Ak Parti Zonguldak eski İl Başkanı Hamdi Uçar, "Referandum süresi içerisinde şimdiki parti yöneticileri beni, eski milletvekili arkadaşlarımızı, benden önceki il başkanı arkadaşımızı herhangi bir programa davet etmediler. Hiçbir programda yer almamızı da istemediler" dedi.

Uçar, kurucu Genel Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olmasından sonra partide otorite eksikliği olduğunu belirterek, Erdoğan'ın yeniden genel başkan olması ile eski heyecanına kavuşulacağını ve kaybolan otoritenin geri geleceğini söyledi.

Hamdi Uçar, "Bir milletvekilinin danışmanı sosyal sitelerden basına, diğer milletvekillerine, işadamlarına ahkam kesmesi, bir milletvekili cenazelerde ön saflarda yer alamadım diye itiştiriliyor diye eleştirilere maruz kalarak, cenaze namazlarında ön safhada yer almak için cenaze yakınını itiştirmesi bizim partimize yakışan hareketler değil" dedi.

Ak Parti Zonguldak eski İl Başkanı Hamdi Uçar, İnanış Gazetesi'nden Seda Fidan'a çarpıcı açıklamalar yaptı:

İşte o röportaj:

Seda FİDAN: Referandum sonuçlarını değerlendirir misiniz?

Hamdi UÇAR: Referandum sonucu itibariyle Türkiye Genelinde başarılı olunmuş bir süreç. Yani yüzde 51.6 ile Evet çıkmasını seçim yarışı içerisinde değerlendirirsek Evet'in çıkması için Genel Merkezden bütün teşkilat birimlerine kadar herkesin çalıştığı, mücadele ettiği bir süreç. Sonuçta da 51.6 ile Evet çıktı. Tabii ki şunu söyleyebiliriz bu sonucun yüzde 55, yüzde 60 civarında çıkması kamuoyunda da, bütün teşkilatlarda da daha farklı bir önemi olacaktı, daha kıymetli olacaktı. Ama sonuca bakarsak sonuçta netice alınmış bir süreçtir.

"SONUÇLAR MUTLAKA MASAYA YATIRILMALI, BİRİLERİ BU SONUÇLARIN HESABINI VERMELİ"

Seda FİDAN: Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçları ve Anayasa referandum sonuçları kıyaslanabilir mi? Kıyaslama yapılırsa eğer referandumda gerçek anlamda başarı elde edildi denilebilir mi?

Hamdi UÇAR: Recep Tayyip Erdoğan'ın 51.79 ile Cumhurbaşkanlığı seçilmesi, referandumda bir araya gelen partilere rağmen Evet oylarının 51.6'lık oranla çıkmasını değerlendiren AK Parti eski İl Başkanı Hamdi Uçar; "Aslında bu süreci sıcağı sıcağına etkili ve yetkili kişiler çok samimi bir şekilde yorumlamalılardı. Gerçekçi bir şekilde kimse yorumlayamıyor. Realiteyi hiç kimse ortaya koymuyor. Bu sonuç, bu netice yüzde 51.6 ile çıkmıştır ama bana göre yüzde 55-60 civarında olması gereken bir süreçtir. Burada anket kuruluşlarının bazıları da gerçekçi sonuçlar ortaya koyamamışlardır. Bunu irdelerken, muhasebesini yaparken benim dışımda da yukarıdaki sorumlu kişilerin bu gerçekleri ortaya koyması lazım. Burada kim oy vermedi, kimden oy kaçtı, hangi partiden oy kaçtı, hangi grup buna muhalefet etti böyle sonuçlar ortaya çıktı? Çeşitli sebepleri var. Bunları ortaya koyduğunuzda bir takım çatışma ortamı yaratmış olursunuz siyasetin içerisinde. Ama şu gerçeği ortaya koymak lazım ki birileri burada hem makro düzeyde (Türkiye genelinde) hem mikro düzeyde (İl İl) bu sonuçları irdelemeye kalktığınızda bir takım kişilerin yanlış yaptığı ortadadır. Burada çalışmamışlardır, samimi bir şekilde halkın karşısına çıkıp anlatmamışlardır. Bunu teşkilatlar deyin, milletvekilleri deyin kim derseniz deyin birilerinin kabahati, suçu mutlaka vardır. Ama şuanda kabahatliyi, suçluyu yargılamak, asmak, kesmek için bunları söylemiyoruz ama bağımsız bir kişi olarak, eski il başkanı olarak bu sonuçların mutlaka masaya yatırılıp birilerinin bu sonuçların hesabını vermesi lazım" dedi.

