlü istismarı elinin tersiyle iten, kadını her zaman ve zeminde, baş tacı eden bir geleneğin temsilcileriyiz. Kadınlar hayatın her alanında etkin rol üstlenmekte, ancak başarıya uzanan yolda önlerine çıkan birçok engelle mücadele etmek zorunda kalmaktadır. Şunu biliyoruz ki, tarih boyunca savaşlar, terör ve yoksulluk en çok kadınları vurmuştur. Özellikle terör konusunda yaşanan acı tecrübeler, ateşin en çok da şehitlerimizin annelerini, eşlerini ve yakınlarını yaktığını göstermiştir. Bu duygu ve düşüncelerle, '8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü daha adil ve cinsiyet ayrımcılığının sona erdiği bir dünya için vesile olması dileğiyle kutluyor, başta şehit anneleri olmak üzere hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum" ifadelerini kullandı.

ÖZER: "AİLENİN ÇEKİRDEĞİNİ OLUŞTURAN KADINLAR; GELİŞMİŞ, EĞİTİMLİ, SAĞLIKLI VE HUZURLU BİR TOPLUMUN DA TEMELİNİ OLUŞTURUR"

Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) Rektörü Prof. Dr. Mahmut Özer, "8 Mart Dünya Kadınlar Günü" dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Mesajında, kadına yönelik sorunların çözülmesinde eğitimin öneminde dikkat çeken Rektör Prof. Dr. Özer, şunları söyledi:

"Ailenin çekirdeğini oluşturan kadınlar; gelişmiş, eğitimli, sağlıklı ve huzurlu bir toplumun da temelini oluşturur. Toplum için bu denli önem arz eden bir konumda olan kadınlarımızın hayatın her alanında yer alması gerekir. Annelik göreviyle beraber iş hayatında da önemli görevler üstlenen ve pek çok alanda dünya çapında başarılar kazanan kadınlarımız, birey olarak ekonomik ve sosyal kalkınmaya önemli katkılar sağlamaktadır. Dolayısıyla kadının olmadığı ya da ihmal edildiği toplumların sağlıklı olması ve gelişme göstermesi de mümkün değildir. Ülkemizin gelişmesi, kalkınması, sağlıklı ve güçlü bir toplum olabilmesi için kadınların kamu ve toplumsal yaşamın tüm alanlarına tam anlamıyla katılması gerektiğine ve kadına karşı ayrımcılığın, şiddetin ve benzeri çağ dışı uygulamaların sona erdirilebilmesi yolunun da öncelikle eğitimden geçtiğine inanıyorum. Bu kapsamda üniversitemizde, kadın yaşamı, geleceği ve sorunlarına bölgesel ve evrensel çözümler getirmek için Kadın Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi'ni kurduk. Merkezimizde öğrencilerimize, çalışanlarımıza ve bölgemizdeki kadınlarımıza yönelik eğitimler ve çeşitli etkinlikler düzenleyerek kadınlarımızı yaşamın içine daha fazla dahil etmeye çaba gösteriyoruz. Kadınların toplumsal hayatta kendilerini daha iyi ifade edebilmeleri, bilimde, sanatta, her alanda daha etkin olabilmeleri için çalışma ve projeler yürütüyoruz. Kültür müktesebatımızın belleğini taşıyan ve gelecek nesillere aktararak sürdürülebilirliğini sağlayan ve toplumumuzu ayakta tutan kadınlarımızın '8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutluyorum.".

TOSUN: "KADINLARA HAKKETTİĞİ SİYASİ DEĞERİ VEREN PARTİ, AK PARTİ'DİR"

