Fakat şu anda milyonları peşinden sürükleyen bu film türünün sinema açısından ciddiye alınması o dönemler çok uzun yıllar almıştır. Bilim kurgu filmlerinin tam manada ciddiye alındığı zaman ise ilk defa 1960'lı yıllara denk gelmektedir. 1960'lı yıllarda bilim kurgu filmleri beyaz perdede büyük bir izleyici kitlesine kendini fark ettirmeyi sonunda başarabilmiştir. Bu tarihten sonra da bu film türü sinemanın ayrılmaz bir parçası halini almıştır. Ancak bilim kurgu filmlerinin olumlu etkisi sadece sinema dünyasında değil teknoloji dünyasında da kendini görtermiştir. Teknoloji alanındaki etkisi ise bilhassa özel efektlere duyulan gereksinim nedeniyledir.

Bilim kurgu film izle ilk olarak sessiz sinema döneminde başlamıştır. Orjinalde kısa film olarak düşünülen bu filmlerin çekim süresi 2 dakikayı o dönemlerde geçmemiştir. Elbette bu filmlerin sessiz sinema döneminde siyah - beyaz formundan öteye gidemediği akla gelsede aslında arada sırada da olsa karelerin içerisinde renklendirme yapılmıştır. Ancak bu yapılan renklendirmenin amacı sadece espirili olma çabasından başka bir şey değildir.

Bilim kurgu filmlerinin ilki olarak düşünülen film ise 1902 yılında Georges Meiles'in çektiği Le Voyage dans la Lune yani ''Aya Seyehat'' adındaki filmdir. Bu filmde büyük bir topun içinde bir uzay aracı aya fırlatılmıştır ve yine bu film sayesinde bilim - kurgu denilen film türü sinemada gösterildikten sonra çok büyük bir ses getirmiştir.

Bilim kurgu literatürü bu dönemden itibaren erken sinema döneminide etkilemeye başlamıştır. Örneğin Stuart Paton'un 1916 yılında çektiği Denizler Altında 20.000 Fersah filmi uzun metrajlı bilim kurgu filmi olarak defalarca yeni versiyonlar ile beyaz perdeye uyarlanmıştır. Sonrasında ise Frankenstein ve Dr. Jekyll ve Bay Hyde gibi asla unutulmayacak olan dev eserlere imza atılmıştır. Frankenstein ile Dr. Jekyll ve Bay Hyde filmlerini çok özel ve unutulmaz kılan unsur sadece bilim kurgu filmleri olmaları değil aynı zamanda da uzun metraj korku filmlerine öncülük etmeleridir. Ayrıca bu kadar değerli yapımdan bahsetmişken 1920'lerde The Lost World kitabından yine aynı isimle sinemaya uyarlanan filmide unutmak olmaz. Çünkü The Lost World yani Kayıp Dünya filmide gelecekte çekilecek olan dinazor, canavar ve saklı dünya filmlerine esin kaynağı olmuştur. Tabi bu sırada dünyada bir bilim kurgu akımı başlamıştır ve dünya çapında ün salan eserler arasına Rusya'da olay yaratan ve Rus toplumsal devrimini ele alan Aelita adındaki bilim kurgu filmi dikkatleri çekmiştir. Fakat bu noktada bu seferde Alman yapımı Metropolis filmide Aelita kadar başarı sağlamıştır. Hatta bu film Aelita filminin önüne geçip film izleyicisinin o zamana dek karşılarına çıkan en pahalı yapımı olmayı bile başarmıştır. Bu filmi özel bir hale getiren ve diğer ünlü eserlerden ayıran özellik ise filmin konusunun 2026 yılında geçmesi ve ayrıca filmde otonom robotların, çılgın bilim adamının ve distopya toplumunun fütüristik hayatının anlatılmasıdır.

Daha öncede belirttiğimiz gibi bilim kurgu filmleri teknolojinin gelişmesine özel efektlere duyulan ihtiyacı nedeni ile yardımcı olmuştur. Dikkat ederseniz günümüzde sinema sektöründe en büyük paralar bilim kurgu filmlerinde kullanılan özel efektler için harcanmaktadır. Tabi bu teknoloji artık sadece dev makinelerde ya da beyaz perdede değil aynı zamanda evimizdeki masanın üzerine dahi yerleşmiştir. Bu sayede bir başka değişle bilgisayarlar sayesinde şu anda izlenilen bilim kurgu filmleri sadece renkli bir hal almamış bunun yanı sıra full hd film adı verilen muhteşem bir görsel kaliteyede kavuşmuştur. Artık istenilen her an bilim kurgu severler fullhdfilmizlesene.net gibi güçlü film sitelerinden istedikleri bilim kurgu filmlerini full hd film izle modunda izleyebilirler.

Editör: Pusula Gazetesi