"YÜZDE 49'U BAŞARI DİYEMEZSİNİZ"

Seda FİDAN: Zonguldak'ın referandum sonuçlarını değerlendirir misiniz?

Hamdi UÇAR: Zonguldak'ı İstanbul ile kıyaslamazlar. Çünkü İstanbul'da birinci AK Parti, ikinci CHP, üçüncü HDP. İkinci parti ve üçüncü parti birleşince birinci partiyi geçme ihtimali oluyor. Zonguldak'ta HDP yok. Birinci Parti AK Parti, ikinci Parti CHP, üçüncü Parti MHP. Birinci ile üçüncü birleştiği zaman ikinciyi ezip geçmesi lazım. İstatiksel olarak baktığımızda böyle bir tablo ortaya çıkıyor. "Biz yüzde 49 aldık başarılıyız" diyemezsiniz. İlçe merkezlerinin hiçbirinde başarılı değiliz. Neden başarılı değiliz, bunun irdelenmesi lazım. Bundan dolayı belli ki heyecan verecek, vatandaşın karşısına, basına bunları anlatabilecek arkadaşımız yokmuş Hiç kusura bakmasınlar. Büyükşehirler ile Zonguldak'ı kıyaslayamazsınız Biri bulamayan ikiyi asla bulamaz. Zonguldak'tan ne olacak kardeşim, Zonguldak gitsin derseniz olmaz. Oy farkı 1 milyon 250 bin oy. Zonguldak gibi 3 tane şehri kaybettin, gittin. Böyle düşünemez zamanı geldiğinde, seçimlerde sandıktaki bir oya sahip çıkacaksınız diyoruz. Bir oya sahip çıkacaksanız Zonguldak'ta çıkan sonucu masaya yatıracaksınız. Böyle bir mantık yok. Ama umut ediyorum, taşra teşkilatımızın tamamı silkelenir, biz ne yaptık der meydana çıkarlar. Öncelikle bir vefa örneği gösterirler. Teşkilatın güçlü olması il başkanının güçlü olması demektir, milletvekillerinin güçlü olması demektir. Benim içimi acıtan bu kadar emek verdiğimiz bir partinin bugün tartışılır konumda olması, bugün bana oy veren insanın tartışılır olmasıdır.

"CUMHURBAŞKANIMIZ ZONGULDAK SONUÇLARINI SORGULAMIŞ"

Seda FİDAN: Sizce Zonguldak sonuçları ayrıca değerlendirilir mi?

Hamdi UÇAR: Bana göre Sayın Cumhurbaşkanımız teşkilatları çok iyi okuyan, analiz eden birisi. Sayın Cumhurbaşkanımızın Zonguldak'ta çıkan sonuçtan hoşnut olmadığı, hatta "Niye bizim orada 3 milletvekilimiz var, CHP'nin 2 milletvekili varda orada geriye düştük" dediği benim çok yakın bir dostumdan öğrendiğim bilgidir. Belli ki Cumhurbaşkanımız da bu süreci biliyor. Ben bu açıklamaları yaparken ben il başkanı adayıyım diye bir şey yok. Kimsenin Hamdi İl başkanı oluyor, Hasan İl Başkanı oluyor demesine gerek yok. Bu genel merkezimizin tasarrufudur. Bir takım prensip ve kurallar var. Bu doğrultuda bir aday belirlenecek ve bizde o daya destek olacağız. Burada bu işi yapabilecek, bu yükü taşıyabilecek, partinin kriterlerine uygun bir ismin orada yer almasıdır önemli olan.

