Şehir Plancıları Odası Zonguldak Temsilcisi Kamuran Ayyıldız'ın İl Özel İdaresi'ne yaptığı itiraz dilekçesi şöyle: "ZONGULDAK İL ÖZEL İDARESİ;
Konu: Zonguldak ili İl Özel İdaresi İl Genel Meclisinin 111 Karar no.lu 07.12.2020 tarihli,
Zonguldak İli, Alaplı ilçesi, Osmanlı Köyü hudutları dahilinde bulunan,102 ada,11 ve 13 parsel no.lu
ile kayıtlı taşınmazlarda ''KATI ATIK TESİSLERİ ALANI'' amaçlı 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve
1/1000 ölçekli uygulama imar planına ilişkin Askı İtirazı.
İşbu itiraz konusu plan, Zonguldak İli, Alaplı ilçesi, Osmanlı Köyü sınırları içerisinde, 102
ada,11 ve 13 parsel no.lu ile kayıtlı taşınmazlarda mevcut halinde yaklaşık 10 (on) yıldır içerisinde
canlı organizma ve balıkların yaşadığı dip sularının ve kurum görüşleri ve projeye ilişkin hazırlanan
ÇED raporunda KURU olarak adlandırılan fakat halen aktif akmakta olan Dere' nin sularıyla oluşmuş
GÖL bulunmaktadır. İmar planına konu olan 13 nolu parselin neredeyse tamamı bu GÖL alanında
kalmaktadır.
Askıda bulunan imar planı ve plan notları incelendiğinde kadastral yolun 7 metreye çıkarılarak
oluşturulan imar yolunun sadece 11 nolu parsele cephesi olduğu tevhit edilmeden 13 nolu parsele
ulaşım sağlanamayacağı görülmekte olup plan notlarında tevhit şartından söz edilmemektedir. Ayrıca
yolun tır ve kamyonlar tarafından kullanılacağı düşünüldüğünde yolun 7 metre değil 10 metre olması
daha uygun olacaktır. Ayrıca proje alanı incelendiğinde imar planında gösterilen yolun mevcuda
uyarlanması mümkün görülmemektedir.
İmar Planını hazırlayan müellifin karne bilgileri ve projenin MDU onayı İl Özel İdaresi internet
sitesinde yayımlanmış olan proje üzerinde görülmemektedir. Bu bilgilerin de temsilciliğimize iletilmesi
önemlidir.
Proje Tanıtım Dosyasında " bölgede tarım arazi bulunmamaktadır" denilse de; bölge
1/100.000 ve 1/25.000 ölçekli planlarda orman ve tarım alanı olarak görülmektedir.
Proje Tanıtım Dosyası ve İlgili kurumların görüşlerinde Bölgedeki Kavak Deresinin kuru
olduğundan ve Göl'ün su birikintisi olduğundan söz edilmektedir. Oysa Dere ekte de fotoğrafları
görüldüğü üzere canlı durumda ve su birikintisi denilen Göl'ün on yılı aşkın süredir aynı seviyede
olduğu bölgede yaşayanlar tarafından bilinmektedir. Göl içerisinde oluşmuş canlı organizma ve
Balıkların yaşam hakları hiçe sayılarak doldurulmasından söz edilmektedir. Proje içeriği sebebiyle
yerleşim birimlerine uzak olması gerekirken Osmanlı Köyü ve Alaplı İlçesi yerleşim sınırlarına proje
dosyasında belirtilen yanıltıcı mesafelerden çok daha yakın konumda yer almaktadır.
Bölgede yaşayan kişiler tarafından CİMER'e söz konusu parsellerde "Tehlikesiz Atık Geri
Dönüşüm Tesisi yapılmasının uygun olup olmadığı" sorulduğunda Tarım ve Orman Bakanlığı'ndan
gelen cevapta "bölgenin Su Ürünleri İstihsal Sahası olduğu ve bu nedenle bu alanların kurutulup
doldurulması, su ürünlerinin beslenme ortamlarının bozulması ,dere yataklarının
değiştirilmemesi,1380 sayılı Su Ürünleri kanunu ve bu kanuna dayanılarak çıkarılan Su Ürünleri
Yönetmeliği 11 ve 12.maddeleri ile bu maddelere ilişkin Ek.5 ve Ek.6 sayılı listelerde yer alan esaslara
ve bu meyanda diğer mevzuat hükümlerine uyulması şartı aranmakta olup aksi taktirde cezai işlem uygulanmaktadır. "denilmektedir. İlgili yazı ektedir. Oysa Proje Tanıtım dosyasında bölgede Su Ürünleri İstihsal Sahası bulunmamaktadır denilmektedir. Atık tesislerinin kurulacağı alan, Yer altı su kaynaklarının üzerindedir. Osmanlı köyü ve çevre köyler içme sularını bu kaynaktan temin etmektedir. Bu konunun da titizlikle irdelenmeden imar
planının onaylanması doğru olmayacaktır. İl Tarım ve Orman Müdürlüğünün 98001753-611.02-E3540040 sayılı yazısında Proje alanına
ilişkin sunulan tapuların niteliğinde Fındıklık ve Tarla yazdığı açıkça belirtilmiştir. Aynı sayılı yazıda
5403 sayılı Toprak Koruma Kanunu 1380 sayılı Su Ürünleri Kanunu ve 4342 Mera Kanunu meri
mevzuatları gereğince görüş alınması gerektiği ve tüm bunların yapılması akabinde Kurum görüşünün
tekrar alınmadan hiçbir işleme başlanmaması gerektiği de belirtilmektedir.
