Ses Zonguldak Şubesi Eş Başkanı Aytekin Aygün, Şube Eş Başkanı Döndü Temel ortak basın açıklamasında, "Salgının şiddeti sağlık emekçilerinin sağlık ve yaşam haklarının ihlali için gerekçe gösterilemez" denildi.

Yapılan yazılı açıklamada şöyle denildi: "COVİD-19 pandemisi nedeniyle sağlık emekçileri arasında çok sayıda hasta ve kayıp var, ne yazık ki artma ihtimali de söz konusu. Bu artışın kontrol edilebilmesi için hükümetin çok ciddi önlemler alması, önlemlerdeki mevcut eksiklikleri acilen gidermesi gerekmektedir. Diğer ülkelerdeki tecrübe sağlık emekçilerinin çok ciddi bir tehdit altında olduğunu göstermektedir. Sendikamız, salgının başından beri salgınla etkili mücadele için zorunlu olmayan alanlarda üretimin acilen durdurulması, buralarda çalışan tüm işçilerin ve emekçilerin ücretli izinli sayılması, geçim kaygılarının giderilmesi, temel ihtiyaçlarının sağlanmasının devlet kaynakları ile güvenceye alınması gerektiğini, böylece "evde kalabilmenin" koşullarının oluşturulmasının son derece kritik olduğunu vurguluyor. Ne yazık ki süreci yürüten iktidar tarafından ısrarla bu yönde bir adım atılmamakta, üretim devam ettirilmekte, buralarda çalışan emekçiler ve tüm toplum risk altında bırakılmaya devam edilmektedir. Binlerce emekçinin her gün işe devam etmek zorunda bırakıldığı bir ortamda bilinmelidir ki ne evde kal çağrılarının gerçekliği vardır, ne de alınan önlemler salgın kontrolünde yeterli olacaktır. Sağlık alanında gerekli tüm tedbirlerin alınması ve sağlık emekçilerinin korunması ne kadar hayati ise üretimin durdurulması da o kadar hayati ve birbiriyle bağlantılıdır. Vaka ve ölüm oranları açısından en kötü durumdaki ülkelerden biri olan İtalya'dan örnek verelim: 3 Nisan itibarıyla İtalya'da 74 hekim olmak üzere maalesef hayatını kaybeden sağlık emekçisi sayısı 120'i geçmiştir. Bildirilen 120 bin vakanın 10 bini yani yüzde 8'i sağlık emekçisidir. Bunların yüzde 20'si doktorlar, yüzde 50'si hemşireler ve yüzde 30'u teknisyen ve ambulans şoförü gibi diğer görevlilerden oluşmaktadır. Tedavi edilmekte olan neredeyse 10 hastadan biri sağlık emekçisidir. Çin'de ağır ya da kritik hastaların yüzde 14,8'ini sağlık emekçileri oluşturmuştur. Salgın nedeniyle yaşamını kaybeden sağlık emekçilerinin ölüm nedenlerinin tartışıldığı yayınlarda nedenler; salgının alınmayan toplumsal önlemler nedeniyle hastanede karşılanmasına bağlı aşırı çalışma, çalışma planlamalarının iyi yapılmaması, yeterli ve nitelikli kişisel koruyucu donanımların sağlanmaması, yeterince ve hızlı bir şekilde test yapılmaması, temas sonrası izolasyonun iyi tanımlanmaması ve düzenlenmemesi, tedavi ve takibin yeterince sağlanmaması olarak bildirilmektedir. Bütün bunların yanında göz ardı edilen önemli bir tehlike de iş stresi ve tükenmişliktir. Sağlık emekçileri tedavisi henüz tanımlanmamış, ölüm oranı yüksek bir hastalıkla mücadele ederken hastalara karşı da çaresizlik yaşayabilmektedir. Bunun yanında hastalara, kendi ailelerine ve yakın çevrelerine hastalığı bulaştırma riski de ek olarak ciddi bir baskıya ve kaygıya neden olmaktadır. Uzun süreli ağır koşullarda çalışma, güvenli çalışma koşullarının sağlanmaması, özel koşullar dikkate alınmadan yapılan görevlendirme ve yasaklamalar, özel sağlık kurumları ve Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimlerinde (OSGB) işten çıkarmalar, ek ödemelerde ve nöbet ücretlerinde yapılan kesintiler, ASM'lerde maaş kesintileri, kamuda uygulanan idari izin genelgesinin uygulanmasında sağlık emekçileri için kısıtlamalara gidilmesi vb. nedenlerle sağlık emekçileri kendilerine yeterince sahip çıkılmadığını hissedebilmekte, bu da iş stresini artırmakta ve tükenmişliğe neden olmaktadır. Sağlık çalışanlarının işleri üzerindeki kontrolü ciddi şekilde zedelenmiştir.

