RAMAZAN SAFYASI

DİNİ BİLGİLER

Oruç tutmak vücuda fayda sağlar

"Oruç tutmak vücuda zarar verir mi?" soruları son günlerde sık soruluyor. Din alimleri, orucun vücuda zararının olmadığını, aksine yararı olduğunu söylüyor. Din alimleri, "Çünkü Allahü teala zararlı olan bir şeyi emretmez" diyorlar.

Az yemek ve oruç tutmak vücudun sıhhati için önemlidir. Zekat, malın kiridir. Zekat veren, malını kirden koruduğu gibi, oruç tutan, vücudunun zekatını ödemiş, onu hastalıklardan korumuş olur. Peygamber Efendimiz, "Her şeyin bir zekatı vardır. Vücudun zekatıysa oruçtur. Oruç tutun, sıhhat bulun" buyurmuştur. (İbni Mace, Taberani)

Orucun faydaları çoktur. İki hadis-i şerif:

"Oruç, eti eritir ve Cehennem ateşinden uzaklaştırır. Gözlerin görmediği, kulakların işitmediği ve hiç kimsenin hatırına gelmeyen nimetler, ancak oruç tutana nasip olur." (Taberani)

"Allah rızası için bir gün oruç tutan kimseyi Allahü teala, bu bir günlük oruç sebebiyle Cehennem ateşinden 70 yıl uzak tutar." (Buhari)

Orucun sevabı diğer ibadetlere göre daha fazladır. Hadis-i kudside, "Her iyiliğe, 10 mislinden 700 misline kadar sevab verilir, fakat oruç bana mahsustur, onun mükafatını ben veririm, çünkü kulum, benim için şehvetini ve yeme içmesini bırakmıştır" buyuruldu. (Buhari)

Her iyiliğin sevabını Allahü teala verdiği halde, orucun sevabı için, "Ben veririm" buyurmasının hikmeti vardır. Yeryüzünün tamamı Allahü tealanın mülkü olduğu halde, Kabe'ye (Beytullah) yani (Allah'ın evi) denmesi, ona şeref vermek içindir. "Oruç bana mahsustur" demekle de ona özel bir şeref vermiştir. Oruç tutana verilecek sevabın muayyen bir ölçüsü yoktur. Oruçlunun durumuna göre, çok sevap verilecektir. Başkaları oruç yerken oruç tutmak daha sevaptır. Hadis-i şerifte, "Oruçlunun yanında oruçsuzlar yiyince, melekler oruçluya dua eder" buyuruldu. (Tirmizi)

Herhangi bir sebeple nafile oruç tutamayan, şükretmeli; misafirlere, fakirlere yemek yedirmelidir. Hadis-i şerifte, "Şükredip yemek yediren, sabredip oruç tutan gibidir" buyuruldu. (Tirmizi)

Şükredenlere çok mükafat verilecektir. Şükür, "İslamiyet'e uymak" demektir.

İmam-ı Rabbani hazretleri, "Ramazan'da nafile ibadetlere verilen sevap, başka aylarda yapılan farzlar gibidir. Bu ayda yapılan bir farz, başka aylarda yapılan yetmiş farz gibidir. Bu aya saygısızlık edenin, bu ayda günah işleyenin bütün senesi günah işlemekle geçer" buyurmaktadır.

O halde bilhassa Ramazan ayında günah işlemekten daha çok sakınmak gerekir. Mübarek yerlerde yapılan ibadetlere de daha çok sevap verilir. Hadis-i şerifte, "Mekke'de bir Ramazan orucu tutmak, başka yerde tutulan bin Ramazan orucundan efdaldir" buyuruldu. (Bezzar)

Cuma günü yapılan ibadetlere de kat kat sevap verilir. Cuma günü işlenen günahlar da iki kat yazılır. Kıymetli günlerin değerini bilmek ve gereğini yapmak gerekir.

RAMAZAN'DA SAĞLIK

Ramazan ayında nasıl beslenmeliyiz?

Ramazan ayının gelmesi ile beslenme ve uyku düzenimiz değişiyor, vücudun biyolojik saatinde buna bağlı olarak hem fiziksel, hem de zihinsel aktivite seviyesinde değişiklikler görülebiliyor.

