Fenerbahçe'nin yıldız transferi Mesut Özil'in hayatında da çok dikkat çeken anektodlar var.

İşte yıldız futbolcunun ağzından hayatının önemli noktaları, vazgeçilmezleri ve unutamadıkları...

Mesut Özil, milli marşlar söylenirken ve maça çıkmadan önce Kuran-ı Kerim'den ayetler okuyarak dua ettiğini belirterek, ''Kuran'dan ayetler okumak bana güç veriyor. Bunu yapmadığım takdirde kötü bir hisse kapılıyorum" diyor.

"ASİST YAPMAYI SEVDİM"

"Çocukların çoğu gol atmayı daha fazla sever ancak küçüklüğümden beri asist yapmayı sevdim. Sebebi oldukça basit. Asist yaptığı zaman arkadaşın gol atar ve takımına yardım etmiş olursun. Topu ne zaman alsam hücum etmeyi düşünürüm. Böylece gol atma ya da asist yapma şansı bulabilirim. Bu yüzden her zaman top almam. İleriye doğru oynamam normal.

"TÜM GÜN OYNARDIM"

Her şey Gelsenkirchen'de yaşadığım günlere dayanıyor. Günde 5 saat boyunca futbol oynadığım zamanlara dayanıyor. Bir futbol manyağıydım. Çok seviyorduk. Okula gider, futbol oynar ve sonra kulübüm için oynardım. Okulum 1'de biterdi ve saat 5'te kulübüe giderdim. Aradaki dört saatte arkadaşlarımla futbol oynardım. Sonra iki saat daha antrenman yapardım.

Yaz aylarında hava daha geç kararır. Dışarıdaki arkadaşlarıma katılıp futbol oynardım. Neredeyse tüm gün oynardım. Zidane forması giyip onun gibi oynamaya çalışırdım. Rot-Weiss Essen'de koçum, babama "Mesut futbol oynayamıyor. Yorgun ve bunu sahada da görebilirsiniz. Çünkü dün 10 saat boyunca arkadaşlarıyla futbol oynamış."

"5-6 YAŞ BÜYÜKLERLE TEST EDERDİM"

"Arkadaşlarımla seviye farkı vardı. Kendimi daha büyük çocuklara karşı test ediyordum. Benden 5-6 yaş büyüklerle oynuyordum. 11 yaşındaydım ve 17 ya da 18 yaşındakilere karşı mücadele ediyordum. Onlara karşı oynamak çok zordu. Oynadığımız saha da güzel değildi. Her yerde taşlar vardı ama bu benim gelişmeme yardımcı oldu. Futbol benim için her şeydi. Belki de maçtan önceki gün gece saat 11'e kadar oynamayabilirim ama bu eğlendiğim şeydi. Ve hala da futbol benim hayatımdaki her şey."

"ÇOK GÖÇMEN VARDI"

"Büyüdüğüm mahallede çok sayıda göçmen vardı. Sadece Türkler değil, her yerden insanlar vardı. Lübnanlı, Orta Doğu, Afrika'dan insanlar. Belki de en güzel mahalle ya da en güzel yer değildi ancak çok arkadaşım vardı.

Gelsenkirchen doğduğum ve büyüdüğüm bir yer. Ailem ve arkadaşlarımın yaşadığı şehir. Gerçekten oraya bağlıyım. Futbol kariyerime orada başladım. Schalke'de güzel anılarım var. O zaman beni çok destekleyen ve ileriye götüren bir antrenörüm vardı."

"SCHALKE'DEN GELEN OYUNCULAR..."

"Norbert Elgerd, bana çok inanan bir adamdı. Her zaman potansiyelim olduğunu biliyordum çünkü maçlarımı seyreden insanlar bana profesyonel futbolcu olacağımı söylüyordu.

Ancak aileniz, arkadaşların ve diğer insanlar size potansiyelinizi anlatsa bile buna emin olamıyorsun. Ama Schalke'de gerçekten güzel anılarım oldu. Norbert bana çok şey öğretti. Asla vazgeçmememi ve asla tatmin olmamamı söyledi. Ona şükrediyorum çünkü gelişimimde çok önemliydi. O dönemde Schalke'den gelen oyuncular harikaydı. Draxler, Neuer, Höwedes ve daha çok oyuncu sayabiliriz."

"LINCOLN'DEN ÇOK ŞEY ÖĞRENDİM"

"Schalke'de bana yardım eden çok oyuncu oldu. Lincoln, Hamit ve Halil Altıntop, Kuranyi gibi isimler hep destek oldular. Bir genç oyuncu olarak, böyle lidere sahip olmak, bana destek vermeleri önemliydi. Schalke'de Lincoln'le beraber oynarken Almanya'daki herkes onu izliyordu. Brezilyalıydı ve sahada bizim için gösterdiği performans harikaydı. Ondan çok şey öğrendim.

Lincoln ile çok konuşurduk ve bana çok yardım ederdi. Genç bir oyuncu olmama rağmen sahadaki rahat hareketlerim ve sahip olduğum güvene hayran kalmıştı. Böyle büyük bir oyuncudan bunları duymak gurur vericiydi. Onunla frikik kullanmak çok eğlenceliydi."

