Makarios başımıza bela oldu. Kıbrıs Barış Harekatı'nın zaruretine sebep olan aktörlerden biri Kıbrıs Rum Kesimi Dini Lideri Makarios'du. Yapılan barış harekatından sonra Kıbrıs'ta yeni sınırlar çizilmiş, Kıbrıs Türklerinin yaşam alanları Türkiye tarafından güvence altına alınmıştı. Kısa bilgiyi verme sebebim bu olayın kötü şöhretli aktörünün Zonguldak ile bağlantısının olduğunu kaleme alan makale ve kitap oldu. Gelişmeler, işleyeceğim nostalji yazı haricinde can sıkıntısına meydan olan bu Makarios tartışmasına birkaç cümleyle açıklık getirmek oldu.

Zonguldak tarihini araştıran ve kitaplaştıran değerli yazarlarımız zaman zaman konularda fikir ayrılığına düşüyor ve ellerindeki belgelerle fikir savaşı yapabiliyor. Konuların olgunlaşması ve akabinde şeffaflaşması adına bu tartışmalar faydalı, tartışmadan öteye geçmediği süreçte... Bazen bu çizginin aşıldığını görüyorum, belge ve dokümanların ortaya konulduktan sonra kararın kamuoyuna bırakılması en güzel tartışma bence. Hiçbir tarih yazarımızın dayanak olmadan oturup kafasında tarihi kurgulayıp yazıya dökeceğine inanmıyorum. Bu yüzden ortaya atılan bir anekdotun araştırılmadan peşin hüküm vererek yok sayılmasının karşısındayım.

Yaşanmış ve tartışması devam eden iki sıcak konu var, kısaca değinmek istiyorum. Tarihçi-Yazar Recep Çetin'in Uzun Mehmet'i ve Makarios'u konu alan kitapları...

Recep Çetin, Uzun Mehmet kitabında, Uzun Mehmet'in yaşadığına ait somut belgelerin izini takip etmiş ve kamuoyunun vicdanına sunmuş bir yazarımızdır. Uzun Mehmet konusundaki çalışmaları incelenmeli ve çürütülme çalışmaları yerine olanların açılımına enerji harcanmalıdır.

Uzun Mehmet konusunda daha önce düşüncemi açık belirtmiştim...

"Uzun Mehmet var mı, yok mu?" tartışması sonucu hiçbir yazarımız kazanmayacak, ancak Zonguldak kaybedecektir.

Uzun Mehmet'i hayal ürünü olduğunu gösteren belgelerden fazla yaşadığını da gösteren deliller var, üstelik Uzun Mehmet'i araştıran komisyonda Tahir Karauğuz, Hüseyin Fehmi İmer ve Ahmed Naim gibi üç değerli Zonguldak kurucuları var.

Biraz ağır olacak ama hiçbir kuvvet Zonguldak'la simgeleşmiş Uzun Mehmet'i halkın gönlündeki yerini değiştiremez. Bazı değerler insan beynine kazınmıştır, bu noktadan sonra Uzun Mehmet'i sorgulamak, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü sorgulamak kadar imkansızdır...

BAŞ BELASI MAKARİOS...

Sosyal medya hesabından Tarihçi-Yazar Nihat Yasa bir mesaj yolladı. Mesajda, Kıbrıs Rum Kesimi Ruhani Lideri Makarios'la ilgili "Yrd. Doç. Dr. N. Beratlı"nın kaleme aldığı bir makale... Makale çok ilginçti. Paylaşımla değeri olan haber değeri vardı. Şöyle başlıyordu...

"Birkaç ay önce, bir okur telefonu aldım. Zonguldak'tan! Bu okurumuz, köyünde ihtiyarlardan duymuş ki Makarios aslında bunların köylüsüymüş! Mübadelede köyden ayrılırken, bizimkiler bunu ittirmişler, denize düşmüş! Çok kızmış! 'Durun göresiniz ben size ne yapacağım!' demiş, Kıbrıs'a gelmiş! Sonra Heybeliada Papaz Okuluna gidip, başımıza bela kesilmiş! İttirmeselermiş iyiymiş, ama ittirip, herifi sinir etmeselermiş, belki de Kıbrıs Sorunu olmazmış!

Önce kırmamak için nazikçe, köydeki söylentinin eğlenceli ve hoş olduğunu ama gerçekle alakasının bulunmadığını söyledim. Arkası kesilmedi. Bu defa da mail bombardımanına uğradım! Son öğrendiğime göre, okurum bu "buluşunu" anlatan bir de kitap yazmış, bastırmış da! Artık "masum" bir söylenti değildir, işin ucunda, dünyanın sizi tefe koyması var... Üşenmedim, belki ikna ederim diye, özetini aşağıda verdiğim birkaç mail attım" ...

Ben de bu makaleyi hemen paylaştım, makalede bahsi geçen kişinin kim olduğu ve kitap konusunda hiçbir bilgim de yoktu. Haber değeri olduğu için Pusula web sayfasında benden alıntı yapıp paylaşmış. Buraya kadar her şey normal...

Bugüne kadar Makarios'un kökenini bilmem, umurumda da değil zaten, Türklere kötülük etmiş üstelik bir din adamı kimlikli birini merak edecek değilim, lakin Zonguldak'ında bir tarihi var Türkmen boyları Zonguldak tarihinin her döneminde olmadı. Ereğli, Filyos, Amasra, Devrek gibi yerlere ne milletler geldi gitti. Cenevizliler, Rumlar, Venedikliler birçok uygarlık geçti. Kozlu'daki Rum kilisesini biliyorsunuz, atalarımız inşa etmedi herhalde, ya da halen var olan Rum evlerini. Zonguldak coğrafyasının tarihi bellidir ve sadece Türkler yoktur. Türk olmakla gurur duyuyoruz lakin ırkçılığa da karşıyız. Olaya bilimsel bakmamız tarihimiz için mozaik olacaktır.

Neyse konuya geri dönüyorum...

Pusula Gazetesi web sayfasında "Zonguldak Nostalji" sosyal medya sayfasından alıntı yaparak yayınladığı Makarios haberinden sonra yazar Recep Çetin gazeteyi arayıp bu haberin Pusula adına şık haber olmamış masajını, sorumluluk gereği gazete tarafından web sayfasında yayınlama zorunluluğunu doğurmuş.

İtiraf ediyorum bu haberi görene kadar bahse konu kişinin ve bahse konu kitap yazarının Recep Çetin olduğundan haberim yoktu. Keşke önce beni arayıp ön bilgi verseydi. Pusula Gazetesi'ni muhatap almayıp beni arasaydı...

Aslında haberi tavsiye eden ve haberin sahibi arasındaki bu ayrıştırıcı paslaşmalar yerini yapıcı, şehre kazandıran bilgi paylaşımına dönüşse sanırım hepimiz kazanacağız...

Yapıcı tartışma ve paylaşımlarla görüşmek üzere...

Yüksel Yıldırım

Zonguldak Nostalji

Editör: Pusula Gazetesi