Ramazan ayında uzun saatler boyunca aç kalmanın kan şekeri düzeyimizde yarattığı düşüş, hem fazla hem de yanlış beslenmemize neden olabiliyor. Açlığımızı hızla bastırmaya çalışırken kısa sürede hızla tüketilen ağır gıdalar, özellikle sağlık problemi olan kişilerde ani kalp-damar ve sindirim sistemi rahatsızlıklarına neden olabilir. Herbalife Beslenme Danışma Kurulu Üyesi Doç. Dr. İsmet Tamer, eğer bazı beslenme kurallarına dikkat edilmezse aslında vücudumuz için yararlı olan oruç tutmanın beraberinde bazı sağlık sorunlarına da yol açabileceğini vurgulayarak, Ramazan boyunca nasıl beslenmemiz gerektiğini şöyle anlattı:

"Hafif Başlangıçları Tercih Edin: İftarda orucu hafif bir kahvaltı ya da çorba gibi sindirimi kolay gıdalarla açmak çok sağlıklı bir tercih olacaktır. Uzun süren açlık sonrası çok miktarda besin tüketme alışkanlığı özellikle Ramazanda çok yaygındır. Oysa kahvaltı ve çorba ile orucu açtıktan sonra biraz bekleyip, bu arada özellikle günlük sıvı eksiğini su, taze sıkılmış meyve suları ya da ayran gibi sıvılarla gidermeye çalışmak daha mantıklı olur. 10-15 dakika kadar sonra ana yemeğe geçilebilir. Bu hem doygunluk hissini doğurarak aşırı yemek yemeyi engeller, hem de uzun süren açlık sonrası sindirim sistemine yüklenilmesine engel olur.

Sıvı Tüketimine Özen Gösterin: Yeterince sıvı tüketerek, hem sahurda hem de iftar saati sonrasında ne yiyip içtiğimize dikkat ederek, Ramazan ayının ve oruç tutmanın keyfine ve huzuruna ulaşmayı daha kolay bir hale getirmek mümkün. Yetişkin bir insan günde yaklaşık 3-4 litre sıvıya ihtiyaç duyar. Bunun yaklaşık yüzde 40'ı yemekler ve meyve suyu, maden suyu, çay gibi diğer içeceklerle karşılanabilir ama geri kalan yaklaşık 1,5-2,5 litre arası miktarın doğrudan su olarak karşılanması gerekir. Bu miktarı iftardan itibaren sahura kadar uyanık olunan her saatte 2-3 bardak su içecek şekilde tamamlamak gerekir.

Muhakkak Sahur Yapın: Ramazan ayı boyunca temel olarak günde iki öğün beslenildiği için gün boyu metabolizmanın ihtiyacı olan enerjiyi ve vücudun gereksinimi olan yapı taşlarını karşılayacak ölçüde yeterli protein, karbonhidrat, vitamin ve mineralleri sahurda tüketirken, mutlaka yeterli sıvı da alınmalıdır. Bu öneri sabah ve öğlen yenilmesi gereken her şeyin sahurda tüketilmesi gibi anlaşılmamalıdır. Böyle bir durumda bir süre için Ramazan ayına uyum sağlayan metabolizma, aşırı tüketilen besinlerden alınan enerjiyi kullanamaz ve sağlıksız bir kilo alımı ortaya çıkabilir. Sıkça yapılan hatalardan biri sadece iftar saati ve sonrasındaki birkaç saat bir şeyler yiyip açlığımızı bastırmak, ardından yatıp uyuyarak bir sonraki iftara kadar aç beklemektir. Ramazanda sahura mutlaka kalkılmalı ve mümkünse orucun başladığı imsak saatine en yakın zamanda yemek yenilmelidir. Gece erken saatte yemek yiyip yatmak ya da hiç sahur yapmamak, günün ilerleyen saatlerinde kan şekerinin ciddi oranda düşmesine ve sıvı eksikliğinin belirgin hale gelmesine neden olabilir. Bu durum gün içinde halsiz kalmanıza, konsantrasyonunuzun bozulmasına ve hatta hayati organlarınızın çalışma düzenlerinin bozulmasına yol açar.

Sahurda Sizi Dinç Tutacak Besinler Tüketin: Peki, sahurda nasıl beslenelim ki gün boyu dinç ve aktif kalabilelim? Sahurda peynir gibi süt ürünleri, domates salatalık gibi taze sebzeler ve yumurta içeren hafif ama tok tutucu bir kahvaltı etmek, sağlıklı bir seçenektir. Arkasından çorba ve zeytinyağlı sebze yemekleri ve meyve yenebilir. Böylece hem gün boyunca gereken enerji ve vitaminler alınmış olur, hem de süt, süt ürünleri ve yumurta ile günlük protein ihtiyacınız karşılanır. Enerji ihtiyacımızın ana kaynağı olan karbonhidrat ve sindirim sistemimizin düzgün çalışmasına yardımcı olan lif ihtiyacı için de meyvenin yanı sıra tam buğday ekmeği, kepekli makarna ya da bulgur tercih edilmelidir. Ayrıca meyve kurusu ve ceviz, badem gibi kuru yemişler de fırsat buldukça tüketilmelidir. Bu besinler uzun saatler boyunca tokluk hissetmemize de yardımcı olur.

