İktisatçı Yazar Ali Kaya, Pusula Gazetesi Yazarı Ali rıza Tığ'ın bugünkü köşe yazısını sosyal medya hesabında şöyle değerlendirdi:

DEVLET SENFONİ ORKESTRASI ŞEFLİĞİ(?)
Sayın Ali Rıza Tığ iki gündür Pusula gazetesindeki köşesinde Kültür Müdürlüğüne atanan Kemal Akçay konusunda yazıyor.
Tutarlı ve doğru eleştirilerde bulunuyor. Aslında şu sözleri konuyu yeterince özetliyor;,
" Kemal Akçay olmadı.
Olmadığını Zonguldak gördü.
Harmankaya Şelalesi'ne takım elbise ile giden birinden İl Kültür ve Turizm Müdürü olmaz."
Ben konunun bir başka yönünü anlatmak istiyorum.
Siyasi iktidarlar bu yanlışı hep yaparlar iktidara geldiklerinde sanki bir başka ülkeyi işgal etmişler gibi Genel Müdürlerden odacı kadrosuna kadar her yere kendi adamlarını((!) atarlar. Sanki görevden aldıkları kişiler düşman ülkenin insanlarıdır.
Ama en az bu hata kadar önemli olan ataması yapılan insanlalar da hatalıdır.
Kemal Akçay'ı tanımam. Kültür - Turizm konusundaki deneyim, bilgi ve donanım özelliklerini de bilmem. Bu nedenle kendisine haksızlık kapmak istemem.
Ama önce kişi kendini bilmeli. O göreve layık olup olmadığına kendisi karar vermeli.
İmam olmak elbette suç değil. Aksine saygın bir meslek
Ama bu görevi yapmak için imamlığın yetmeyeceği de ortada. Kişi buna rağmen o göreve talip oluyorsa önce kendine haksızlık yapmış olur.
Konuyu geçmişte ANAP iktidarı döneminde anlatılan bir anekdot ile bitireyim;
Zamanım devlet bakanlarından binine bir hemşerisi gelir
-Sayın bakanım bana sizin bakanlıkta bir şeflik işi ayarlayabilir misin?
Bakanda "Bir bakarız. Olursa sana haber veririm" der
Aradan bir süre geçip haber gelmeyince vatandaş tekrar bakana çıkar
-Sayın bakanım ne oldu benim şeflik işim?
-Valla benim bakanlığımda sana uygun bir şeflik bulamadık. Boşta olan sadece "Devlet Senfoni Orkestrası Şefliği" var oda olmaz deyince bizimki hemen atılır;
-Canınız sağ olsun sayın Bakanım be ona da razıyım.