AK Parti Zonguldak İl Başkanı Zeki Tosun, "8 Mart Dünya Kadınlar Günü" dolayısıyla mesaj yayınlayarak, kadın ve gençlere hakkettiği siyasi değeri veren partinin AK Parti olduğunu söyledi. Türkiye'de olduğu gibi Zonguldak'ta da en fazla kadın üyeye ve kadın yöneticiye sahip partinin AK Parti olduğunu dile getiren Başkan Tosun, cinsiyet ayrımı gözetmeden gerek kadına ve gerekse erkeğe, çocuğa yapılan her türlü şiddete karşı olduklarını belirtti.
Tosun, yayınladığı "Kadınlar Günü" mesajında şu görüşlere yer verdi:
"AK Parti'nin kurulduğu yıldan buyana kadını ve gençliği merkeze alan yönetim anlayışındaki kararlı duruşu kadınlarımızı cesaretlendirmiş, siyasette daha etkin rol almasını sağlamıştır. 8 Mart 1857 yılında New York'taki grevde ölen 129 işçinin birçoğunun kadın olmasından dolayı kutlanan '8 Mart Dünya Kadınlar Günü'ndeki dayanışma, bugün ülkemizde terörün bitmesi ve ülkemize huzurun gelmesi için çok önemli bir örnektir. Türkiye'de '8 Mart Dünya Kadınlar Günü', ilk kez 1921 yılında 'Emekçi Kadınlar Günü' olarak kutlanmaya başlandı. Hükümetimiz, kadınlarımızın ekonomik, toplumsal, kültürel ve siyasal yaşamda hak ettiği yeri alması ve Birleşmiş Milletler 'Yeni Binyılın Kalkınma Hedefleri' arasında da yer alan kadın erkek eşitliğinin sağlanması için birçok yasal düzenlemeye imza atmıştır. Kadın istihdamını arttırıcı çalışmalar yapılmış, özellikle özel sektörde daha fazla kadın çalıştırılmasını sağlayacak teşvikler sağlanmıştır. İstihdam eğitim projeleri ile maddi durumu yetersiz olan kadın ve gençlerin meslek sahibi olmalarına öncü olundu. Okuyan ve çalışan bayanların en büyük sorunlarından biri olan başörtüsü problemine son verilmiştir. AK Parti, hayatın her alanında hanım kardeşlerimizin hak ettiği değere kavuşması için gayret göstermiştir. Toplumun yarısını oluşturan kadınlarımızın toplumsal statülerini yükseltmek sadece kadınlar için değil, tüm insanlığın daha iyi koşullar altında yaşamaları için vazgeçilmez bir koşuldur. Bu koşula ulaşmak için çalışmak sadece kadınların değil, hepimizin görev ve sorumluluğudur. Bu vesileyle tüm hanım kardeşlerimizin 'Dünya Kadınlar Günü'nü kutluyor, şiddet, önyargı ve ayırımcılıktan uzak bir Türkiye yolunda her günün 'Kadınlar Günü' olması gerektiğini bir kez daha belirterek saygılarımı sunuyorum."

ALTUN: "KADIN EMEKÇİLERİNİN OLMADIĞI, İÇİNDE YER ALMADIĞI HİÇBİR HAKLI MÜCADELE KAZANILAMAZ"

CHP Zonguldak İl Başkanı Ahmet Altun, "8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü" dolayısıyla yaptığı açıklamada, "Bir '8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü' daha geldi. 8 Mart; ABD'nin Newyork kentinde 40 bin dokuma işçisi kadının 1857 yılında 18 saate varan çalışma süresine ve ağır çalışma koşullarına başkaldırdığı gündür.1857 yılında tekstil işçisi kadınların 'eşit iş, eşit ücret' için başlattıkları direnişin kanlı günüdür. Unutulmamalıdır ki, kadın emekçilerinin olmadığı, içinde yer almadığı hiçbir haklı mücadele kazanılamaz. Maalesef son günlerde kadınlarımız giderek artan cinayetlere kurban gitmek de ve şiddet olaylarına maruz kalmaktadır. Şiddete ve cinayetlere dur demek için hakça ve insanca bir yaşam için, düşünen ve sorgulayan yeni nesiller yetiştirmek için birlikte vereceğimiz bu mücadelenin gerçek kahramanları yine baş tacımız kadınlarımızdır. Dayanışmayı, mücadeleyi ve umudu büyütmek için; Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi, 'Şunu anlamak lazım ki, dünya yüzünde gördüğümüz her şey kadının eseridir' sözünü rehber edinmeliyiz. Bu düşüncelerimle, onlardan olduğumuz ve yaşamımızın doğumdan ölüme kadar varlıklarıyla onurlandırdığımız, bizleri eğiten ve yetiştiren, sevgi ve şefkatiyle karşılıksız seven fedakar kadınlarımızın '8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nü kutluyor ve saygılarımı sunuyorum" ifadelerine yer verdi.