Porsiyonlarınızı Dengede Tutun: Yediklerimizin çeşitliliği kadar porsiyon büyüklükleri de çok önemlidir. Tüm bu çeşitlerden tercihe göre küçük porsiyonlar hazırlanmalı, aşırı yememeye özen gösterilmelidir. Aksi takdirde aniden yükselen kan şekerini kontrol etmeye yönelik olarak vücudunuzun salgılayacağı fazla miktarda insülin, ilerleyen saatlerde kan şekerinizi düşürebilir ve erken gelen açlık hissi ile birlikte halsizliğe neden olabilir.

Yağlı Besinlerden Uzak Durun: Ana yemekte et, tavuk ya da sebze yemekleri tercih edilebilir, ancak bunların az yağlı, ızgara, haşlama ya da buharda pişirme yöntemleri ile hazırlanmasına özen gösterilmelidir. Aşırı yağlı veya kızartılmış gıdalar sindirimi zorlaştıracaktır. Yediklerimizi yavaş yavaş yemek, lokmaları yeterince çiğnendikten sonra yutmak ve iftardan 1-2 saat sonra hafif bir yürüyüş yapmak hem sindirime yardımcı olacak, hem de kalp damar sağlığınız için fayda sağlayacaktır. Özellikle sıcak ve uzun yaz günlerine denk gelen aylarda diyabet, kalp ve hipertansiyon hastaları ile hamile kadınların oruç tutma konusunda ısrarcı olmamaları ve durumlarını mutlaka doktorları ile görüşmeleri gerekmektedir.

Aktivitelerinizi Azaltın: Ramazan ayında günlük aktiviteler gerçekleştirilirken mümkün mertebe aşırı sıcağa maruz kalmamaya çalışmak ve aşırı sıvı kaybına sebep olabilecek aktivitelerden kaçınmak uygun olacaktır. İşi ya da görevi nedeniyle bu durumlara maruz kalacak kişilerin ya da oruç tutmak isteyen profesyonel sporcuların, günlük aktivitelerini sorunsuz bir şekilde yerine getirebilmeleri için dengeli, yeterli ve sağlıklı beslenmelerine destek olması amacıyla besin takviyelerinden yararlanmaları uygun olabilir. Bu durumdaki bireylerin bir uzmandan destek almaları gerekir. Bu arada düzenli spor yapan kişilerin oruç tuttuklarında egzersiz programlarında birkaç küçük değişiklik yaparak spora devam etmeleri mümkündür. Öncelikle günlük almaları gereken enerji, protein ve sıvı miktarlarını Ramazan ayı boyunca oruçlu olmadıkları saatlere yayarak temin etmeye devam etmeleri gerekir. Ayrıca bu kişilerin günlük sportif aktivite süresini ve yoğunluğunu normal zamanlara göre üçte bir oranında azaltmalarında fayda vardır.

Kilonuza Dikkat Edin: Aşırı kilo sorunu olan kişiler Ramazan ayını oruç tutarak zayıflanacak bir fırsat olarak görebilir. Oysa bu beklenti çoğunlukla ayın sonunda fazladan alınan birkaç kilo ile sonlanır. Çünkü Ramazan'a uyum sağlayarak yavaşlayan metabolizma, eğer yediklerimize dikkat etmezsek, aldığımız her kalorinin daha yavaş yakılmasına, hatta fazladan birkaç kalorinin de aç kalınan sürelerde kullanılmak üzere yağ olarak depolanmasına yol açabilir."

DİNİ HİKAYELER

Huzura Oruçlu Gitmek

Ramazan ayının ilk günlerindeydi. Bir gece oturduğu evden dışarıya çıkan Nasuhi Efendi, dergahın bahçesinde dolaşıyordu. Onun bahçede dolaştığını gören hanımı, bahçeye çıkarak yanına yaklaşarak, "Muhterem Efendim! Bu gece vakti bu bahçede niçin gezinip durursunuz?" diye sordu.

O da, "Allah Teala bilir, ama bu bayramı burada geçireceğiz. Şimdiden kendime yer hazırlıyorum" buyurdu.

Hanımı bunu işitince üzüldü, "Niçin böyle söyleyip yüreğimizi yakıyorsunuz?" dedi.

Nasuhi hazretleri, "Takdir-i ilahi böyledir" cevabını verdi.

Aradan günler geçti. Ramazan-ı Şerif ayının ortasına geldiğinde, sevenlerini etrafına toplayıp, yerine oğlu Alaeddin Efendi'yi halife tayin etti ve vasiyetini bildirdi.

Muhammed Nasuhi Hazretlerinin talebelerinden Şami Ahmed Efendi, vefat edeceği gün hocasını ziyaret etti. Muhammed Nasuhı Efendinin hastalığı iyice artmıştı.

