Diş hekimine görünmek; ki maalesef toplumumuzda hepimizin yaptığı artık diş ağrısı dayanılamayacak gibi ise zarurettendir. İyi ki antibiyotik kullanımları da reçeteli satışla sınırlandırıldı da önemli bir oranda diş hekimlerine müracaatlarda artış olmuştur. Bu da hem gereksiz diş kayıplarını engelleyecek, hem de yeni nesillere sağlıklı dişler aktarılmasında belki de çok önemli katkı sağlayacaktır.

Anlaşıldığı üzere yine çok önemli bir konu ile sizlerle buluşmak istedik. Diş sağlığı ve diş eti hastalıkları belki de hep en çok ötelediğimiz sağlık problemlerimizdir. Halbuki hiç hesapta olmayan pek çok hastalığın habercisi veya kendi başına zaten önemli bir sağlık sorunu olabilen dişlerimizin zamanında kontrol ve tedavileri ile birçok sorunun da vakitli önlemini almış olabiliriz. Öncelikle sindirim ağızda başlar ve dişler bu anlamda çok önemli görevler üstlenirler. Sonra estetik anlamda sağlıklı dişler; "ışıldayan ve neşeli gülüşler" demektir. Gülmek de mutluluk hormonlarının aktive olması için birincil şarttır.

Bu haftaki konumuza ağız ve diş sağlığı içerisinde önemli yeri olan "Endodonti" yani "kanal tedavisi ile giriş yapalım" dedik. Neden mi? Çünkü bana göre doğal bir dişin yerini (özel durumlar haricinde) hiçbir yapay diş tutamaz. Bu yüzdendir ki dişlerimizin bakımı korunması belirli zaman aralıklarında diş hekimi muayeneleri ve ilerlemiş diş çürüklerinde birincil işlem olan kanal tedavisi dişi kaybetmekten daha önemlidir. Kanal tedavisi aslında sadece çocukların korkulu rüyası değil biz büyüklerinde korktuğu bir uygulama olabilir. Ama ilerleyen teknoloji ve şahane hekimlerimiz ile bu durum bence artık hiç de öyle değil. O zaman ben lafı fazla uzatmayayım röportajımıza Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (ZBEÜ) Diş Hekimliği Fakültesi Endodonti Anabilim Dalı Doç. Dr. Sibel Koçak ile devam edelim. Keyifli okumalar...

Ecz. Esra Geyikli: Endodonti nedir?

Doç. Dr. Sibel Koçak: Endodonti terim olarak; yunanca "endo" (içinde) ve "odont" (diş) kelimelerinden türemiştir. Bu tanımlamadan da anlaşılacağı üzere, endodonti dişlerin iç kısımlarıyla ilgili problemlere müdahale eden bilim dalıdır. Daha kesin bir deyişle, endodonti diş pulpası (damar-sinir paketini barındıran canlı doku) ve dişi çevreleyen dokularla ilgili hastalıkların teşhisi ve tedavisi ile ilgilenen diş hekimliği branşıdır.

Ecz: Esra Geyikli: Kanal tedavisi hangi durumlarda kimlere yapılır?

Doç. Dr. Sibel Koçak: Derin çürükler, daha önceden yapılmış olan dolgular veya kronlar (kaplamalar) altında tekrar eden çürükler varsa; dolgu veya kron yapıldıktan sonra hastanın şikayetlerinin geçmemesi durumunda, darbe sonucunda dişlerde oluşan kron/kök kırıklarında, diş gıcırdatma gibi fonksiyon dışı hareketler sonucunda diş pulpasının zarar görmesi durumunda, ilerlemiş dişeti hastalıkları veya dişeti operasyonları sonrasında pulpa hasarı oluştuysa, pulpanın canlılığını kaybettiğinin belirlenmesi durumunda, çapraşık dişlerin protetik restorasyonu öncesinde kanal tedavisi yapılması gerekebilir.

Ecz. Esra Geyikli: Kanal tedavisi nasıl yapılır?

Doç. Dr. Sibel Koçak: Kanal tedavisi ortalama bir saat süren bir işlemdir. Bu süreçteki aşamalar sırasıyla; dişin ve çevre dokuların bölgesel anestezi ile uyuşturulması, dişin çevre dokulardan izole edilmesi, dişteki çürük dokuların varsa eski restorasyonların uzaklaştırılması, kök kanallarına giriş için endodontik giriş kavitenin hazırlanması, kök kanalında çalışma uzunluğunun saptanması, kök kanalı boşluğunun temizlenmesi dezenfekte edilmesi, kök kanalı boşluğunun yeniden şekillendirilmesi, kök kanallarının sızdırmaz bir şekilde doldurulması şeklindedir. Tedavi sırasında, ilgili dişten en az 2 adet radyografi alınır. Bazı olgularda bu sayı artabilir. Dişte akut iltihabın bulunması durumunda kanal tedavi tek seansta bitirilmez, dişin kök kanalları içerisine antiseptik bir medikaman konularak tedaviye ikinci seansta devam edilir.

Ecz. Esra Geyikli: Acı veren bir uygulama mıdır, sonrasında ağrı olur mu?