UZUN: "GÜNÜMÜZDE KADINLARIMIZA HAK ETTİKLERİ DEĞERİN VERİLMEMESİ ÜZÜCÜDÜR"

CHP Zonguldak Merkez İlçe Başkanı Ebru Uzun, "8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü" mesajında, "Birleşmiş Milletler tarafından yapılan açıklamada kadınlarla erkeklerin her alanda eşit olmalarının hedeflendiği ve tüm dünyada bu amaca yönelik adımlar atılması gerektiği vurgulandı. Fakat ülkemizdeki duruma baktığımızda ne yazık ki böyle bir hedefe ulaşmaktan henüz çok uzak olduğumuzu görüyoruz. 8 Mart 1857'ye dayanan geçmişine rağmen kadınlarımızın günümüzde hak ettikleri değerin verilmemesi üzücüdür. Kadınların insanca muamele görmesi, eşit bireyler olarak yaşaması ve erkekler kadar özgürlüklere sahip olması temel bir insan hakkıdır. Kadınlarımızla omuz omuza Kurtuluş Savaşı'nda, verdiğimiz mücadelemizi düşünerek, kadınlarla erkeklerin her alanda eşit hak ve özgürlüklere sahip olmasını, kız çocuklarının da erkek çocuklarla eşit eğitim olanaklarından yararlanmasını, erken yaşta yapılan evliliklerin önüne geçilmesini, evde, işyerinde veya toplumda kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin durdurulması için ilgili yasalarda gerekli düzenlemelerin yapılmasını, kadın bedeni üzerinden yürütülen politikalara son verilmesini temenni ediyorum. Kadın katliamlarına, şiddete, tacize, tecavüze, emeğin sömürülmesine karşı dayanışmaya ve mücadele etmeye, daha özgür bir ülke olma umuduyla '8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nü kutluyor, saygılarımı sunuyorum" ifadelerini kullandı.

AVCI: "ŞİDDETİN, AYRIMCILIĞIN HER TÜRÜNE 'HAYIR' DİYORUZ"

Zonguldak Barosu Kadın Hakları Komisyonu Başkanı Av. Goncagül Avcı, "8 Mart Dünya Kadınlar Günü" dolayısıyla yayımladığı mesajında şunları söyledi:

