Değerli okurlarım...
Manzaralı bir güzergahı izleyen; yakın çevresindeki doğal ve kültürel güzelliklerin çok olduğu; yapım faaliyetleri ile bozulan doğal görünümünün ve bitki örtüsünün ihyası için, saha düzenlemeleri ve ağaçlandırmaları gibi yol boyu peyzaj çalışmalarının yapıldığı, çevresi ile uyumlu ve emniyetli bir yolun kullanıcılar için daha zevkli ve huzur verici olduğu bilinmektedir.
Bu nedenle, bölgemizdeki yollarda pek olmasa da, ülkemizdeki birçok devlet yolunda, bölünmüş ve otoyolda, geçmişten günümüze, yapım faaliyetleri sürecinde ve sonrasında bu tür yol boyu peyzaj içerikli projelerin uygulandığı; yolların yakın çevresindeki hoş olmayan görüntülerin giderilmesi gibi çalışmaların yapıldığı bilinmekte ve örnekleri de görülmektedir.
Karayollarının merkez ve bölge müdürlüklerinde, bu kapsamdaki işleri projelendirme, yapım ve bakımlarını gerçekleştirmekle görevli birimlerin olduğu da bilinmektedir.
Bölgemizde olduğu gibi, çok arızalı arazileri; yoğun bitki örtüsünün olduğu güzergahları izleyen yolların yapımlarında yapılan yüksek kazı ve dolgularla, yol ve çevresi ile uyumlu ve estetik görünümü olmayan taş duvar ve geoduvar gibi devasa imalatlarla arazinin doğal yapısı ve dengesi bozulmakta, bitki örtüsü zarar görmektedir.
Bu olumsuz imalatlar ve zemin hareketleri ile de, yollarda ve yakın çevresinde, yol ve çevresi ile uyumlu olmayan, göze de hoş görünmeyen bozulmalar daha fazla ve daha fark edilir olmaktadır.
Bu nedenle, bu tür yollarda, doğal güzellikleri artıracak yol boyu çevre düzenleme ve ağaçlandırma, şev stabilizasyonları gibi peyzaj ve emniyet artırıcı çalışmalar daha da gerekli ve önemli olmaktadır.
Ancak, ilimiz dahilindeki, beş on yıldır kullanımda olan bölünmüş yol kesimlerinde olsun, yukarıda sözü edilen türden, önemli bir kaynak kullanımını da gerektirmeyen (şehir içi yol niteliğindeki Zonguldak-Kozlu arasında belediyeler tarafından gerçekleştirilenler dışında), bir faaliyetin olmadığı görülmektedir. (Buna karşın, özellikle Devrek-Zonguldak arasında, bölünmüş yol öncesinde bazı kesimlerdeki yetişkin selvi ve akasya türü ağaçların, bölünmüş yol çalışmaları sırasında söküldüğü de bilinmektedir.)
Bilindiği üzere, Zonguldak-Ereğli ve Zonguldak-Mengen arasındaki bölünmüş yolların birçok bölümü, yakın ve uzak çevresinde sunduğu doğal güzelliklerle manzara yolları niteliğindedir.
Buralarda yapılacak yol boyu ağaçlandırma ve peyzaj çalışmalarının bu güzellikleri daha da güzel hale getireceğine kuşku yoktur.
Bu kapsamda, Zonguldak-Ereğli yolunun, özellikle Değirmenağzı Tüneli ile Ilıksu arasında, 3 kilometrelik kesimde, bölünmüş yolun deniz tarafındaki her noktası, sahilin ve Karadeniz'in güzellikleri ve gün batımının Karadeniz ufkundan batışının en güzel izlenebildiği seyir/bakı noktaları niteliğindedir.
Bu kesimde platform dışındaki birkaç uygun noktadan sahili, denizi ve gün batımını izlemeye gelenlerin eksik olmaması da bunun kanıtıdır. (Bu arada, günümüzde, insanların, gün doğuşunu ve batışını izlemek, birkaç Komagene dönemi tanrı heykelini görmek için, 2 bin 200 metre yüksekliğindeki Nemrut Dağı'na tırmandıkları da bilinmektedir.)