Sağlık emekçileri için gerekli koşulların sağlanmasını talep etmek, kendi sağlığımızı ve toplumun sağlığını korumak bakımından hem bir hak, hem de bir sorumluluktur.

  1. Şu an temaslı ya da enfekte sağlık emekçisi sayısı hakkında hiçbir bilgi açıklanmamakta, bu da ciddi bir tedirginliğe yol açmaktadır.
  2. Sendikamızın yaptığı çalışmalarda elde edilen verilerle de ortaya konulduğu üzere hastanelerde, aile sağlığı merkezlerinde, iş yerlerinde sağlık emekçilerinin sağlığı ve güvenliği için eksik olan kişisel koruyucu donanım sağlanmalı, eğitim ya da bilgilendirmeler sürekli güncellenmeli, çalışma ortamının ve malzemelerin dezenfeksiyonu sağlanmalıdır.
  3. Son zamanlarda özellikle ekipmanlarda standartlara uygunluk ve kalite sorunları yaşandığı, arkadaşlarımız tarafından bizlere iletilmektedir.
  4. Sağlık emekçileri sağlıkları ve yaşamlarının risk altında olduğu durumlarda, gerekli güvenli koşullar sağlanana kadar çalışmayı durdurabileceğini bilmelidir. Bunun yasal koşulları sendikamız tarafından hazırlanan bilgi notlarında açıkça bildirilmiştir. Hastane yönetimleri de bu konuda yapıcı tavır içinde olmalıdır.
  5. Sağlık emekçilerine düzenli olarak test yapılması konusunda henüz problemler sürmektedir. Sağlık alanı bugünkü tablo açısından risklidir. Semptom göstersin göstermesin tüm sağlık emekçilerine beş gün aralıklarla test yapılmalı, bu yolla hem sağlık emekçileri korunmalı, hem de virüsün bulaşı önlenmelidir. Yapılan rutin testlerde hiç bir semptom göstermeyen sağlık emekçilerinde testlerin pozitif çıktığı çok sayıda örnek yaşanmaktadır. Bu da rutin testin ne kadar önemli olduğunu göstermektedir.
  6. Kamu ya da özel temizlik çalışanlarını da kapsayacak şekilde COVİD-19 meslek hastalığı olarak kabul edilmelidir.
  7. Hasta sağlık emekçisi sayısının artmasıyla vaka sayısının artışına paralel olarak sağlık emekçisi ihtiyacı daha da hızlı olarak artacaktır.
    1. Güvenlik soruşturmaları kaldırılarak ataması yapılan tüm sağlık emekçileri görevlerine başlatılmalı, KHK ile ihraç olmuş sağlık emekçileri hemen işine iade edilmeli ve ataması yapılmayan sağlık emekçilerinin ataması yapılmalıdır.
    2. Salgın şiddeti artsa dahi risk grubundaki sağlık emekçilerinin tamamının geri plandaki hizmetlerde görevlendirilmeleri devam etmelidir.
  8. Sağlık emekçileri kendi risklerinin yanında yakınlarına da virüs bulaştırma endişesi taşımaktadır. Misafirhane vb. olanakların arttırılmasının yanında buralarda kalacak sağlık emekçilerinin insana yaraşır koşullarda kalmaları, ihtiyaçları karşılanması, yemek, işyerine ulaşım gibi sorunları ücretsiz ve uygun şekilde çözülmelidir.
  9. Sağlık kurumlarında alınacak önlemlerle ilgili sağlık emek ve meslek örgütleri ve çalışan temsilcilerinin ayrımsız olarak karar ve uygulama süreçlerine katılımı sağlanmalıdır.
  10. Salgın hala sadece hastane temelli tespit edilmeye ve çözülmeye çalışılmaktadır. Salgınla sokak/mahalle/ilçe/il düzeyinde yapılacak düzenlemelerle hanelerde de tespit ve mücadele edilme yöntemlerine ağırlık verilmelidir.

İlk vakanın görüldüğü tarihten itibaren SES Genel Merkezimiz, toplum sağlığı ve sağlık emekçilerinin sağlığı ve güvenliği için sürekli olarak yapılması gerekenler konusunda uyarılarda bulundu. Ancak Sağlık Bakanlığı ve AKP iktidarı bildik "Yaptım, oldu" tutumunda ısrar ediyor. Bakanlığın, Bilim Kurulu'nun aldığı kararlara ne kadar uyup uymadığını bilemiyoruz. Bilim kurulunun aldığı kararlar siyasal iktidarın bakışı ile çelişiyor ise görmezden geliniyor mu, hiç bilmiyoruz.

Şeffaflıkla, geniş bir mütabakat ile ortak aklı kullanmadığımız sürece bu sürecin daha da uzayacağından ve yıkımın daha da ağır olacağından korkuyoruz."