"DIEGO RIBAS..."

"Sonra Bremen'e gittim ve orada gerçekten güzel zamanlar geçirdim. Kariyerim boyunca üst düzey yıldızlara sahip kulüplerde oynadığım için çok şanslıydım. Diego, o sıralarda en iyi performans sergileyen oyunculardandı. Tüm Bundesliga onu konuşuyordu. Çok ilginç bir oyuncu. Çok büyük bir oyuncu değildi ama topu iyi korur ve ceza sahası çevresinde soğukkanlı davranırdı. Bremen'de çok gol attı ve işimizi zorlaştırdı."

"HER ŞEY ÇOK HIZLI GELİŞİYOR"

Benim pozisyonumda her şey çok hızlı gelişiyor. Topu aldığınız zaman, size saldırmak isteyen ve topu kapmak isteyen 3-4 oyuncu görürsünüz. Hızlı çözüm üretmelisiniz. Benim için her şey otomatik gerçekleşir. Topu almadan önce nereye atacağımı bilmem gerekir.

"ZIDANE KARŞISINDA ELLERİM TİTRERDİ"

"Bu oyunculardan çok şey öğrendim ve onlara gerçekten minnettarım. Real Madrid'e gittiğimde onlardan öğrendiklerimin bana yardımı oldı. Orada da dünyanın en iyi oyuncularından bir şeyler öğrenmeye devam ettim. Real Madrid'de oynamayı hayal etmiştim çünkü Zidane da orada oynadı. İdolümle tanıştığım ilk anı asla unutmayacağım. Mourinho'nun yardımcılığını yapıyordu. Soyunma odasında bizimleydi ve ellerim terliyordu.

Çocukken onun formasını giyip maç yaptığım günleri düşündüm. Çok mutluydum ama halen 20 yaşındaki bir genç oyuncuydum. Sakin kaldım ve onunla tanışmaktan gerçekten keyif almaya baktım. İspanya'da geçirdiğim süre boyunca onu çok iyi tanıdım. Ona, topu ayağına almadan savunmayı nasıl çözüdüğünü sordum. Bu her zaman beni büyülerdi. Aynı pozisyonda oynadığımız için ondan bir şeyler öğrenmek istiyordum."

"REAL MADRID'DE HER ŞEY FARKLIYDI"

"Real Madrid'de her şey farklıydı. Real Madrid için oynuyorsanız her maçı kazanmak zorundasınız. Barcelona'ya yenilmek bile en kötü şeydir. Üst üste 10 maç kazanırsınız ama bir sonraki maçta da baskı altında olursunuz. Baskıyı kontrol etmeyi ve oradayken bundan zevk almayı gerçekten öğrendim."

"SERGIO RAMOS EN İYİ ARKADAŞIMDI"

"Real Madrid'de iyi zaman geçirdim. İyi arkadaşlar edindim. Sergio Ramos en iyi arkadaşımdı ve halen konuşuyoruz. Benim için dünyanın en iyi savunma oyuncusu. O iyi bir adam, iyi bir arkadaş ve iyi bir şarkıcı. İster inanın ister inanmayın, güzel bir sese sahip."

"RONALDO ÇOK PROFESYONEL"

"İnsanların bana sorduğu başka bir şey de Ronaldo ile oynamanın nasıl bir şey olduğu. Söyleyebileceğim tek şey onun gibi bir insan hiç gmrmedim. Gerçekten çok çalışıyor. Antrenmana gelen ilk kişi ve giden de son kişi. Çok profesyonel ve her zaman kazanmak istiyor. Antrenmanlarda bile... Antrenman maçlarından önce ne yaptığını, nasıl oynadığını, topa nasıl vurduğunu izliyordum.

Onunla oynamaktan gerçekten keyif aldım çünkü sahada beni daha iyi bir oyuncu yaptı. Harika bir adamdı. Ona bir sürü asist yaptım. Ronaldo ile oynamak çok kolaydı çünkü fazla şans yaratmanıza gerek yoktu. Ona 2 pas gönderiyordum, 2 gol atıyordu. Bu yüzden yaşayan en büyük futbolculardan biri."

"WENGER'E SÖZ VERDİM"

"Real Madrid'de geçirdiğim 3 yıldan sonra yeni bir takıma gitme zamanım gelmişti. Londra. Özel bir an oldu çünkü Real Madrid'e gittiğim zaman Arsene Wenger beni aramıştı ve Arsenal'e gelmek isteyip istemediğimi sordu. Ona 'Eğer kulüp değiştirirsem ilk tercihim sen olacaksın' demiştim.

Sonrasında konuştuk ve Arsenal'e gelme kararı verdim. Henry, Bergkamp ve Pires gibi büyük futbolcuları izlediğimi hatırlıyorum. Bunun bir parçası olmak istedim. Buraya gelmek ve bu takımla başarılı olmayı hedefledim. İlk ve ikinci yılımda FA Cup'ı kazandık. 2017'de yine kazandık."