"İTİBAR GÖRECEKLERİ YERLERE GİTTİLER, ELEŞTİRİLECEKLERİ YERLERE DEĞİL"

Seda FİDAN: Teşkilatın referandum çalışmalarını değerlendirir misiniz?

Hamdi UÇAR: Referandum sonuçlarında çok ilginç şeyler var. Bizim KÖYDES projemiz vardı. KÖYDES projesinin sayesinde köydeki vatandaşlarımızın beklentileri yapıldı. Bu anlamda referandumda bizim köylerimizden çok ciddi oy gelmiş referandumda. Vatandaşımız teveccüh göstermiş. Referandumda milletvekilleri ve mevcut yönetimler köylere, beldelere gittiler çok itibar görürüz diye. İtibar göreceğiniz yerlere değil, tepki alacağınız yerlere gideceksiniz. Tepki alacağınız yere gidip de orada bu insanlara bunları anlatacaktınız. Bizim ilçe merkezlerinin hiçbirinde Evet'in önde çıktığı yer yok. Belediyesi bizde olanlarda da öyle, olmayanlarda da öyle. Neden böyle, bunun masaya yatırılması lazım. Teşkilat olarak, milletvekilleri olarak bunların mukayesesini yapın. Ben olsaydım referandumdan sonra hemen çıkardım, geniş kapsamlı bir toplantı yapardım; "Biz verilen mesajı aldık" derdim. Merkezlerde neden bu sonuç çıktı, köylerde neden böyle bir tablo çıktı onun muhakemesini yapardım. Bunlardan kendilerine bir ders çıkartarak yeni bir heyecan yaratabilirlerdi.

"TABANI DIŞLAYANLAR DAVA ADAMI DEĞİLDİR"

Seda FİDAN: Teşkilatın başarısız bulduğunuzu belirttiniz. Bu başarısızlığın sizce sebebi ne?

Hamdi UÇAR: Referandum süresi içerisinde şimdiki parti yöneticileri beni, eski milletvekili arkadaşlarımızı, benden önceki il başkanı arkadaşımızı herhangi bir programa davet etmediler. Hiçbir programda yer almamızı da istemediler. Böyle bir teşkilat yapısı içerisinde siz her ne kadar yüzde 49 gibi oyda alsanız biz burada başarılıyız diye kendinizi ön plana atamazsınız. İl merkezinde geçen genel seçimlerde 25 bin 500 AK parti oy almış, 11 bin oy MHP almış, yaklaşık 37 bin civarında iki partinin Zonguldak merkezde oyu var, referandumda iki partinin toplamı ile 24 bin oy alınmış. Bu başarı değil. Zonguldak'ta belediyenin çalışmalarını herkes eleştirirken bakıyorsunuz CHP ve hayır kanadı 37 bin civarında oy almış. Sadece Zonguldak merkez için değil, bütün ilçeler içinde sonuç aynı. Teşkilat mensubu arkadaşlarımızın çoğu teşkilat edebi ve ahlakı içerisinde bu işi yapmadılar, yapmıyorlar da. Siz eski milletvekillerini, eski il başkanlarını, eski ilçe başkanlarını bu yapının içine koymadığınız takdirde bugün referandum olacaktır sıkıntı yaşayacaksınız, yarın yerel seçim olacaktır sıkıntı yaşayacaksınız, ondan sonra genel seçimde aynı sıkıntıyı yaşayacaksınız. Bu duygular içerisinde davranan arkadaşlarımız dava adamı değildir. Hizmet adamı değildir. Bunlar olsa olsa günü kurtarma adına burada birilerine hoş gelecek bir takım açıklamalar yaparak süreci tamamlamak mantığında olanlardır. Böyle bir süreç olmaz. Ben eski il başkanı olarak Zonguldak'ın bütün belde ve köylerini bilmeme, tanımama rağmen bir defa bana gelip de; "Başkanım şurada program yapıyoruz ne düşünüyorsunuz, katılır mısınız" demediler. Hatta daha da ötesi bizden hep uzak durmaya çalıştılar. Benim için benden uzak durmaları çok önemli değil ama teşkilat tabanından gelen bütün arkadaşlarımızı sahalara, meydanlara indirmeleri lazımdı.

