Zonguldak Maden Şehitleri Aileleri Derneği Başkanı Çetin Yiğit, Soma ve Ermenek'te ki maden facialarının ardından çıkan yasadan Zonguldak'taki 700 kadar şehit madenci ailesinin de yaralanması için şu ana kadar çalmadıkları kapı, yapmadıkları girişim kalmadığını belirterek, haklarının referandum öncesinde verilmesini istedi.
Zonguldak Maden Şehit Aileleri Derneği Başkanı Çetin Yiğit, Armutlucumalılar Derneği Başkanı Şenol Akyol, Çaylıoğlu ve Civar Köyleri Yardımlaşma Derneği Başkan Yardımcısı Muhittin Karabulut, Kdz. Ereğli Köyleri ve Maden İşçileri Derneği Başkanı Abdullah Demircan ve bazı şehit madenci yakınları ile birlikte dernek binasında basın toplantısında düzenledi.

"2002 YILINDAN BERİ MÜCADELE VERİYORUZ"
Şehit Aileleri Derneği Başkanı Yiğit, Zonguldak'ta ki şehit ailelerinin sanki haklarını Soma'da ki maden faciasından sonra istemeye başlamış gibi bir algı oluşturulmaya çalışıldığını belirterek, kendisinin bu konuyu 2002 yılından bu yana sürekli gündeme getirdiğini söyledi. Yiğit gazetecilere yaptığı açıklamada "Şehit Madenci yakınlarının kamuda istihdam edilmesi konusunu 2002 yılından beri her platformda dile getirdik. Dönemin Başbakanı, şu anki Cumhurbaşkanımız Soma'da yaşanan faciadan sonra tüm maden şehitlerinin sivil şehit sayılacağını söyledi. Soma yasası, soma ile sınırlı tutuldu ve bu olay Türkiye'de ki diğer şehit ailelerini derinden üzdü. Bize söylenen 'yasa geriye işlemezmiş.' Ama 2004 yılında 5233 sayılı kanun çıkarıldı ve Doğu'da terörle mücadele edip zarar uğrayanlar için 1987 yılına kadar geriye gidip kapsadı da, bu saya maliyet olmuyor da, 700 şehit madenci yakını maliyet mi oluyor?" diye sordu.

SAYIN ÖZBAKIR 'BEN ÇÖZERİM' DEDİ AMA...

Ak Parti Zonguldak Milletvekili Hüseyin Özbakır ile de konuyu görüştüklerini ve kendilerine 'Ben bu işi çözerim ama Sonbahar'da' dediğini kaydeden Yiğit "Sayın Vekilimiz Hüseyin Özbakır, açıklama yaptı. Bu işi ben çözerim dedi ama sonbaharda. Niye sonbahar? Bizim babalarımız ilkbaharı göremeden şehit oldular. Niye sonbaharı bekleyelim. Zamanında Sayın Köksal Toptan, 3 Nisan 2015'te açıklama yaptı. Maden şehit yakınlarına müjde diye. Soma yasasından tüm maden şehit yakınları faydalanacak dedi. Ama onun müjdesi de boş çıktı. Bu zamana kadar herkes bizleri hayal kırıklığına uğrattılar.
Zonguldak'ı yönetenler, milletvekillerimiz, sivil toplum kuruluşları ve Zonguldak bu davaya sahip çıkmadılar. Onları vicdanları ile baş başa bırakıyorum. Ölüsüne sahip çıkamayan şehir, dirisine sahip çıkamaz"

