Son günlerde tartışılan bir isim var. CHP Zonguldak Kadın Kolları Başkanı Merve KIR.
Ben aslında başka bir şeye dikkat çekeceğim ama konuyu daha iyi anlamanız için hatırlatmam gerek:
Kendisi Kadın Kolları Başkanı olmasının yanında aynı zamanda bir avukat. Bu iki konumunu haklı olarak; 25 Kasım, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü'nde açıklamalarda bulunarak kullandı.
Bu açıklama; " Bağıra bağıra 'evde kal' deniliyor ama evde kalındığında o evin içinde neler olduğunu bilen yok. Biz bunları adliyelerde görüyoruz" şeklinde idi,
Açıklamasında ayrıca, Zonguldak'ın bir beldesinde, Ensest ilişki olayların daha çok olduğunu vurguluyor.
Merve KIR, bu konuyu topluma söyleme hakkı var mı, var.
Kadın Kolları Başkanı.
Merve KIR'ın bu konuda bilgi verme hakkı var mı, var.
O bir avukat.
Fakat kendisi bu konuda hem Sosyal Medyadan hem de bazı konumdaki kişilerden tepki alıyor.
Bunlardan birisi, olayın geçtiği beldenin isminin kullanılmasından rahatsız olan biri tarafından oldu. Daha önce sanırım bir yerlere başkan adayı filandı.
Derdi ne?
Beldesinin ismi zikredilmiş, rencide olmuş filan.
Diğeri ise; konuyu ulusal basına taşıyan kendisinin de Zonguldaklı olduğunu bildiğimiz ama adını bile zikretmeyeceğim biri.
O beldenin ismi Kır'ın açıklamasından sonra, bu kişiler tarafından en az 10 kere daha zikredilmiş oldu. Ben mesela bunlardan duydum o beldede bu olayların olduğunu.
Neyse; başka bir konu
Bundan 3-4 hafta önce, yine Sosyal Medyadan paylaşılan fotoğraflara yorum yazdım.
Yine Merve KIR.
Yine CHP Kadın Kolları. Yine Çocuklar...
Yine Zonguldak'ın bir beldesinde geçiyor.
Çocuklara yardım amaçlı ayakkabı ve kışlık kıyafet dağıtmışlar. Ve paylaşımların altına övgüler, dualar, inşallahlar, eyvallahlar övgü üzerine övgü dizmişler.
Bütün bu övgülerin arasına bende "lap" diye yorum yaptım.
Çocukların fotoğrafları paylaşılması; çocuklara kıyafetlerin, bu kişiler tarafından "göstere göstere" mahallenin ortasında giydirilmesini, bunu Sosyal Medyadan paylaşılmasını ve üstelik başları "emoji" ile kapatılmasını eleştirdim.
Bunun yerine çocuklara belli etmeden, babalarına veya annelerine verilseydi bu yardımlar çok iyi olmaz mıydı? Bu şekilde yardım bana göre istismara dönüşüyor.
İnsanların muhtaçlıkları, reklam yapılacak durum değil. Yardımların çok daha hassas yapılması gerekiyor. Oysa epeyi emek verilmiş. Bu şekilde "bir çuval inciri berbat etmişler."
Benim yorumumu aradan yarım saat geçtikten sonra da silmişler. Sosyal Demokratlar.
Şimdi;
Türk toplumunun en büyük özelliklerinden biri "kamuoyu tepkisi"dir. Ben çocukluğumdan itibaren bunun doğru çalıştığını hissetmişimdir.
Son yıllarda maalesef her şey yozlaştığı gibi kamuoyu veya kamu tepkisi de yozlaşmış durumda.
Bu anlattığım iki olayda;
Birincisinde; konuyu kamuoyuna taşıdığı için övülmesi gerekirken Merve KIR, saldırıya uğruyor. Diğer konuda eleştirilmesi gerekirken övgüler alıyor.
O beldenin adı kirlendi diye tepki veren arkadaş, çocuğun istismar edilmesinden değil, beldenin ismi geçmesinden rahatsız oluyor. Ve aslında kimsenin farkında bile olmayacakken böyle bir çıkış yaparak kendi beldesinin adının bu olayda yayılmasına kendisi neden oluyor.
Adamın derdi de zaten beldesi değil; "kamuoyuna bir şey açıklayayım" gibi "öne çıkma" derdi.
Diğer konuda; tepkiler de yanlış.
Çocukların başları "emoji" ile kapatılarak paylaşılan fotoğrafların altına yorum yazanların bazıları öğretmen, bazıları doktor, bazıları belki de pedagog, üstelik çoğu anne olmasına rağmen, kimse bunun yanlış bir yöntem olduğunu yazmıyor. Tam aksine övgüler düzüyorlar.
Böyle tepkilerin çarpık, yanlış yapmacık olmasını çok yanlış ve tehlikeli buluyorum.
Oysa her iki konuda sadece ironi yapmaları yeterliydi.
Çocuklar dışa sevinç gösterileri yaparken içlerine serptikleri utancı, kompleksi Merve KIR gibi Zonguldak'ın öteki mahallelerinde yetişen çocuklar, ne çocukluğunda hissettiler nede şimdi hissedecekler. Çünkü kimse onları anaları babalarının önünde giydirmedi. Kendi gözlerinin önünde çocuklarını da giydirmeyecek.
Kimse, onların çocuklarını İnternet üzerinde, yüzlerine emoji koyarak paylaşmayacak.
Zonguldak'ta kadın milletvekilline ihtiyaç Var. Tek kadın vekil, 1954 yılında seçilen Edibe Sayar idi. O da avukat idi. Önay Alpago dışarıdan atanmıştı.
Bunun nedenlerinden biri Zonguldak siyasetinde erkek egemenliğidir. Kadınların çoğu örgütlerde harcanır. Ayrıca CHP haricinde başka bir partide de bu olasılık gözükmüyor.
Merve Kır'ın hem avantajı var hem de dezavantajı.
Avantajı mesleği, "handikap" ise "öteki Zonguldak" ortamında yetişmesi. Diğer Zonguldak'ı anlatmak uzun sürer.
Bence bir an önce kedini toparlamalı ve bu işi kendi kariyeri olarak görmemeli. Hangi Zonguldak'ta yetişirse yetişsin her Zonguldaklının içinde....
Muhtaç olduğu kudret, Zonguldak ruhu içinde vardır.