Şami Ahmed Efendi ona, "Efendim biraz az oruç tutup ilaç kullanırsanız rahatsızlığınız iyileşebilir" deyince, Nasuhi Efendi, "Oğlum! Cenab-ı Hakk'ın inayetiyle otuz senedir farzları değil nafileleri dahi noksan yapmadım. İnşallah bu gece dergah-ı izzete oruçlu giderim" buyurdu.

Muhammed Nasuhi hazretleri vefat ettikleri gün ikindi namazından sonra hizmetinde olan dervişlere, "Bu gece Cüneyt-i Bağdadi, Abdülkadir-i Geylani, Molla Hünkar Celaleddin, Maruf-i Kerhi, Seyyid Yahya Şirvan, Sultan Şaban-ı Veli ve Hocam Ali Atvel hazretleri teşrif buyuracaklardır. Onlara hizmette kusur etmeyin" dedi.

İftar vaktinde Derviş İbrahim, Nasuhi hazretlerinin yanından odanın kapısına varıp iki lokma ekmek yedi. Üçüncü lokmayı yerken Nasuhi hazretleri bir defa, "Hu" diye seslendi.

Derviş İbrahim, ekmeği bırakıp içeri girerken tekrar, "Hu" diye Allah Teala'nın ismini zikredip ruhunu teslim etti.

İMSAK AKŞAM

MERKEZ 03.18 20.26

KOZLU 03.18 20.26

KİLİMLİ 03.18 20.26

DEVREK 03.17 20.25

GÖKÇEBEY 03.17 20.25

ÇAYCUMA 03.17 20.25

EREĞLİ 03.20 20.28

ALAPLI 03.20 20.28

BİR AYET

"Sayılı günler içinizden kim hasta yahut seyahatte olursa başka günlerde tutsun. Gücü yetmeyenlere de bir yoksulu doyuracak fidye gerekir. Fakat kim gönül rızasıyla hayır işlerse, bu kendisi için daha iyidir. Ve oruç tutmanız eğer bilirseniz, sizin için daha hayırlıdır."

Bakara, 184

BİR HADİS

Ebu Ümame Sudayy İbni Aclan el-Bahili radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre, Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem'i Veda hutbesi'nde şöyle buyururken dinledim demiştir:

"Allah'tan korkunuz. Beş vakit namazınızı kılınız. Ramazan orucunuzu tutunuz. Mallarınızın zekatını veriniz. Yöneticilerinize itaat ediniz! (Bu takdirde doğruca) Rabbinizin cennetine girersiniz."

Tirmizi, Cum'a, 80

GÜNÜN SÖZÜ

"İslam'ın binası şu beş direk üstüne kurulmuştur: Kelime-i Şahadet, Zekat, Hac, Oruç, Namaz. Allah' a yemin ederim ki, bu direklerin en kuvvetlisi, en büyüğü oruçtur! Cenab-ı Hakk, bu beş direğin her birinde orucu, orucun kaderini gizlemiştir. Zaten oruç kadir gecesi gibi gizlidir. Midesine düşkün olan, çok mide ağrısı çeker, sızlanır durur. Zaten midesine düşkün olanların talihlerinde oruç yoktur."

Hz. Mevlana

RAMAZAN FIKRASI

Bir eşek, bir öküz...

İki softa, "Ramazan'da bedava yiyip içeriz" diye bir Bektaşi köyüne misafir olurlar. Hoşbeşten sonra, içlerinden biri tuvalete gider. Bektaşi, bu softaları kontrol etmek için odada kalana sorar:

"Senin arkadaşın nasıl bir adam? Bilgisi var mı, yok mu?"

O da kendini üstün göstermek için, "Bırak şunu, eşeğin tekidir" cevabını verir.
Biraz sonra öteki softaya da aynı soruyu sorar:

"Senin arkadaşın nasıl bir adam? Bilgisi var mı, yok mu?"

Bu softa da öteki gibi, "Bırak şunu, öküzden farkı yoktur" cevabını verir.

Akşam olunca iftar sofrası kurulur. Fakat tepsinin üzerinde arpa ile samandan başka bir şey göremeyen softalar hayretle sorarlar:

"Bunlar ne erenler?"

Bektaşi gülerek cevap verir:

"Biriniz eşek, ötekiniz öküz. Sizin için bunlardan daha iyi azık olur mu?"

İFTAR DUASI

Allah'ım; senin rızan için oruç tuttum, sana inandım, sana güvendim, senin rızkınla orucumu açtım. Ramazan ayının yarınki orucuna da niyet ettim. Artık benim geçmiş ve gelecek günahlarımı bağışla!

AMİN

SAHUR DUASI

Ey bu gecenin ve biraz sonra olacak sahurun Rabbi olan Allah'ımız... Bizi iftarlara ulaştırırken, günahlarımızdan arınmış olarak orucumuzu açmayı nasip eyle...


AMİN

Editör: Pusula Gazetesi