Zonguldak Valiliği, 2017-2018 eğitim-öğretim yılının huzur ve güven ortamı içinde geçirilmesini sağlamak amacıyla dün Öğretmenevi'nde geniş katılımlı toplantı düzenledi. Vali Ahmet Çınar başkanlığındaki toplantıya; Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir, İl Emniyet Müdürü Ahmet Metin Turanlı, İl Jandarma Komutanı Albay Gökhan İnan, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Recep Demirtaş, Gençlik Hizmetleri ve Spor Müdür Vekili Hakan Yüksel, İl Milli Eğitim Müdürü Turgut Özbek, İl Sağlık Müdürü Uzman Dr. Ertuğrul Güner, Beycuma, Karaman ve Elvanpazarcık Belediye Başkanları, merkez ilçe mahalle /köy muhtarları, merkez ilçe okul müdürleri ile okul aile birlikleri temsilcileri ile Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Osman Köksal Bahar katıldı.
Toplantıda konuşan Vali Ahmet Çınar, okulların başarısının hem öğretim hem de eğitimin anlamında okul müdürlerine bağlı olduğuna vurgu yaptı. Çınar, "Bu kurullar toplanır. Çalışmalarını yapar. Raporlarını hazırlar. İşlerini yaparlardı ama her toplantıda söylediğim bir şey vardı benim. İşin şekil tarafını, usul tarafını, resmi tarafını hazırlamak dosyaları hazırlamak, imzaları atmak, bu kadar hassas konularda işimizi gereği gibi yaptığımız anlamına gelmiyordu. Bu konular evet resmi usuller esaslar, şartlar, şekiller yerine gelir fakat bu çalışmalardan bir netice alabiliyor muyuz? Alamıyor muyuz? Bunun gözlemlenmesi sorgulanması gerekiyor. Burada muhtarlarımız var, okul aile birliklerimiz var, ilgili müdürler var, en çok da okul müdürlerimiz buradalar. En çok görev aslında onlara düşüyor. Eğitimin kalitesiyle ilgili vesaire daha önce bazı şeyler konuştuk. O okullarda birinci önceliğimiz. Okulların başarısı hem öğretim hem eğitim anlamında çok büyük oranda okul müdürlerimize bağlıdır. Okul müdürlerimiz o okul yöneticiliği özel bir alandır onu da söyleyeyim. İşlerini başarılı şekilde yapabilirlerse orada öğretmenler motive olurlar, çalışkan olurlar. Yeni projeler için düşünürler. Var olan projeler uygulanır. Eğitimde, öğretimde başarı sağlanır. Burada bir koordinatör olarak okul müdürlerine çok büyük iş düşüyor. Kaprislerimiz, kıskançlıklarımız işe yansımamalı. İnsan halidir bu özellikle az buçuk olabilir. Adil olmalıyız öğretmenler arasında, görevlendirmelerde, tebessümde ve selamda dahil böyle olmalı. Bir öğretmen çok başarılıdır, bir başka öğretmen çevreden iltifat görür, bir öğretmen yeteneklidir. Her zaman iyi insanlar, işini düzgün yapan insanlar var. Okul müdürleri eğer orada bizim hastalıklı dediğimiz anlayışla, müdürlüğünü hissettireceğim, ben buradayken falan kişiye ilgi iltifat var, ben bir şey yapamazken şu öğretmen ne kadar büyük güzel işler yapıyor kıskançlığına, hastalığına girerse bir tavırla o arkadaşların önü kesilirse, kendisine gelen bir fikir proje bu tür rahatsızlıklardan dolayı bir sefer bile engellenirse bir daha o okulda hiçbir öğretmen işini severek yapmaz, yapamaz. Yeni fikir proje peşinde asla olmaz. Okul müdürlerimiz, velilerin, öğrencilerin, hak hukuk, disiplin, zaman vesaire hepsiyle kanunların bizden istediği şekliyle ilgilenirken ama en çok okuldaki genel düzeni öğretmenlerin motivasyonunun sağlanmasında gayretli olmalılar. Her türlü fiziki şartlar, güvenlik açısından önemli. Çok gündem olan konularımız, servis şoförlerinin eğitimi de devam ediyor mesela. Bu çocuklarımız okullarına kanunda öngörülen şartlarda gelip gidebiliyorlar mı? Şoförler bize bildirilen isimler mi? Servislerde öğrenciyi ayakta tutup hatır yada para için yolcu alıyor mu? Hız vesaire trafik kurallarına riayet ediyor mu? Okulda öğrenci alırken veya indirirken gerekli güvenlik şartlarına uyuyor mu? Bunların hepsini oturduğumuz yerden anlayamayız. Okul müdürü çıkarıp biniş iniş saatlerinde kontrol etmeli. Bütün bunların ara sıra hem zaman anlamında hem araç anlamında kontrol etmeli. Velilerle iletişimleri diyalogları sağlam olmalı. Onlara sormalı. Onlardan kendilerine bir takım temenni, şikayet veya öneri varsa gelebilecek kanalları açık tutmalı. Bu çok üzerinde hassasiyetle durulması gereken bizim de hassasiyetle durduğumuz bir konu. Burada hepimizin sorumluluğu var. Herkesin buna dikkat etmesi gerekir."