"3 MİLLETVEKİLİNİN BİRBİRLERİNİ SAMİMİYETLE KUCAKLADIKLARINI GÖRMEDİM"

Seda FİDAN: Milletvekillerinin çalışmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Hamdi UÇAR: Teşkilatları heyecanlandıracak, motive edecek bir faaliyet yok. Milletvekillerinin kendi aralarında bir takım sıkıntılar, kavgalar, çatışmalar var. Milletvekili; "Biz beklediğimizden daha fazla oy aldık" diye bir söz kullanır mı? Bu milletvekili demek ki Zonguldak'ta yüzde 40'tan fazla oy beklemiyordu. Bu milletvekilinin yapacağı bir açıklama değil. Ben 3 milletvekilimizin bir açılışta, bir programda, bir etkinlikte gerçekten samimi duygularla birbirlerini kucakladıklarını, beraber olduklarını görmedim. Böyle bir yapının içerisinde ne kadar hizmet olur. Kürsüye çıktıklarında, lafa geldiğinde "Hizmet yarışı" diyorlar ama arka tarafta kavga ediyorlar. Bu davaya yakışmayan davranışlar, bu davaya yakışmayan hareketler, söylemlerdir bunlar. Ben görevi bırakalı iki buçuk sene oldu. İki buçuk senedir bana bir milletvekili bana gelip de; "Başkan nasılsın, ne yapıyorsun" dememiştir. Beni sevmesi mesele değil, önemli olan davayı sevmesi. Benim yanımda 10-20 kişi vardır o insanların gönlünü alması lazım. Gelmemişlerdir, uzak durmuşlardır. Gerçek dava adamlığı, gerçek hizmet aşkı ile hareket eden teşkilat ve milletvekili görmüyorum.

"MİLLETVEKİLLERİMİZ TOPLUMUN SEVİYESİNE İNMİYORLAR ÇÜNKÜ SAMİMİYET DİYE BİR ŞEY YOK"

Bir milletvekilinin danışmanı sosyal sitelerden basına, diğer milletvekillerine, işadamlarına ahkam kesmesi, bir milletvekili cenazelerde ön saflarda yer alamadım diye itiştiriliyor diye eleştirilere maruz kalarak, cenaze namazlarında ön safhada yer almak için cenaze yakınını itiştirmesi bizim partimize yakışan hareketler değil. Namaz kılıyorsan arka safta da kılarsın. Bunu bu hale dönüştürmemek lazım. Toplumun seviyesine inmemek lazım inmiyorlar, inemiyorlar. Çünkü samimiyet diye bir şey yok.

"PARTİSİNE SAHİP ÇIKMIŞ ARKADAŞLARIMIZ ÇALIŞTI, ONLARDA YÖNETİCİLERİN HEYECANSIZLIĞINDAN ŞİKAYETÇİLER"

Seda FİDAN: Teşkilatta hiç mi çalışan yok? Bu başarısız kelimesini teşkilatın geneli için mi söylediniz?

Hamdi UÇAR: Şu andaki arkadaşlarımız hiç kusura bakmasın eski milletvekillerinden, eski il başkanlarından, ilçe başkanlarından uzak durarak, toplumdan, vatandaşlardan, STK'lardan, basından uzak durarak teşkilatçılık yapamazsınız. Siyaset insan kazanma sanatıdır. Siz insan kazanacaksınız, insanlara amacınızı, yapacaklarınızı anlatacaksınız. Bu teşkilatın içinde çalışan arkadaşlarımız yok mu? Var tabi. Bu süreçte hakikaten kahvehane kahvehane, mahalle mahalle gezmiş arkadaşlarımız var. Onlar da hakikaten Partiye gönül vermiş, partinin kuruluşundaki heyecanı üzerinden atmamış, partisine sahip çıkmış arkadaşlarımız. Onlar bile bir üsteki kişilerin heyecansızlığından, motivasyonsuzluğundan şikayetçiler. Böyle olmaması lazım diyorlar.