"8 Mart 1857, kadınların Amerika'da bir tekstil atölyesinde ücret eşitsizliğini ve uzun çalışma saatlerini protesto etmek için başlattıkları eşitlik mücadelesinde, grev sırasında çıkan yangında hakları uğruna can verdikleri gündür. Bu olay dünyada yankı bulmuş ve emekçi kadınların eşitlik arayışları devam etmiştir. 8 Martlar, dünyada kadınların eşitlik ve özgürleşme mücadelesinin dile getirildiği ve emeğine, bedenine, kimliğine sahip çıkarak kadın sorunlarının örgütlü olarak bir kez daha duyurulduğu bir gün haline gelmiştir. Yoksulluk, eşitsizlik ve sosyal adaletsizlik dünyada kadınları erkeklerden daha çok etkilemektedir. Halen tüm toplumlarda kadınlar daha az eğitim almakta, okuma yazma öğrenmeleri engellenmektedir. Türkiye' de kadınlar siyasal hayatta ve gerek kamu gerekse özel işletmelerde yönetici olarak temsil edilmemektedir. Giderek artan sayıda kadın, eşi, eski eşi, partneri veya sevgilisi tarafından şiddet görmekte, sakat kalmakta ve öldürülmektedir. Ülkemizde 8 Mart'la ilgili ilk toplantı 1921 yılında Ankara'da yapılmıştır. Cumhuriyetin kuruluşunu izleyen ilk on yılda kadınlar Atatürk devrimleriyle başta eğitim, aile ve siyasette eşit haklara sahip olmuştur. Türk kadını Bağımsızlık Savaşında verdiği büyük mücadeleyle eşit yurttaş konumuna gelmeyi hak etmiştir. Atatürk'ün bir ifade ettiği gibi: 'Türk kadınına bu hakkın bir lütuf olarak verildiği kanaatinde değiliz. Kimse bu kanaatte olamaz. Bir memlekette ki, yurdun her tarafı istilaya uğradığı zaman, kadınlar ateş altında erkeklerle beraber omuz omuza çalışırlar, memleketin geri kalan kısmını korumak ve beslemek için tarlanın kara toprağından yiyecek çıkarmaya çalışırlar, elbette onların yurdun her köşesinde ve her tabakasında söz söylemeye hakları vardır.' Ancak, günümüzde yasalarda kadınlara eşit haklar tanınmış olmasına rağmen Türkiye'de kadınlara karşı ailede, eğitimde, istihdamda, siyasette ayrımcılık devam etmekte, kadına yönelik şiddet, kadın cinayetleri, çocuk gelinler sorunlarına çözüm getirmek için özellikle son on yılda kararlı bir devlet politikası uygulanmamaktadır. 2017 yılının sadece Ocak ayında 38 kadın evliliğini veya ilişkisini sonlandırmak istediği için, kendi hayatına dair karar almak istediği için kocası veya yakın aile bireyi bir erkek tarafından katledilmiştir. Eşit hak mücadelesi için çıkmış olduğumuz yolda en temel hakkımız olan yaşama-hayatta kalma hakkımız için mücadele etmek zorunda kalmaktayız. Şiddetin, ayrımcılığın her türüne 'hayır' diyoruz. TÜBAKKOM olarak, Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ilke ve devrimlerinin yol haritamız olduğu yineliyor, şiddetin olmadığı, özgürlüklerin kısıtlanmadığı, gerçek demokrasinin yaşandığı bir Türkiye umuduyla tüm kadınların '8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutluyoruz."

DEMİRCİ: "KADINLARIN VERDİĞİ MÜCADELE TARİHİ, BİZLERİN EMEK MÜCADELESİNE DE IŞIK TUTUYOR"

Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Ahmet Demirci, Yönetim Kurulu adına bir açıklama yaparak, "8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü"nü kutladı. Genel Başkan Demirci'nin açıklaması şöyle:

"8 Mart 1857'de New York'ta tekstil işçisi kadınlar 'eşit işe eşit ücret', '16 saatlik işgününe karşı 10 saatlik işgünü' talepleriyle fabrikalarda greve çıkarlar. Yapılan grevlerde birçok kadın fabrikaya kapatılır ve bu sırada çıkan yangında ölürler. O günden sonra kadın işçilerin bu onurlu direnişi aynı zamanda tüm dünyada kadınların hak, eşitlik ve özgürlük mücadelesinin bir simgesi haline dönüşür. Kadınlar, insanca bir yaşam için seslerini duyurarak ilk adımlarını atmışlardır. Eşitsizliklere ve ayrımcılığa karşı sürdürdükleri mücadeleye devam etmişlerdir. 8 Mart'a anlamını yükleyen ise Clara Zetkin olur. 8 Mart 1910'da değişik ülkelerden kadınlar Danimarka'nın başkenti Kopenhag'da toplanır ve yaşamlarını; savaşsız, sömürüsüz bir dünya için mücadeleye adarlar. Uluslararası ve Almanya işçi hareketinin tanınmış önderlerinden Clara Zetkin, 8 Mart'ın dünya kadınlarının mücadele ve dayanışma günü ilan edilmesini önerir, bu önerisi kabul görür. Özgürlük, barış, savaşsız ve sömürüsüz bir dünya, kadın haklarını kazanma mücadelesi veren kadınlar, o tarihten itibaren geleceklerine ilişkin ortak projeler yaratmanın yollarını aramışlardır. Emekçi kadınlar; birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 8 Mart'ta değil, her gün emekten yana mücadele içindedir. Kadınların verdiği bu mücadele tarihi, bizlerin emek mücadelesine de ışık tutmaktadır. Kadına yönelik şiddetin sona ermesi, tüm kadınlarımızın emeklerinin karşılığını tam anlamıyla alması, çağdaş haklar ve özgürlüklerle birlikte, yaşamın her alanında başarıyla yer almaları, siyasette, iş dünyasında, sosyal hayatta daha çok sayıda ve daha aktif olmaları en büyük dileğimizdir. Genel Maden İşçileri Sendikası olarak '8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nü kutluyoruz."