Doç. Dr. Sibel Koçak: Kök kanal tedavisi halk arasında yanlış bilinen, oldukça konforlu bir tedavi prosedürüdür. İlgili dişte ve çevre dokularda tam anestezik etki sağladıktan sonra, yani diş etkili bir şekilde uyuşturulduktan sonra, hasta tedavi süresince hiç ağrı hissetmez. Prosedürüne uygun bir kök kanal tedavisi sonrası çoğunlukla ağrı olmaz ama nadirde olsa ağrı olursa basit bir ağrı kesici ile geçmektedir.

Ecz. Esra Geyikli: Uygulamada karşılaşılan sorunlar veya riskleri var mıdır?

Doç. Dr. Sibel Koçak: Kök kanal tedavisi yapılırken karşılaşılan zorluklar sıklıkla dişin kendi anatomik özelliklerinden kaynaklanmaktadır. Bu zorluklar, diş köklerinin aşırı kıvrımlı olması, kök kanallarının çok dar olması gibi durumlardır. Ayrıca tedavi sırasında kök kanallarında kullanılan aletlerin kırılması, kök kanal yıkama solüsyonlarının ya da kanal dolgusunun kökün dışına taşması, dişin kırılması, diş kökünün perforasyonu (delinmesi) gibi olumsuzluklarla karşılaşılabilir.

Ecz. Esra Geyikli: Kanal tedavisi gerektiren dişe bu uygulama yapılmazsa ne olur?

Doç. Dr. Sibel Koçak: Kanal tedavi endikasyonu konulan bir dişte, dişin pulpasının geri dönüşümsüz olarak etkilenmesi söz konusudur. Kendini iyileştiremeyecek derecede hasta bir dokunun tedavi edilmemesi, o dokunun ölümü ile sonuçlanır. Dişin sinirlerinin ölümü ile birlikte dişin içinde meydana gelen enfeksiyon, kök ucu açıklığından dişi çevreleyen dokuya yayılır. Sorun basit bir kök kanal tedavisi ile çözülebilecekken, kanla tedaviden kaçınmak, dişin çekimi ve ilgili kemik dokuda aşırı yıkıma neden olabilir.

Ecz. Esra Geyikli: Kanal tedavisi dişin ömrünü uzatır mı?

Doç.Dr.Sibel Koçak: Kök kanal tedavisi yapılan bir dişin ağızda kalma olasılığı, müdahale edilmeyen çürüklü bir dişin ağızda kalma olasılığından yüksektir. Kanal tedavisi uygulanmış dişler; uzun yıllar ağızda kalarak, çiğneme fonksiyonunun devamlılığına ve estetik anlamda güzel bir görünümün elde edilmesine olanak sağlamaktadır. Başarılı bir kanal tedavisi yapılan diş, doğru ağız-diş bakımı ile bir ömür boyu kullanılabilir. Tedavi edilen dişte tekrar çürük oluşması riskine karşı, düzenli olarak ağız-diş bakımı yapılarak, hekim muayenesi ihmal edilmemelidir.

Ecz. Esra Geyikli: Kanal tedavisi görmüş dişte renk değişikliği olur mu, önemli midir, nasıl giderilir?

Doç. Dr. Sibel Koçak: Travma veya kanal tedavisinin bir sonucu olarak dişler kahverengi, pembe veya gri renk alabilirler. Renk değişikliğinin nedeni travma ise dişe önce kanal tedavisi yapılır; daha sonra ağartma (beyazlatma) işlemi uygulanır. Renk değişikliği kanal tedavisinden sonra ortaya çıkmışsa diş, röntgen çekilerek incelenir. Eğer kanal tedavisinde sorun yoksa ağartma tedavisi yapılır, aksi takdirde önce kanal tedavisi yenilenir ve daha sonra ağartma yapılır.

Ecz. Esra Geyikli: Uygulama sonrası nelere dikkat etmek gerekir?

Doç. Dr. Sibel Koçak: Kök kanal tedavi yapılan dişlerde madde kaybı fazla ise, bu dişlerin çiğneme kuvvetlerine karşı direnci düşük olacaktır. Yani kırılganlığı artacaktır. Bu durumda kök kanal tedavisi tamamlanan bir dişin üst yapısının da uygun restoratif materyalle tedavi edilmesi gerekir. Tedavi tamamlandıktan sonra günlük yaşantısına devam edebilir.

Ecz. Esra Geyikli: Son olarak eklemek istedikleriniz

Doç. Dr. Sibel Koçak: Çürük, travma ya da enfeksiyon nedeni ile dişin canlılığını yitirdiği durumlarda en basit ve ekonomik tedavi seçeneği kök kanal tedavisidir. Düşünün ki; problemli bir dişinizi kök kanal tedavisi yaptırarak ağzınızda tutabilecekken, o dişi çektirip ağzınızda çiğneme fonksiyonunuza engel olacak bir boşluk yaratacaksınız. Bu boşluğu kapattırmak için size 2 seçenek sunulacak: İlki, boşluğun önündeki ve arkasındaki sağlam dişlerin kesilerek köprü yapılması. İkincisi ise ilgili bölgeye impant uygulanması. Bu tedavi seçenekleri için harcanacak zaman ve ekonomik unsurlar göz önüne alındığında; uzman eller tarafından yapılan bir kanal tedavinin en iyi seçenek olduğunu vurgulamak istiyorum. Sağlıklı dişler, mutlu gülüşler.

Editör: Pusula Gazetesi