Genel Maden İşçileri Sendikası Basın Sözcüsü Turhan Oral, hükümetin kıdem tazminatı hazırlıklarını değerlendirdi. TTK ve MTA çalışanlarını yakından ilgilendiren kıdem tazminatı konusunda işçilerin haklı olduklarında meşru yolu her zaman bulacaklarını belirten Oral şöyle yazdı;

Genel Maden İşçileri Sendikası'na (GMİS) üye Türkiye Taşkömürü Kurumu'nda (TTK) çalışan yaklaşık 8 bin ve Maden Tetkik Arama Kurumu'nda (MTA) çalışan yaklaşık 1000 işçinin de aralarında olduğu yaklaşık 135 bin kamu işçisini ilgilendiren Toplu İş Sözleşmeleri son aşamaya geldi.
TÜRK-İŞ'e bağlı farklı sendikalardaki üyeleri kapsayan görüşmeler ücret aşamasında bulunuyor.
TÜRK-İŞ bünyesinde oluşturulan Kamu Kesimi Toplu İş Sözleşmeleri Koordinasyon Kurulu ücretlerle ilgili teklifini Hükümete sundu.
Hükümet henüz karşı teklifini sunmadı.
[*]
Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli; "Kıdem tazminatı yüktür, prangadır. Reel sektör için tehdit unsurudur" dedi.
Canikli bu sözleri CEO Clup toplantısında söyledi.
Hükümetin kıdem tazminatı konusundaki yasa tasarısı henüz sendikalara sunulmadı ama kamuoyu yaratmak ve sendikalar üzerinde baskı oluşturmak için her fırsatta ballı-börekli açıklamalar yapılıyor.
Hükümet üyelerinden ilk kez Canikli bu kadar net bir cümle kullandı.
Yani yeni tasarı ile işverenlerin önü açılmak isteniyor. Ayrıntılara girip tartışmaya gerek bile yok!
Amaç işverenin elini rahatlatmak.
Faizsiz kredilerle, vergi iadeleriyle, teşviklerle, hibelerle işverenleri rahatlatamayan Hükümet, yeni kaynağını işçiler, çalışanlar üzerinden kıdem Tazminatı Yasası ile yaratmak istiyor.
Eğer söylendiği gibi işçiler bu yasadan zarar görmeyeceklerse Hükümet başka kanallardan işverenleri desteklemeye devam etsin.
Kıdem tazminatı alamayan işçiler için TÜRK-İŞ'in önerisi doğrultusunda mevcut yasaya iki madde eklensin yeter. "Kıdem tazminatı prangadır" sözü niyetlerini çok açık ve net olarak gösteriyor.
[*]
Hükümet, Şişecam işyerlerinde çalışan TÜRK-İŞ'e bağlı Kristal-İş Sendikası'na üye 5 bin 800 işçinin grevini erteledi.
Bakanlar Kurulu'nun kararı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla, milli güvenliği tehdit gerekçesiyle grev ertelendi.
İşçiler fabrikaları terk etmemek gibi eylemlerle seslerini duyurmaya çalışıyor.
Önümüzdeki günlerde daha farklı eylemler yapacaklarını belirtiyorlar.
[*]
Ekonomik daralma ve işsizlikteki artış nedeniyle acil önlemler alan Hükümet, işverenleri çeşitli yollardan desteklerken bunun faturasını da çalışanlara kesmeye başladı.
Bu anlayış, kamu sözleşmelerinde ve kıdem tazminatı düzenlemesinde de devam ederse yaz ayları sıcak günlere gebe demektir.
İktidar partisi AK Parti'nin örgütsel yapısındaki değişiklik beklentileri, Hükümet içindeki değişiklik beklentileri, devletin çeşitli kurumlarında devam eden FETÖ operasyonu beklentileri, esnafın duvara dayanmış hali ortadayken sendikalarla, Türkiye'nin en örgütlü kesimiyle kavga çıkarmanın riski büyüktür diye düşünüyorum.
Çünkü onlar otur-kalk talimatı verebileceğiniz bir kesim değildir.
Haklı olduklarında meşru yolları mutlaka bulurlar.

Editör: Pusula Gazetesi