Şair, yazar, gazeteci, araştırmacı, tiyatro oyuncusu Sunay Akın, Türk futbolunun yetiştirdiği önemli teknik direktörlerden Şenol Güneş'in hikayesini anlattı. Sosyal paylaşım sitesinden paylaşımda bulunan Sunay Akın, "90 dakika boyunca sahada olup arkadaşlarına bir kez olsun sırtını dönmeyen tek oyuncu kalecidir. Ben bu yüzden kalecileri çok severim. Ve bir kalecinin bir çift eldiveni vardır" sözleriyle başladığı paylaşımda Şenol Güneş ve Zonguldak'an giden bir çift madenci eldivenini anlattı.

GÜNEŞ O GÜNLERİ ŞÖYLE ANLATMIŞTI

Fakir bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldiğini dile getiren Güneş "Babam ve annem okuma yazma bilmiyordu. Benim üniversite okumamam için çok çalıştılar. 15 yaşında hayata başladım. 5 kardeştik, 15 yaşında aileme bakan bir kişiydim. O günlerde futbola başladım. Ortaokulda mahalle arasında oynarken, büyüklerin baskısıyla kaleye geçtim. 24 kaleciliği sevmeyerek yaptım. Lisede lisans çıkartık, 24 senedir antrenörlük yapıyorum. Henüz futbol oyununu okuyamıyorum, ama üniversite okudum, öğretmen oldum şimdi sizinle bunları paylaşıyorum" diye konuştu.
ÜLKE FUTBOLU BÜYÜK AŞAMA KAYDETTİ
Türkiye'nin sosyal, siyasal, ekonomik ve yapısal bir değişim süreci içinde olduğunu ifade eden Şenol Güneş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ülke futbolunun çok büyük aşama kaydettiğini söyleyebilirim. Çocukluğumuzda olan değerlerle bugünkü değerleri kıyaslanmanın yanlışlığını yapıyoruz. Ben o zaman fakir bir ailenin çocuğu olarak, denizde yüzüyordum, kumsalda geziyordum, özgürdüm, organik meyve yiyordum. Bugün ekonomik durumu iyi olan bir baba olarak çocuğumu yüzmeye götüremiyorum, organik meyve yediremiyorum. Ben 15 yaşına kadar şehirden ayrılamadım. Çocuklarımız dünyayı gezdi, ama hangimiz mutlu hangimiz değil? Bilemiyorum. Dolayısıyla tespitleri iyi yapmamız lazım. Biz doğaçlama geldik. Sayın Fatih Terim ve Mustafa Denizli ile aynı dönemin insanlarıyız. Bu ülkeye katkı yapmayı düşünen bir insanım. Bu ülkede değerli olan insanlara gereken önemi verelim. Bakın bugün Hiddink geldi, yabancı istemeyebiliriz, ama bugün nasıl faydalanırız diye bakmamız lazım. Ersun Yanal altyapı sorumlusu oldu, ondan da faydalanmamız lazım. Ama Terim'den de Denizli'den de..."
MADEN İŞÇİSİ ELDİVENİ İLE KALECİLİK
Kendi dönemlerinde başta ekonomik sorunlar olmak üzere tesis ve malzeme sıkıntısı çektiklerini dile getiren Güneş, "Ben hiç kaleci eldiveni giymedim. Yoktu da giyemedim. Zonguldak maden işçilerinin eldivenleriyle toprak sahada antrenman yapıyordum. Dolayısıyla malzemesi olmayan bir kaleci olarak milli takım kaleciliği yaptım. Biz doğru kriterlerle eleştiri yapmıyoruz. Geçmişe baktığımız zaman eğitim, tesis, iletişim, teknoloji yok. Ekonomik zorluklar var. Hatta zaman zaman mafyanın, kara paranın girdiği dönemleri de yaşadık ama amatör ruh vardı, profesyonellik gelişmemişti. Bakış farklıydı. Kısıtlı imkanlar vardı, kendimize güvenimiz yoktu. Şimdi ise kendimize olan güvenimiz arttı, ama birbirimize olan güvenimiz sarsıldı" diye konuştu.
TOKLAR VE ZENGİNLER OYNUYOR, FAKİRLER SEYREDİYOR
Günümüzde futbola olan yatırımın çok büyük olduğunu anlatan Güneş, "Eskiden biz antrenmanda çorap alabilmek için yalvarıyorduk, vermiyorlardı. Sayılı olarak geliyordu. Şimdi sponsorlar her şeyi veriyorlar, ama biz kullanamıyoruz. Özellikle bir şey vurgulamak istiyorum. Eskiden fakirler oynuyordu, zenginler seyrediyordu. Yani açlar oynarken, toklar seyrediyordu. Şimdi ise toklar ve zenginler oynuyor, fakirler seyrediyor" değerlendirmesinde bulundu.

Editör: Pusula Gazetesi