BACIOĞLU: "TOPLUMU AYAKTA TUTAN EN ÖNEMLİ UNSURLARDA BİRİ KADINDIR"

Türkiye Kamu-Sen Zonguldak İl Başkanı ve Türk Büro-Sen Şube Başkanı Kadir Bacıoğlu'nun "8 Mart dünya Kadınlar Günü" mesajı şöyle:

"Dünyanın her yerinde emeğine, haklarına sahip çıkan, eşitsizliklere ve ayrımcılığa karşı direnen kadınlarımızın var olma mücadelesine katkı sunmak amacıyla gerçekleştirilen 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü, yine buruk, kadının eğitim, çalışma hakkından tutun da en temel hak olan yaşam hakkına kadar uzanan baskılara ve şiddete maruz kaldığı bir dünyada kutlamak durumundayız. Oysa emek örgütü olarak biz, bu günün kadınlarımızın çalışma hayatında özellikle kadın olmasından kaynaklanan sorunlarının kamuoyu önünde tartışıldığı ve çözümler üretildiği bir gün olmasını arzu ederdik. Maalesef her yıl olduğu gibi kadın cinayetlerinin her geçen gün arttığı, bu cinayetlerin işleniş biçiminin vahşileştiği, Kadınların yaşam tarzına saldırıların sık sık gündeme geldiği, cinsel şiddet yaygınlaştığı, çocuk istismarının daha önce görülmemiş şekilde arttığı bir dönemden geçiyoruz. 2015 yılında toplam 303 kadın öldürülmüşken, 2016 yılında bu sayı artmış 328'e ulaşmıştı. 2017 yılı Ocak ayında 37, Şubat ayında 30 kadın en yakınları (koca, baba, kardeş, erkek arkadaş) tarafından öldürüldü. Kadınlar, erkek şiddetine karşı adalet arayışından vazgeçmiyor; şiddet olaylarının birçoğu kolluk kuvvetlerine intikal ettiriliyor ve yargıya taşınıyor. Ancak Basından takip ettiğimiz kadarıyla Şubat ayında hunharca katledilen kadınlarımızdan üçünün devlet koruması altında olduğunu öğreniyoruz. Peki devletimiz kendisine sığınan, şiddete maruz kalan kadınlarımızı yeterince koruyamıyor mu? Kadınlar çocuklarının gözleri önünde öldürülüyor, kadın cinayetlerinde yaş aralığı gittikçe düşüyor, çocuklar, doğmamış bebekler öldürülüyor. Devletimiz bu konuda her türlü önlemi ivedilikle almalıdır. Bu konuda hiçbir mazeret kabul edilemez. Ülkemizde kadın istihdamının ve üst düzey kadın yönetici oranının çok düşük olmasının en önemli nedeni kadınların, Annelik ve toplumun aile içinde kadına yüklediği roller nedeniyle erkeklere göre çalışma hayatında dezavantajlı duruma düşürülmeleridir.

Kadının, yeterli liyakate sahip olduğu halde hak ettiği görevlere getirilmemesi ve işten çıkarılacaklar listesinde en üst sıraya oturtulması asla ve asla kabul edilemez bir durumdur.