"REFERANDUMDAN ÖNCE HAKLARIMIZIN VERİLMESİNİ İSTİYORUZ"
Soma ile ilgili torba yasa çıktıktan sonra dava açtıklarını, Zonguldak İdare Mahkemesi'nin kendilerini haklı bularak yasanın Anayasaya'ya aykırılık teşkil ettiğinden Anayasa Mahkemesi'ne gönderilmesi kararı verdiğini anlatan Çetin, anaysa Mahkemesi'nin 2'ye karşı 12 ret oyuyla davanın reddedildiğini ifade etti. Kararı veren Anayasa Mahkemesi üyelerine de tepki gösteren Çetin sözlerini şu şekilde sürdürdü; "Ben ve maden şehit yakınları olarak bu davayı reddedenleri vicdanları ile baş başa bırakıyorum. Bu kararı verenlerin bizim yaşadığımız acıyı yaşaması gerekiyor. Ben o zaman size 1983 yılında yaşadığımız olayı anlatayım; 'benim babam diğer arkadaşlarımızın babaları 07.03.1983 gruzu faciasında şehit olduğunda ben 12 yaşındaydım. Babamın cenazesi önüme geldiğinde ben tabutu açmak istedim ve açtığımızda babamın cenazesi yerine yanmış kömür parçası gördüm. Buradaki arkadaşlarımın hepsi aynı acıyı yaşadılar. Biz bunları unutmadık. Bırakın bizlere sahip çıkmayı 07.03.1983 yılındaki grizu faciasında hayatını kaybedenlerin yakınları için toplanan yardımları bile veremediler. Biz dernek olarak; bölgemiz ilçe teşkilatları, bölge milletvekilleri, çalışma bakanlığı, enerji bakanlığı, aile ve sosyal politikalar bakanlığı olmak üzere üç yıldan beri girişim yapmadığımız makam kalmadı. En son Sayın Başbakanımız Zonguldak'a geldiğinde şehit ailesi bir kardeşim konuyu kendisine anlattı. Sayın Başbakanımız da şehit ailesine söz verdi. 'Sorununuzu Sayın Cumhurbaşkanımızla görüşüp çözüme kavuşturacağız' diye söz verdi. Ama henüz sonuç çıkmadı. Sayın Vekilimiz Hüseyin Özbakır, açıklama yaptı. Bu işi ben çözerim dedi ama sonbaharda. Niye sonbahar? Bizim babalarımız ilkbaharı göremeden şehit oldular. Niye sonbaharı bekleyelim? Bu zamana kadar herkes bizleri hayal kırıklığına uğrattılar. Zonguldak'ı yönetenler, milletvekillerimiz, sivil toplum kuruluşları ve Zonguldak bu davaya sahip çıkmadılar. Onları vicdanları ile baş başa bırakıyorum. Ölüsüne sahip çıkamayan şehir, dirisine sahip çıkamaz. Bizim babalarımız bu memleketin zor günlerinde ülkenin sanayinin gelişmesinde ve çocuklarının ve ailesinin geçimini sağlamak için şehit oldular. Maden olan diğer illerin vekilleri ile bir araya gelip Sayın Cumhurbaşkanımıza maden şehitlerinin durumunu anlatsalar idi, ben inanıyorum ki; Cumhurbaşkanımız maden şehit ailelerinin sorununu çözerdi. Ama maalesef anlatamadılar. 3 Mart Kozlu, 7 Mart Armutçuk maden şehitlerini anma programı düzenleniyor. Törende ve törenden önce herkes şunu söylüyor; 'maden şehitlerini anıyoruz.' Bırakalım artık bu klasik cümleleri. Anmak yeterli değil, maden şehit yakınları için bir şeyler yapın. Bizler buradan bir kez daha dernek ve maden şehit aileleri olarak sesleniyoruz; bu taleplerimizi lütfen bir kez daha düşünün. Maden şehit ailelerinin acısını dindirin. Yürürlükte olan maddeye ek madde yapacaksınız. Sizler için zor bir iş değil. Dernek olarak aileler olarak bütün diyalog yollarını denedik. Bundan sonra da çözülmezse tepkilerimiz artacak. Açlık grevine dahi başlayacağız. Buradaki aileler umut bekleyerek her gün ölüyor. Her gün ölmektense bir gün ölürüz."
Çetin ayrıca şehit madenci ailelerinin sabredecek gücü kalmadığını belirterek haklarının anayasa değişikliğini öngören referandum öncesinde verilmesini istedi.

"ÇOCUKLARIMIZ YETİM KALDI"
7 Ocak 2013 tarihinde TTK'ya bağlı Kozlu Müessesesi'nde meydana gelen maden kazasında eşi Köksal Kadıoğlu'nu kaybeden bir çocuk annesi Remziye Kadıoğlu ise Zonguldaklı olarak kaderlerine terk edildiklerini belirterek, Soma'da ki çocuklar gibi Zonguldak'ta ki maden şehitlerinin çocuklarınında yetim kaldığını söyledi. Kadıoğlu konuşmasında " 2013'te ki yasan bizlerinde yararlanmasını istiyorum Sayın Başbakanım' dedim. 'Gereken yapılacak' dedi ama bize şu ana kadar yine hiç kimse sahip çıkılmadı. Zonguldaklı olarak kaderimize terk edildik. Açlık grevi ise açlık grevi. Soma'da çocuklar nasıl yetim kaldı ise bizim çocuklarımız da yetim kaldı. Bizim içimizde bir sürü mağdur olan insanlar var. 800 lira ile geçinmeye çalışanlar var. Gelsinler, görsünler, Zonguldaklı olarak bize sahip çıksınlar. Neden Zonguldak'ı sahipsiz bırakıyorlar? Gerekenin yapılmasını Sayın Başbakanım ve Cumhurbaşkanımız istiyorum." dedi.

"SİYASİ BİR AMACIMIZ YOK"
1983 yılında Kandilli'de 103 kişinin hayatını kaybettiği grizu patlamasında şehit olan 5 çocuk babası Hasan Turan'ın oğlu 17 yıllık maden işçisi Bagi Tura'da herkesin konuşmasında madencilerin dünyanın en zor işini yaptığını söylediğini ancak kimsenin bu cümlenin içerisini doldurmadığını dile getirdi. Tura gazetecilere yaptığı açıklamada şu görüşleri söyledi; "Çetin Başkanımızın önderliğinde yıllardır verdiğimiz bir mücadele var. Çalmadığımız kapı, görüşmediğimiz yetkili kalmadı. Sadece bizi bir kapıdan aldılar diğer kapıdan uğurladılar. Artık sözün bittiği yere geldik, bu saatten sonra derneğimiz bu konu ile ilgili her türlü eylemi ve tepkiyi verecektir. Bu konunun kesinlikle siyasi bir tarafı yoktur. Türkiye'de mağdur olan tarafların mağduriyetleri nasıl gideriliyorsa Zonguldak'ta da 5 bine yakın insanımız burada çoluk çocuğunun nafakasını kazanırken yerin yüzlerce metre altında hayatlarını kaybettiler. Burada terör olmadı Allah'a şükürler olsun. Biz şehitlik makamının ne olduğunu dinimiz gereği de biliyoruz. "
Şehit Madenci aileleri basın toplantısının ardından yapacakları eylemlere ilişkin olarak durum değerlendirmesi yaptı.

Editör: Pusula Gazetesi