MALİYETİ KÜÇÜK, YARARI BÜYÜK BİR ÇEVRE PROJESİ ÖNERİSİ!
Zonguldak-Ereğli bölünmüş yolunun, yukarıda sözü edilen 3 kilometrelik bölümünün deniz tarafında, yol korkulukları ve banketler dışında, aşağıdaki fotoğraflarda da görüldüğü gibi, platform dışı kazı, dolgu ve duvarlarla oluşmuş, genişliği genelde 2-10 metre arasında değişen, yol platformundan 40-50 santimetre düşük seviyede, boş bir arazi şeridi oluşmuştur.
Bu arazi şeridi, yolun kullanımda olduğu 5-6 yıldır çıplak haldedir.
Başta yeni yapılan tıp Fakültesi kavşağı civarı olmak üzere, bu boş arazinin ve yakın uzantısının, özenle hazırlanacak bir yol boyu peyzaj projesine uygun olarak, ağaçlandırma, saha tanzimi, yürüyüş yolu, seyir noktaları oluşturma gibi imalatlarla dantel gibi işlenmesinin, gerçekleştirilmesi gecikmiş bir proje olduğuna inanıyorum.
Böyle bir projenin, yol boyunun sahip olduğu doğal güzellikleri daha da güzelleştirme, çok manzaralı bu boş alanları halkın yararına sunma yanında, bu boş alanlardaki ve dolgu şeflerindeki erozyon oluşumlarını önleme; bazı kış aylarında kuzeyden bastıran yoğun kar yağışlarına siper oluşturma gibi yararları da olacaktır.
Proje ve yapım hataları ile oluşan heyelan ve çökme gibi oluşumlar için harcanan kaynakların ve kaynak israflarının yanında, sözü edilemeyecek bir harcama ile gerçekleştirilmesi mümkün olan böyle bir projenin, yaşanmakta olan sıkıcı günler sonrasındaki güzel günlerde, İstanbul istikametinden, özellikle Kozlu ve Zonguldak'a ilk gelenlere, güzel görüntüler sunacak, "hoş geldiniz" mesajı da oluşturacaktır.
Konunun uzmanlarının öneri projeyi, birkaç noktadan denize ulaşan merdivenli yaya yolu ve eski Günbatımı Tesisleri karşısında, yol ile deniz arasındaki 8-10 dönüm, heyelanlı toprak dolgu alanını ve dağ tarafını da kapsaması gibi ilavelerle daha da genişletilebileceğini ve devam ettirileceğini de düşünüyorum.
Söz konusu yol boyu ağaçlandırma ve peyzaj projelendirmesinin, daha önce üniversitemizde de görev yapan Bartın Üniversitesi'nin değerli Rektörü Sayın Prof. Dr. Orhan Uzun'un destekleri ile, Bartın Üniversitesi Orman Fakültesi Peyzaj Mühendisliği Bölümü tarafından gerçekleştirilmesinin mümkün olabileceğini de sanıyorum.
Projenin tamamının ya da belirli bölümlerinin, bu konuda görevli (Karayolları, Orman İdaresi gibi) kurumlar yanında, Sendika, Amelebirliği, Ticaret ve Sanayi Odası gibi STK'lar; özellikle de bölgemizde faaliyet gösteren yol yüklenicilerinin katkıları ile de gerçekleştirilmesi takdire değer bir hizmet olacaktır. (Bu arada; gerektiğinde, gücümün yettiği oranda kişisel katkıya ve bazı hayırsever yakın çevremden katkı sağlamak için çalışmaya hazır olduğumu da arz ederim.)
Bu arada, Tıp Fakültesi Kavşağı ile Ilıksu yol ayrımı arasında, dağ yamacı tarafındaki kazı şevlerindeki akıntı ve döküntüler, bir iki noktadaki yola düşme tehlikesi olan kayalar için de, gerekli önlemlerin alınmasının da zorunlu olduğu açıktır.
Emekli bir eski karayolcu öğretim üyesi olarak, önerimi en halishane duygu ve düşüncelerle, sayın ilgililerin ve yetkililerin değerlendirmelerine saygılarımla arz ederim.
Mübarek Ramazan ayınızın hayırlı olmasını dilerim.

Fidanlarla buluşmayı bekleyen yerler...