Annelere yarım gün çalışma hakkı getiren kanun, torunlarına bakan Anneanne ya da Babaanneye maaş ödenmesi gibi düzenlemeler annelerin çocuklarına daha fazla zaman ayırmalarını ya da çocukların birinci derece yakınlarınca bakılmasını sağlayacak olsa da, bu kanunla eş zamanlı olarak çıkarılan, doğum yapan kadınların yerine Özel İstihdam Büroları aracılığıyla geçici çalıştırılacak kiralık kadın işçi teminini öngören hükümler, güvencesiz, düşük ücretli ve geçici kadın işçi çalıştırmanın yolunu açmış, kadınların zaten zayıf olan iş güvencesini yerle bir etmiş, annesi ya da kayınvalidesiyle aynı ilde yaşamayan çalışan anneler bundan yararlanamamıştır. Biz bu konularda hiç kimsenin mağdur edilmediği, herkesi kapsayan kalıcı düzenlemelerden yanayız. Toplumu ayakta tutan en önemli unsurlarda biri kadındır. Kadının eğitimi, çalışması, yükselmesi ve güvencesi toplumu da bir adım öteye taşıyacaktır. Son bir yıldır önce paralel, sonra da PKK ile mücadele konusunda memurun iş güvencesi büyük bir engelmiş gibi lanse edilerek, kamuoyunda algı oluşturulmak istenilmektedir. Bankamatik memurundan devlete ihanet eden memurlar sürecine kadar getirilen, şimdide ölçünün ne olacağı henüz anlaşılamayan performansa dayalı ücretlendirmeyle karşı karşıya kalan kamu çalışanları zor durumdadır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu yaptığı açıklamalarda, performans sistemi ve 657 sayılı DMK değişikliğinin referandum sonrası yapılacağını açıklaması da kafalarda karışıklık yaratmıştır. Performansın neye göre ölçüleceği belirlenememişken, performans değerlendirmesinin yandaş bürokratlar tarafından yapılacak olması da, kamu çalışanlarını endişeye sevk etmiştir. Hükümeti bu yanlış uygulama kararından vazgeçmeye davet ediyorum. Türkiye Kamu-Sen olarak; '8 Mart Dünya Kadınlar Günü' münasebetiyle geçen yıl olduğu gibi İş güvencemize göz dikenleri bir kez daha uyarmak istiyorum. Bu girişimler memurun varlığına karşı yapılmış bir saldırıdır. Her türlü yasal zeminde hakkımızı kullanmaktan asla çekinmeyeceğiz. En çok kadınlarımızın mağdur olacağı iş güvencesi, bizim kırmızı çizgimizdir. Tayin hakkı olmayan, aile bütünlüğünün korunmadığı, her türlü istismara ve baskıya açık, yarının belli olmadığı, çalışanların geleceğinin karartıldığı güvensiz ve güvencesiz çalışmayı, asla kabul etmeyeceğiz. Gençlere iş aş bulmak, güvenli bir gelecek inşa etmek yerine, evlatlarımızın yarınlarını karartacak devletimizi şirkete, kamu çalışanlarını da hükümetin memuruna dönüştürecek bir düzenlemeye izin vermeyeceğiz. Yarınların daha güzel olması umuduyla, tüm kadınlarımızın '8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutluyorum."

KARA: "UMARIZ Kİ, TÜRKİYE VE TÜRK KADINLARI 8 MARTLARI UMUTLU VE GÜZEL KARŞILAR"

Türkiye Kamu-Sen'e bağlı Türk Sağlık-Sen Zonguldak Şubesi Başkanı Arzu Kara'nın "8 Mart Dünya Kadınlar Günü" mesajı şöyle:

"Anayasa'da kadına ayrıcalık yer alırken, Kadınların hakları ile ilgili siyasilerin süslü lafları sürekli ortalarda dolaşırken ne yazık ki şiddet, taciz gibi insanlık dışı davranışlara kadınlarımız maruz kalmaktadır. Otobüste, yürüyüş yaparken parkta saldırıya uğrayan kadınlarımızın haberlerini sıklıkla okumaktayız. Kadın cinayeti diye bir cinayet tanımlamasının bizim ülkemizde olması ne yazık ki hepimiz için utanç vericidir. Türkiye işte böyle bir tablo ile '8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü karşılamaktadır. Bu tablonun düzeltilmesi ve gelecek için umut vermesi adına Türkiye'de devletten sivil topluma kadar herkes üzerine düşeni yapmalıdır. Kadına şiddete verilen cezalar ağırlaştırılmasından, kadınların toplum hayatında daha da aktif bir şekilde yer almasına kadar geniş bir yelpazede olaylara bakılmalı ve çalışmalar yapılmalıdır. Aksi takdirde kadınlarımızın sorunlarına çare olamayız. Kadınlarımızın sorunlarını çözmedikçe her anlamda toplumun ilerlemesini de sağlayamayız. Benzer bir durumda kamuda görev yapan kadın çalışanlarımız için geçerlidir. Ağır iş yükü, mobbing, şiddet ve geri planda bırakılma gibi kamuda çalışanlarının karşılaştıkları temel sorunlarda en fazla mağduriyeti kadınlarımız yaşamaktadır. Bu sorunlar sadece çalışma hayatlarını değil, kadınlarımızın aile ve sosyal yaşamlarını da olumsuz yönde etkilemektedir. Bugün devleti yönetenler kadın ve aileye çok değer verdiklerini söyleyip, sık sık tavsiyelerde bulunurken, kamuda çalışan annelerin hala kreş sorunu ile boğuşmalarının izahı mümkün değildir. Torununa bakan büyükanne için devlet para vereceğiz deyip aileye destek olunacağını açıklarken, Bebeğini emzirmek için süt iznini kullanan annenin döner sermayesinden kesinti yapılmasını akıl almamaktadır. Hasta çocuğu için refakat iznini alamayan annelerin mağduriyetini nereye koymak, neyle açıklamak lazımdır? 112 çalışanı yeni bebeği olmuş anneyi rızası olmadan başka yerlerde görevlendirmenin nesi doğrudur? Geçici görevle gönderilen, ücra yerlerde yalnız çalışmaya mahkum edilen kadınlarımız için güvenli barınma imkanları ne zaman oluşturulacaktır? Kafa karıştıran ve akıldan çıkmayan bu durumlar ile ilgili çözüm bulunması şarttır. Kadın hakları Anayasada, mevzuatta yazında veya devletin yönetenlerin dilinde olunca anlamlı değildir. Kadın haklarının korunduğu uygulamalarla ve düzenlemelerle anlamlıdır. Bizimde beklentimiz budur. Umarız ki, Türkiye ve Türk Kadınları 8 Martları umutlu ve güzel karşılar. Türk Milleti dünya kurulduğundan beri kadınlara özel bir önem vermiştir. Bunu destanlarımızdan, atalarımızın hayatında da açıkça görebilirsiniz. Umarız ki kaybettiğiniz bu anlayışı tekrar kazanırız. Bu temenniyle Türk Sağlık-Sen olarak başta şehit anneleri ve eşleri olmak üzere tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutluyor, toplumsal yaşamda ve sendikal hayatta mücadele eden kadınlarımıza başarılar diliyor ve kadınlarımızın tüm sorunlarının göstermelik tartışmalardan uzak bir şekilde çözüm odaklı olarak irdelenmesini istiyoruz."

SARSIK: "KADINLARIMIZ, ÜSTLENDİKLERİ GÖREVİ YAŞATMA ADINA HİÇBİR FEDAKARLIKTAN KAÇINMAMIŞTIR"

Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Rıfat Sarsık, "8 Mart Dünya Kadınlar Günü" mesajında, "1800'lü yıllardan itibaren kadınların ortak bir günü olması ve bu günde tüm sorunlarını dile getirmeleri düşüncesinin sonucunda ortaya çıkan '8 Mart Dünya Kadınlar Günü', tüm dünyada, kadınların eşitlik, kalkınma ve daha huzurlu yaşam özlemlerini ve isteklerini dile getirdikleri, birlik ve beraberlik günü olarak kutlanıyor. Türkiye Cumhuriyeti'nin odak noktasında yer alan kadınlarımız, üstlendikleri görevi yaşatma görevini hiçbir fedakarlıktan çekinmeden yerine getirmiş; modern ve çağdaş Türkiye'nin oluşmasında söz sahibi olmuşlardır. Kadın üyelerimiz başta olmak üzere tüm kadınlarımızın '8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutluyor; sevgi ve saygılarımı sunuyorum" ifadelerine yer verdi.

