Özel İsfendiyar Anadolu Hastanesi Psikolog Mert Dravor, "Kreş, anaokulu veya ilkokula geçiş dönemleri çocukların gelişim süreçlerindeki kilometre taşlarından birisi olarak ele alınmalıdır. Çocuklarda milat olarak kabul edilen sütten kesilme, tuvalet eğitimi, desteksiz yürüme gibi gelişmelerin yanı sıra kreş, anaokulu veya ilkokula geçiş dönemlerinin de kişisel/sosyal gelişimleri açısından son derece önem taşıdığını bilmemiz gerekiyor. Bu dönemler çocuğunuz sizden ayrılarak kendi başına kaldığı, sosyal bir ortama ilk defa adım attığı bir dönem olduğundan dolayı çocuğunuzun bu dönemlerde kazanacağı yeni deneyim ve beceriler çocuğunuzun öz güvenini oluşturan sürecin temel taşlarından biri olacaktır. Bir çocuk, kreş ve anaokulunu sağlıklı bir şekilde tamamlamış olsa dahi ilkokula geçiş döneminde bir takım problemler yaşayabilir" dedi.
Okula yeni başlayan ailelerin, çocuklarını okulda mutlaka ziyaret etmelerinde büyük fayda olacağını söyleyen Psikolog Dravor, "Okul başlamadan önce çocuğunuzun gideceği okulu ziyaret etmeniz ve çocuğunuza okulu tanıtmanız yapılabilecek en sağlıklı eylemlerden birisidir ancak okul başladığı halde çocuğunuza okulu tanıtmadıysanız en yakın zamanda çocuğunuzun durumunu öğretmenleri ile paylaşarak bu süreçte çocuğunuzun adaptasyonu hakkında bilgi vermelisiniz ve bilgi almalısınız. Çocuğunuz ile yapacağınız okul ziyaretlerinde sınıflar, sıralar, koridorlar, kantin, tuvaletler, okul bahçesi gibi alanları çocuğunuza göstererek ortama alışmaları konusunda yumuşak bir geçiş yapabilirsiniz. Okula giden çocuğa mutlaka gün içerisinde yaşadığı duygu ve hisleri hakkında sorular sormalı, eğer varsa kendisini yalnız, üzgün veya mutsuz hissettiği anların üzerinde konuşularak çocuğunuzun kaygısını ortadan kaldırmaya yönelik çalışmalar yapılmalıdır. Çocuğunuzu okula kimin götüreceği, kimin alacağı, servis kullanılacaksa servisin ne zaman geleceği gibi bilgiler mutlaka çocuklara hikayeler veya oyuncaklar kullanılarak anlatılmalıdır. Çocuğun annesinden gördüğü en yakın ilişki modeli, en sevdiği davranış biçimi mutlaka öğretmenine anlatılmalıdır. Bu sayede çocuğun öğretmenine alışma konusunda bir direnç göstermesinin önüne geçilerek öğretmeni ile güvenli bir ilişkinin temellerinin atılmasına olanak sağlanır" diye konuştu.
"Anne ve babalar, fikir birliği içerisinde olması çocuğun okula adaptasyonunu etkileyecektir"
Okula yeni başlayan çocukların anne ve babalarının fikir birliği içerisinde olmalarının çocuğun okula adaptasyonunu doğrudan etkileyeceğini vurgulayan Psikolog Dravor, "Anne ve babanın çocuğun okula gitmesi sürecinde fikir birliği içinde olması çocuğun adaptasyon sürecini doğrudan etkileyecektir. Ebeveynler arasındaki fikir çatışmaları çocuğun uyum sürecini zorlaştıracak ve sizinle olan ilişkisinin de bozulmasına sebep olacaktır. Ayrıca çocuk yeni bir ortama girdiği için normal olarak kaygı duygusu içinde olacaktır. Bu kaygı duygusunu ağlayarak dışa yansıtabilir. Bu gibi durumlarda "ağlama artık" "ağlanacak bir durum yok" gibi tepkiler vermek yerine ona sarılmamız ve "seni anlıyorum" dememiz daha doğru olacaktır. Okuldan eve gelen çocuğun yorgun, mutsuz ve sinirli gözükmesi son derece normaldir. Bu durum her ne kadar çocuğunuzun okulu sevmeme durumu olarak bağdaştırılsa da bu durum aslında uyum sürecinden kaynaklanmaktadır. Çocuğunuzun yaşadığı bu sürecin normal olduğunu, bu süreç boyunca sizin sabırlı, sakin ve kararlı bir tutum sergilemeniz çocuğunuzun uyum problemi yaşamasını engelleyecektir" şeklinde konuştu.

Editör: Pusula Gazetesi