"KENDİ MENFAATİ İÇİN İL BAŞKANININ, MİLLETVEKİLLERİNİN ARKASINDA DOLAŞAN ADAMLARI, BU PARTİDEN TEMİZLEMEK LAZIM"

Seda FİDAN: Önümüzde kongre süreci var. Bu kongre sürecini nasıl değerlendiriyorsunuz? İl başkanlığına aday mısınız?

Hamdi UÇAR: Kongreler teşkilatlarımızın yenilenmesi, derlenip toparlanması vesaire klişe laflardır. Partimiz için çok önemli bir fırsat bu kongre süreci. İki genel seçim, bir referandum görmüşüz. Milletvekillerimizle ilgili süreç bellidir, FETÖ ile ilgili süreç bellidir. Bununla ilgili partimize il bazında heyecan verecek, partiyi ayağa kaldıracak, AK partiden beklentisi olan vatandaşlarımız da; "Evet bir şeyler olur artık" moduna getirebilecek bir yönetim lazım. İl başkanı, milletvekillerini bütün teşkilatları derleyip toparlayabilecek, hem yerel anlamda hem teşkilat anlamında birliği bütünlüğü sağlayabilecek çok güçlü bir kişilik ve arkasında da bunu taşıyabilecek bir yönetim olması lazım Zonguldak'ta. Yoksa kendi menfaati, kendi çıkarı kendi geleceği ile ilgili bir takım beklentiler için il başkanının, milletvekillerinin arkasında dolaşan adamları bu partiden temizlemek lazım. Kim olursa olsun. Temizlenmediği takdirde bu parti her geçen gün sıkıntıya girer. Ben bu partide uzun yıllar görev yaptım, partinin her kademesinde vardım. Ben partiye gittiğim zaman kendi evim gibi, kendi işyerim gibi rahat bir şekilde oturup rahat bir şekilde sohbet etmem lazım. Bir katkım olacaksa maddi manevi katkıda bulunmam lazım. Ama bakıyoruz aman eski potansiyel isimler gelmesin, sağımıza solumuza yanaşmasın, gelirler başımıza iş alırız, koltuğumuzu altımızdan alır şeklinde düşünüyorlar. Bizim kimsenin koltuğunda gözümüz yok. Gözüm olsaydı 8 sene yaptım bu işi. İl başkanlığı yapacağıma gider il genel meclisi başkanı, belediye başkanı olurdum maaş alırdım. Böyle bir niyetim yok. Ama bakıyoruz başkalarının da kendileri gibi olduğunu düşünen idareciler, yöneticiler var. Artık bunun ortadan kaldırılması lazım.

"BU PARTİDE HERKES HADDİNİ VE YERİNİ BİLMELİ"

Bu kongre süreçleri çok önemli. Kongrelerde yorulan arkadaşlarımız yorulduklarını kabul etsinler. Çekilsinler kenara. Menfaat için, çıkar için bu partinin etrafında toplanmış insanlar lütfen kenara çekilsinler. Dün partiyi eleştiren, küfür eden insanlar bugün AK Partide ön saflarda görünüyorlar. Lütfen bir kademe geriye gitsinler. AK Partinin ön saflarında olmasınlar. Mevcut teşkilatın içinde de var ön safhada yürüyebilecek adamlar. Olması gerekir. Bu teşkilat içerisinde bir özeleştiridir. Bu partide herkes haddini ve yerini bilmeli. Haddini ve yerini bilmedikleri sürece bu karmaşa, bu kaos ortamı böyle devam eder.

