ZONGULDAK'ta, kömür yıkama tesisine sevkiyat yapmak için 1958 yılında dere üzerine yapılan Dökerel Köprüsü, o yıllarda sel taşkınlarına karşı suyun daha rahat geçebilmesi için 'kemerli' olarak inşa edildi. Son olarak 2009 yılında aynı köprü kemerli yerine düz yapıldı. Çıkış kotu giriş kotuna göre alçak olan köprünün sel taşkınlarına davetiye çıkardığını ifade eden Prof. Dr. Hakan Kutoğlu, "Burası Zonguldak'ın en zayıf halkası. Yağışla birlikte suyla gelen bir takım katı malzemeler köprünün altını tıkarsa şehri su basması mümkün. Ben bu endişeyi taşıyorum" dedi.

Zonguldak merkezinden denize dökülen Acılık Deresi'nin Uzun Mehmet Caddesi'nden Uğur Mumcu Kavşağı'na bağlanan kısmına 1958 yılında kömür tesisine yük taşınması amacıyla köprü yapıldı. Kemerli olarak yapılan köprüye, köprüyü yapan usta Bahattin Dökerel anısına Dökerel Köprüsü adı verildi. Köprü, 1983 yılında genişletme çalışmalarında yeniden yapıldı. 2009 yılında da Devlet ve Su İşleri tarafından aynı noktaya kemerli yerine düz köprü yapıldı. 2014 yılında kent merkezinde yaşanan sel felaketinde derenin yükselen debisi nedeniyle su köprüden taşmasına çok az kaldı. Suyun birkaç santimetre daha yükselmesi durumunda köprüye çarpan suların kent merkezini sular altında bırakma riski ortaya çıkmıştı. Devlet Su İşleri Kastamonu Bölge Müdürlüğü'nün geçen ay Acılık Deresi üzerinde yaklaşık 10 milyon liralık yatırımla başlattığı dere ıslah çalışması ise sürüyor.

'GİRESUN'DA YAŞANMIŞ OLAYLARI DAHA SIK YAŞAYABİLİRİZ'

Bülent Ecevit Üniversitesi (ZBEÜ) Mühendislik Fakültesi Geomatik Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Hakan Kutoğlu, kentin en riskli bölgesinin Dökerel Köprüsü olduğunu söyledi. Şiddetli yağışla birlikte yükselen suyun köprüye çarparak kent merkezini sular altına bırakabileceğini ifade eden Prof. Dr. Kutoğlu, "Bugün Giresun'daki yaşanmış olayları daha sık yaşayabiliriz. Zonguldak'tan uzunca süredir taşıdığım bir endişeyi de söylemek istiyorum. Bir köprümüz var. Bu köprü daha önceden eskiden kemerli yani kambur köprü şeklindeydi. Bu köprünün kambur olmasının sebebi altından dere geçişine izin vermek içindi. Daha sonradan bu köprü kaldırıldı. Şu anki köprü giriş kotu daha yüksek, çıkış kotu daha alçak. Kotun giderek köprüye doğru azaldığını görebilirsiniz" dedi.

ZONGULDAK'IN EN ZAYIF HALKASI

Olası bir sel felaketinde bu köprünün kente çok büyük sıkıntılar yaratabileceğini anlatan Prof. Dr. Kutoğlu, şöyle dedi:

"Burası Zonguldak'ın en zayıf halkası. Yukarıdan yağışla birlikte suyla gelen bir takım katı malzemeler köprünün altını tıkarsa şehri su basması mümkün. O yüzden ben bu endişeyi taşıyorum. Çok net gözüküyor. Orası şehrin en zayıf noktası. Bunun da mutlaka yeni yağış rejimleri dikkate alınarak bu köprünün yeniden dikkate alınması gerekir. Bunu açıkça söylemek istiyorum. Zonguldak'ta 6 yıl önce felaketin eşiğinden dönmüştük. Köprünün bu tarafında değil ama diğer ayağını sular teğet geçiyordu. Eğer su birkaç santim daha yükselseydi köprü bir bent oluşturacaktı ve sular köprünün üzerinden doğru şehre girmeye başlayacaktı. Onun için geçmişte insanlar bunu planlarken suyun akışını kesmemek için kambur yani kemerli köprü yapmışlar ama sonradan yaparken bizler böyle bir hata yapmışız. Bu hatanın düzeltilmesi lazım. Mümkünse köprünün daha yüksek bir noktaya taşınması lazım."