Zonguldak Berberler ve Kuaförler Odası Başkanı Ergün Öztürk, KOSGEB kredileri, yapılandırmalar ve Anayasa referandumu hakkında açıklamalarda bulundu. 200 üyesi bulunduğunu, bunun 100 tanesinin aidat ödemekte güçlük çektiğini belirten Başkan Ergün Öztürk, borçlu olan 100 üyenin 37'sinin yapılandırmadan faydalandığını söyledi.

Başkanı Öztürk, "SGK, Bağ-Kur ve diğer oda borçlarında belirli üyelerimiz müracaatlarını yaptılar, ödemeye de çalışıyorlar. Biz oda olarak vergi dairesine olan borcumuzu da yapılandırdık, ödüyoruz. Oda olarak bizim 200 tane üyemiz var. Bu üye aidatlarını ödeyemeyen 100 üyemizin 37 tanesi odamıza olan borcunu yapılandırdı. Onlar yapılandırmalarını bozmadan ödüyorlar. Kendilerine de buradan teşekkür ediyoruz. Oda aidatları odaların yaşaması için üyelerin ödemesi gereken bir ücret. Bilhassa bizim gibi küçük çaplı odaların üyelerinin tümü aidatlarını ödese bütün ödemelerimizi rahat rahat yaparız. Fakat maalesef biz üye aidatlarının ödeme oranını yüzde 80 civarına getiremedik. Yüzde 60 civarında üye aidatı ödemeleri ile oda giderlerimizi karşılamaya çalışıyoruz. Genel olarak borçlu olarak üyeliğe devam ediyorlar, kimisi borçlu olarak çalışıyor" dedi.

25 üyenin KOSGEB kredilerinden faydalandığını söyleyen Öztürk, "KOSGEB kredileri esnafımıza bir nefes aldırdı. 25 üyemiz en yüksek 25 bin TL olarak krediden faydalandı. 50 bin TL alan yok. 25 bin TL alan 9 sigortalı işçi çalıştıran bir esnafımız. Bunu şu şekilde yapacaklardı. Çok fazla sigortalı çalışana 50 bin TL, az çalıştırana 20 bin TL vereceklerdi. 20 bin TL şu anda esnafımızı rahatlatacak bir kredi. Çünkü bu kredilerle bankaların faizlerini hükümet karşılayacak. En büyük sıkıntıyı gelecek hükümetler çekecek. Çünkü esas ödemeler o zaman başlıyor. Esnaf belki kurtarır. Esnafın bitkin olduğu, çok kötü bir ortama geldik. Bu kredilere vesile olanlara çok teşekkür ediyorum, sağ olsunlar, var olsunlar. Sezar'ın hakkını Sezar'a veririz. Hem eleştiririz, hem de methederiz" diye konuştu.

Öztürk, Zonguldak milletvekillerinin ara ara boy göstermekle yetindiğini öne sürerek, "Zonguldak sürekli kan kaybediyor. Zonguldak'ın sahibi yok. Allah razı olsun, milletvekillerimiz seçiliyor, Ankara'ya gidiyorlar, 5 yıl sonra bir daha gelip oy alıp tekrar gidiyorlar. Fakat hizmet olarak aldığımız fazla bir şey yok. İşsizlik ve diğer sorunları çözecek herhangi bir girişim yok. Milletvekillerimiz seçilmekle kalıyorlar. Arada bir boy gösteriyorlar, geri dönüyorlar. Eskiden Zonguldak Kömürspor maçlarına giderdik, biz Mersin'den büyüktük. Mersin şimdi mega kent oldu. Biz Denizli'den büyüktük, Denizli şu an Zonguldak'ı beşe katladı. Biz Manisa düzeyindeydik, Manisa bizi 3'e, 4'e katladı. Eski Belediye Başkanımız Yüksel Aytaç, 'Zonguldak, Türkiye'nin değil, dünyanın en büyük köyü' diye bir sözü vardı. Hakikaten de siyasetçilerimiz de hala Zonguldak'ın ufkunu değiştirmek adına herhangi bir girişimde bulunmuyorlar. Ben bunu siyasi olarak söylemiyorum. Bugüne kadar Zonguldak başbakan çıkardı, meclis başkanı, bakanlar çıkardı, fakat hükümetlerin verdiği paydan hiçbir zaman pay almadı" ifadelerini kullandı.

Anayasa değişikliği referandumuna değinen ve her iki sonucunda da Türkiye'ye yarar getirmeyeceğini vurgulayan Öztürk, "Türkiye'de 1960 Anayasası bol geldi, 1980 Anayasası dar geldi. Yeni Anayasa, yeni bir sistem getiriyor. Fakat tek adamlı bir sistem getiriyor. Tek adamlı sistem, Türkiye'nin geleceğini alt-üst eder. Bu iş daha güzel, muhalefetle beraber hazırlanan bir başkanlık sistemi daha iyi bir sistem olabilirdi. Meclisteki kavga ile harcanan Anayasa ile yapılan seçimde yaklaşık sonuçla herhangi birinin kazanması memlekete hayır getirmez. Memleketin mutabakatla, 15 Temmuz sonrası yaptığı mutabakatı devam ettirmekle kurtuluşu olurdu. Yoksa bugünkü sistem Türkiye'nin önünü açacağına bence tıkayacak. Her iki sonuç da Türkiye'ye hayır getirmeyecek. Güzel değil. Fakat biz cumhuriyetle doğduk, cumhuriyetle öleceğiz. Özgürlükler ve demokrasinin yaşayabilmesi için cumhuriyete sahip çıkılmasını öneririm. Ben Cumhuriyetçiyim" şeklinde konuştu. (Haber: Ender Yüksel)

Editör: Pusula Gazetesi