"BEDEL ALMAK İÇİN DEĞİL, GÖNÜL VERMEK İÇİN GELİRSENİZ BAŞARILI OLURSUNUZ"

Bu samimiyeti, gerçek dava adamlığını, bu hizmet aşkını geriye döndürecek bir fırsat lazım. Önümüzdeki kongre süreci bir fırsattır. İnşallah genel merkez bu süreci başlatır. Burada çok eskiden, kuruluşundan öyle ya da böyle hizmet veren, partiden şuandakiler tarafından dışlanan arkadaşlarımız var. Bunları çağırıp yapının içerisine sokarak onları heyecanlandırmak lazım. Gelecekle ilgili kişisel planlar yapayım, ben birinin gözüne gireyim diye gidip gelen arkadaşlarımızla dolu bir teşkilat oluşmaya başladı. Buradan bir bedel alacağım diye gelmek zarar verir. Bedel alacağım diye değil, severek yapıyorsanız, gönül verirseniz başarılı olursunuz. Yoksa hiç etkinliğiniz olmaz.

"SAYIN ERDOĞAN'IN CUMHURBAŞKANI OLMASINDAN SONRA BİRAZ OTORİTE GERİYE GİTMEYE BAŞLADI"

Seda FİDAN: AK Parti'de Erdoğan dönemi ve sonrası arasında fark oldu mu? Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kurucusu olduğu partiye yeniden Genel Başkan olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Hamdi UÇAR: Sayın Cumhurbaşkanımız özellikle başbakanlığı döneminde bize yaptığı toplantılarda genel değerlendirmelerde, soru cevap kısmında birebir konuşabildiğimiz, istişare edebildiğimiz, birebir sorunları anlatabildiğimiz bir ortam, bir atmosfer vardı. Hatta burada illerle ilgili herhangi bir konu gündeme geldiğinde çok açık bir şekilde Sayın Başbakanımızın milletvekillerine, il başkanlarına açık bir şekilde konuyu sorma imkanı vardı. Bir istişarenin hızlı bir şekilde işlediği bir süreçti. Sayın Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olmasından sonra biraz otorite geriye gitmeye başladı. Her yönetici, her gelen Genel Başkan kendi kuralları içerisinde, kendi disiplini içerisinde teşkilatları, partiyi yürütmeye çalıştı. Herkes istediği gibi konuşuyor, istediği gibi hareket ediyor, hesap soran yok nasıl olsa tavrı içerisine girmişlerdi.

"ERDOĞAN'IN FARKI İSTİŞARE MEKANIZMASINI İŞLETEBİLMESİ"

Önemli bir sürece giriyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız, başkanımız yapacağı çalışmalarından sonra umut ediyorum sonuçlarla ilgili çalışma yapacaktır. Bu süreçten Genel merkez ders çıkartmış ki, 11 tane arkadaşımızı komisyon kurarak meydanlara çıkartmış süreçle ilgili değerlendirme yapmaları için. Sayın Cumhurbaşkanımız bu süreçten sonra yapmış olduğu bir takım açıklamaları ve Genel Merkez tarafından kurulan komisyondan belli ki, hem yerel anlamda, hem teşkilat bazında hem de merkez teşkilatları anlamında neden ve niçin sonuçlarının ortaya çıkartılması konusunda bir süreç başlatıldı. Burada kim ne kadar bu işe sahip çıkmış, kim ne kadar emek vermiş, kim ne kadar bu sürecin içerisinde olmuş gibi bir takım çalışmalar bir takım faaliyetleri hemen ortaya koydu? Biliyorsunuz Sayın Cumhurbaşkanımız 21 Mayıs'ta olağanüstü bir kongre ile teşkilatımızın başına geçecek. Sayın Cumhurbaşkanımızın olduğu ortamlar herkese heyecan veriyor. Duruşu, konuşmasıyla etrafındaki insanlara sinerji veriyor. Bu anlamda partinin başına geçmesi ile hem milletvekillerimizin hem de teşkilatlarımızın silkeleneceğini düşünüyorum. Sayın Cumhurbaşkanımızın diğer liderden farkı, İstişare mekanizmasını işletebilmesi. Sayın Cumhurbaşkanımızın partinin başına gelmesi ile çok daha dinamik, çok daha hareketli bir süreç yaşanacaktır diye düşünüyorum. Ayrıca teşkilatlarda, milletvekillerinde olsun önümüzdeki süreçle ilgili çok ciddi bir revizyon içerisinde olacaklarını düşünüyorum. Heyecan verebilmesi için zaten yorulmuş, bu işi taşıyamayan, yıpranmış arkadaşlarımızda ikinci plana, gerekiyorsa da çizginin dışına atacağını düşünüyorum.