AYYILDIZ: "BİZ KADINLAR, 'ERK'EK TAHAKKÜME İSYAN EDİYORUZ, İSYANLARIMIZI UMUDA, ÖRGÜTLÜLÜĞE DÖNÜŞTÜRÜYORUZ"

TMMOB Şehir Plancıları Odası Zonguldak İl Temsilcisi Kamuran Ayyıldız, "8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü" mesajında şunları söyledi:

"Biz Kadınlar, 2016 yılı içinde ulusal basına yansıyan 328 kız kardeşimizi erkek şiddetine kurban verdik. Taciz, tecavüz ve yaralama vakalarının sayısı çok çok daha fazla. Her geçen yıl kadına yönelik şiddetin gittikçe arttığını görmekle birlikte, hala toplumda kanayan bir yara olduğunu gösteriyor. Üzülerek görüyoruz ki, toplumumuz bir şiddet sarmalının içine girmiş ve çıkamıyor. İçeride ve hemen sınırlarımızda yaşanan şiddetin ateşi sadece kadınları değil, tüm toplumu sarmış durumda. Ülkemizin doğusunda çatışmaların yaşandığı, sahillerinde mültecilerin boğulduğu, kentlerinde bombaların patladığı, her gün ölüm haberlerinin alındığı bir ortamda erkekler de kadınları öldürüyor, yaralıyor, taciz ve tecavüz ediyor. Bu şiddet döngüsünden hep birlikte hemen çıkmamız lazım. Elbette kadınlar, üzerine düşeni yapacak!

8 Mart 1857 tarihinde ABD'nin New York kentinde daha iyi çalışma koşulları için mücadele eden ve bu uğurda can veren çoğu kadın 129 tekstil işçisinden bayrağı devralan biz kadınlar ve kız kardeşlerimiz, savaşsız ve sömürüsüz, özgür, eşit ve adil bir dünya özlemi ile mücadelemizi kararlılıkla sürdürüyoruz. Devlet- yurttaş ilişkilerinde, toplumsal cinsiyet eşitliği ile ilgili uygulamalarda ve yargıda BM İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi ve BM Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılması Sözleşmesi (CEDAW) ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi başta olmak üzere, insan hak ve özgürlüklerini içeren uluslararası sözleşmelerin esas alınmasını talep ediyoruz. Ve artık biz kadınlar, tüm yaşam alanlarımız için 'erk'ek tahakküme isyan ediyoruz, isyanlarımızı umuda, örgütlülüğe dönüştürüyoruz."

İLİKHAN: "KADINLARIMIZ TOPLUMU OLUŞTURAN EN ÖNEMLİ HALKADIR"

Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) Kadın Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Sevil Uygun İlikhan, "8 Mart Dünya Kadınlar Günü" dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Mesajında, kadınların toplumun en önemli halkası olduğunun altını çizen İlikhan, şunları söyledi:

"Emeğin, bereketin ve üretimin sembolü kadınlarımızın daha fazla güçlenmesi, kalkınmanın öznesi olması gerektiği bilincindeyiz. Biz annelerimizin, kız kardeşlerimizin, kadınlarımızın ve kız çocuklarımızın; eğitim, sağlık, ekonomi, istihdam, akademik ve siyaset alanlarında güçlenmeleri, ülkemizde kadınlara yönelik ayrımcılık içeren her türlü uygulamanın ortadan kaldırılması, fırsat eşitliğini sağlayacak yasal düzenlemeler dahil olmak üzere tüm önlemlerin alınması, kadınların sosyal, ekonomik, siyasal ve toplumsal alanda konumlarının iyileştirilmesi ve bir memleketin, nüfusunun yarısını oluşturan kadınların gücünü kullanmaksızın refaha ulaşılabilmesi ve sürdürülebilir bir kalkınmayı sağlaması mümkün değildir. Kadınlarımız toplumu oluşturan en önemli halkadır. Kadının katılmadığı, kadının yok sayıldığı bir topluluğu medeniyet ölçüleri çerçevesinde değerlendirmek mümkün değildir. Kadın toplumun içindeyse o toplum medenidir. Kadın toplumun içindeyse o toplum ileridir. Kadın toplumun içindeyse o toplum üretkendir. Tüm kadınlarımızın '8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü en içten dileklerimle kutluyorum."

Editör: Pusula Gazetesi