Doğu Türkistan'daki Türklerin ve Müslümanların, Çinlilerin işkencelerine maruz kaldığını yürüyüşlerle ve basın açıklamalarıyla Türk halkına çağrıda bulundular. Türkiye'nin birçok yerinde yürüyüş, basın açıklaması ve çeşitli etkinlikler yapan Erşidin Erkin, Zülfikar Ali ve Alimcan Turdi; "Sesimizi duyan yok mu?" diye haykırdılar.

Erşidin Erkin yaptığı basın açıklamasında,

"Kendi topraklarımızda, 'ben Türk'üm, ben Müslüman'ım' diyemeden büyüdük"

"1985 yılında Doğu Türkistan'da doğdum. Kendi topraklarımızda 'ben Türk'üm, ben Müslüman'ım' diyemeden büyüdük. Çünkü Türk olmak, Müslüman olmak yasakmış. 2015'de annem vefat ettikten sonra Doğu Türkistan'dan Türkiye'ye geldim. 1 Aralık'ta İstanbul'dan Ankara'ya yürüyüş yaptık. Yürüyüşteki amacımız Doğu Türkistan'daki din kardeşlerimizin sesini dünyaya duyurmak amacıyla yürüyüş yaptık. Bu yürüyüşte bize destek olan kardeşlerimize, sesimize ses olan çok kişi oldu Allah herkesten razı olsun."

"Hiçbir zaman kendi topraklarımızı bırakıp kaçmadık, kaçmayacağız"

"Yürüyüşteki amacımız, biliyorsunuz Doğu Türkistan diye bir toprak var. O toprak bizim dedelerimizin, Türk dünyasının bize emanet ettiği bir topraktır. Biz kendi topraklarımızı korumak için her zaman kendi topraklarımıza sahip çıktık. Hiçbir zaman kendi topraklarımızı bırakıp kaçmadık, kaçmayacağız. Çünkü Türklerde şu söz var ki, 'ölmek var, dönmek yoktur.' Biz hep ölümü seçerek geldik. Hiçbir zaman dönmedik. Zalimin zulmü varsa, zalimin silahı ekonomik güç varsa, nüfusu çok da olsa onlarda inanç yok ama bizim inancımız var. Bizim Allah'ımız var, din kardeşlerimiz var diyerek bu ülkeye geldik" dedi.

"Suriye, Filistin, Yemen ve Doğu Türkistan'da olanları dünya görmüyor. Görse de sessiz kalıyor"

"Doğu Türkistan'da zulüm var, öldürüyorlar. Çocuklarımızın anne, babaları yok. Anne, babaları hepsi hapishanelerde. Çocuklara sahip çıkacak kimse yok. Çocuklar bu soğuk havada donarak ölüyor. Bir tane erkek yok, erkeklerin hepsi hapishanede zaten. Bizim kız kardeşlerimizi zorla Çinlilere evlendiriyorlar, biz bir şey yapamıyoruz ama dünya buna sessiz kalıyor. Evet, biliyoruz Suriye, Filistin, Yemen onlar da bizim din kardeşimiz. Onlar bir kere bizim namusumuz olursa, Doğu Türkistan bin kere namusumuzdur. Çünkü onlar bizim din kardeşimiz, kan kardeşimizdir. Dünya bunu görmüyor, görse de sessiz kalıyor. Görmezden geliyor, neden? İslam Cumhuriyeti nerede, Türk dünyası nerede? Müslüman Müslüman'a sahip çıkmaktır, kardeş demektir nerede kaldı bu kardeşlik."

"Bizim suçumuz Türk olmak mı? Müslüman olmak mı?"

"Elhamdülillah biz de Türk'üz. Damarlarımızda akan bu kan Türk kanıdır. Sizleri o kadar çok seviyoruz ki, Doğu Türkistan'da her yerde Türkiye'nin şarkılarını dinleyeceksiniz. Marketlere gitseniz yiyecek, içecek, giyecek her şey Türkiye'nindir. Suçumuz ne bizim, Türk olmak mı, Müslüman olmak mı? Çinlilere biz istediklerini verdik ama bizim dinimizi, dilimizi, Türklüğümüzü, vicdanımızı, namusumuzu istiyorlar. Biz bunları veremeyeceğiz. Lütfen buna sessiz kalmayalım. Şu anda biz burada çayımızı rahat rahat içerken, yataklarımızda rahat yatarken Doğu Türkistan'da neler oluyor biliyor musunuz? Onlarca, yüzlerce kişi ölüyor. Binlerce kişi hapishanelere atılıyor. Biz burada rahat rahat nasıl gezebiliriz. Lütfen sessiz kalmayalım" diyerek Doğu Türkistan için yardım istedi.

Editör: Pusula Gazetesi