Proje Tanıtım Dosyası incelemesinde ortaya çıkan sonuçlar;
Demir cevherinin genel bileşimleri içerisinde bir çok mineraller mevcuttur.( Cao, AL2O3,K2O,
MgO, NaO, P, S, SiO2 vb.). Demir Cevheri genel itibariyle silikatler ve alkali mineraller içermektedir.
Bu nedenle işlenecek atıklardan numune alınarak laboratuvarda analiz edildikten sonra içeresindeki
tehlikeli atıkların neler olduğu, bu atıkların insan ve çevre sağlığını nasıl etki edeceği, havaya, suya,
toprağa karışması durumunda çevre ve insan sağlığını doğrudan etki edip etmeyeceğine karar
verilebilir. Bizler bütün savunmalarımızı bilim ve bilimsel çalışmalara atıfta bulunarak yapmalıyız,
zaten grup olarak bu yapılmaktadır.
Mevcut cüruf tozu içinde metalik tozlar ve metalik olmayan tozlar da mevcuttur. Mesela silis
minerali de içermektedir. Silisin insan sağlığına, özellikle akciğerlere etkisi bilinmektedir. Ayrıca bu
tozlara karşı gerekli önlemler alınmazsa, çok uzun yıllarca çevredeki insanların toza maruz kalmaları
sonucu üst solunum yolu ve akciğer hastalıklarına neden olacağı bilinmektedir. Çalışanlar için daha
büyük tehlikeler söz konusudur. Hangi toz olursa olsun tozun yapısına, tozun yoğunluğuna ve
maruziyet süresine göre sağlık açısından hepsi sakıncalıdır.
Öncelikle böyle bir tesisin açıkta yapılması insan ve çevre sağlığı açısından riskleri daha da
artırmaktadır. Bu gibi toz ihtiva eden tesisler mutlaka tam kapalı olarak faaliyet göstermelidir. Ayrıca
toz oluşumuna neden olacak yerler/kaynaklar; kamyondan bunkere boşaltılması, eleme tesisleri,
kırıcılar, konveyörler, yükleme gibi faaliyetler esnasında ortamdaki toz miktarı- tozuma olayı
artmaktadır. Bu olumsuzluklarla ilgili alınması gereken önlemler;
-su fıskiye sistemi,
-tozun kaynağında aspiratörlerle emilmesi,
- kapalı sistem çalışma
Kısaca amaç tozun ortama yayılmasını engellemektir.
ÇED projesinde yolların sulanacağı vb. işlemlerden bahsedilmektedir. Yazın hangi periyotta
sularsanız sulayın kısa bir süre sonra araç geçişlerinden kaynaklı tozuma meydana gelecektir.
Tesisin çalışması esnasında, yolların sulanması sonrasında da tozu ortamdan yok
etmiyorsunuz kısa bir süre tozumasını engelliyorsunuz. Bu tozlar daha sonra rüzgarların da etkisiyle
havalanacak soluduğumuz havaya karışacaktır. Tüm bu çelişki ve mevzuata aykırı durumlar karşısında ;askıda bulunan Zonguldak ili İl Özel
İdaresi İl Genel Meclisinin 111 Karar no.lu 07.12.2020 günlü, Zonguldak İli, Alaplı ilçesi, Osmanlı Köyü
hudutları dahilinde bulunan,102 ada,11 ve 13 parsel no.lu ile kayıtlı taşınmazlarda ''Katı Atık Geri
Dönüşüm Tesisleri Alanı'' amaçlı 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar
planına Zonguldak Şehir Plancıları odası İl temsilciliği olarak itiraz etmekteyiz."