"MİLLETVEKİLİ DANIŞMANLA İLGİLİ ELEŞTİRİLERE KULAK TIKAYAMAZ"

Seda FİDAN: Zonguldak AK Parti ile ilgili gazetelerde "İhaleciler partiden temizlenmeli" başlıklı haberler çıktı. Zonguldak AK Parti içerisindeki ihaleciler gerçekten var mı, bunları tanıyor muyuz, bunlarla ilgili ne yapılmalı?

Hamdi UÇAR; Son dönemlerde basın yoluyla "Parti içindeki ihaleciler temizlenmeli" şeklindeki haberlerle ilgili olarak AK Parti eski İl Başkanı Hamdi Uçar; "Bizim dönemimizde de bu başlıklar atıldı. Bu eleştiriler yapıldı. Bunlar olacaktır, doğaldır. Bu eleştirileri kabul edemeyen insanlar zaten demokrasiyi kabul etmiyor demektir. Eğer bu eleştirinin karşılığı sizde yoksa bir açıklama yapar meseleyi kapatırsınız. Ama bir milletvekilinin çok yakınında gezen kişilerin kamuoyunda bu milletvekilimizle birlikte anılması, bu milletvekilimizi kullanarak bir takım rant sağladığı gibi açıklamalarda bulunması o milletvekilimize de zarar veriyor, partiye de zarar veriyor. Partiye daha çok zarar veriyor. Partiyi töhmet altında bırakıyor. Açıkçası basının ve kamuoyunun, halkın yapmış olduğu bu eleştirilere bu milletvekili kulaklarını tıkayamaz. Varsa böyle eleştiriler gereğini yapmalı. Bir milletvekili sadece belli bir zümrenin milletvekilliğini yapmayacak. Herkesin milletvekili olacak. Geldiği zaman sadece belli bir yerde durmayacak. Her kesime ulaşacak. Sayın milletvekilimiz şu açıklamada bulundu, bu açıklamada bulundu diye bize de geliyor başkalarının ağzı ile. Milletvekilinin kendi ağzı yok mu? Gelir bir açıklama yapar. Başkalarını bu niye ilgilendiriyor? Milletvekillerimizin danışmanlarının Zonguldak'ı bilmesi lazım. Ben eski il başkanıyım. Milletvekilinin danışmanı beni tanımıyor, bana elini uzatmıyor. O danışman olsa ne olur, olmasa ne olur? Bir milletvekilinin danışmanı 13 sene il başkanlığı, ilçe başkanlığı yapmış bir kişiyi tanımıyor. Sen beni tanımazsan ben seni zaten tanımam. Yanlış burada zaten. Şehri tanımayan, şehirle ilgili alakası olmayan insanları tutuyorsunuz danışman olarak getiriyorsunuz. Ne basını tanıyor, ne sivil toplum kuruluşunu tanıyor ne bizi tanıyor. Ondan sonra da burada çatışma oluyor. Bunların hepsinin masaya yatırılması lazım. Çok kısa, iki buçuk yıllık bir süreç geçmesine rağmen emin olun partide çok büyük huzursuzluklar var. Çok büyük yıpratmalar var. Bundan dolayı da bu kongre süreci bizim için çok önemli diyorum.

Editör: Pusula Gazetesi