"İÇİŞLERİ BAKANIMIZIN EMEK VE GAYRETLERİ BÜYÜK"
Uyuşturucu ile ilgili olarak İçişleri Bakanının emek ve gayretleriyle çok önemli güzel işler olduğunu söyleyen Vali Çınar, "Kaynağını kurutma anlamında, yakalama, işlem yapma anlamında bırakanlar eski yıllara kıyasla epey bir artmış durumda. Tabi bir risk daha var. Şehirleştikçe maddi imkanlar arttıkça geleneksel aile yapımızdan biraz uzaklaştıkça, kalabalıklar arasında çocuklarımızla, o televizyon vesaire elektronik cihazlarla kendi başlarına kaldıkları için yalnızlaşıyorlar. Bu yalnızlık psikolojik vesaire durumlarımızı da etkiliyor. Ve bizim birtakım çocukların genel güvenliklerinin ve davranışlarına yönelik saldırılarda da zayıf kalıyorlar. Uyuşturucu satan da kullanan da her geçen yıl maalesef artıyor. Bir empati yapmak belki de çok da kolay değil bu konuda, kaymakamlığımızda da valiliğimizde de bize gelen giden insanlar olur. Çocuğu uyuşturucuya müptela olmuş, onların hikayelerini dinlediğimiz zaman hakikaten derhal bir şeyler yapmak gerektiğini zaten düşünüyor ve hissediyorsunuz. Kolay bir şey değil. Bu konuyla ilgili olarak bizim her okul için görevlendirdiğimiz güvenlik birimlerinden temsilciler var. Uyuşturucuyla mücadele nasıl olur. Bu konuda bir koordinasyon sağlamak için böyle bir görevlendirme çalışması var. Ama bu yetmez. Demiştik ki böyle hal ve hareketinden sınıftaki öğretmenler çocukta bir sorun olduğunu anlayabilir, hissedebilir. Bununla ilgilenmek suretiyle çocuklar çoğu zaman utanabilir. Daha feci daha kötü işlerde de bazen görüyoruz. Çocuk birçok şeyi gizliyor sonra iş ayyuka çıkıp insan zarar gördükten sonra çocukları bir meseleleri varsa, sorunları varsa, rehber öğretmenleriyle mi olur sınıf öğretmenleriyle mi olur. O sorunları dile getirebilecekleri ortamı bizim sağlamamız lazım. Okula gelme gitme vesaire hal ve hareketlerinden onların yaşam biçimlerinde geleceklerine olumsuz etki edebilecek birtakım davranışlar yanlış görüyorsanız, aileleriyle görüşmek suretiyle bu konuları aşabilirsiniz. Çevredeki esnafla temasınızın olması lazım. Çevreye gelen gidenler kimler, şüpheli şahıslar, işi yoksa fazla dolaşanlar bunların farkında olmanız lazım. Okulunuzun çevresinde gereksiz dolaşanlar var mı yok mu? Derseniz onlar size yardımcı olur. Kameralardan ara sıra kontrol etmek lazım. Bu söylediğim çok zor teyakkuza geçmiş cephe düzeni falan değil. Normal mesaimiz içerisinde yapılabilecek, yürüyecek işler. Bazı ideolojik anlamda hastalıklı tipler olur. Çocuklarımızı akşama kadar kapıyı kapatıp öğretmenlerimize teslim ediyoruz. Bu hiç kimsenin eline geçmeyecek büyük bir imkandır. O çocukları yetiştirme anlamında. Her gün milyonlarca çocuk okullara taşınmak suretiyle kapıları kapatıyor sınıflarda öğretmenlerle baş başa bırakıyoruz. Bu çok güzel bir şey. Öğretmen burada çocuğa bir çok şeyi verebilir. Ama az önce söylediğim birtakım hastalıklı tipler olur. Kendi ideolojilerini kutsal görüp o çocuklara imayla, dikteyle vermeye çalışır. Bunlara da bizim dikkat etmemiz lazım" dedi.

Editör: Pusula Gazetesi