Mehmet Burhan Gül, hayatını kaybetti.
Eski Zonguldak Milletvekili Abdulmuttalip Gül'ün oğluydu.
Doğru Yol Partisi (DYP) Zonguldak İl Başkanlığı yaptı.
Gül Ailesi'nin en güzel fertlerinden biriydi.
Siyaset yaptığı dönemde her kesimden insanla çok güzel ilişkiler kurdu.
Gönlü zengindi.
Karşısındaki kişinin yüreğine dokunmasını bilirdi.
Çok genç yaşta lösemiye yakalandı.
Yıllarca mücadele etti.
İsrailli bir kadının ilik bağışıyla hayata tutundu.
63 yaşında hayatını kaybetti.
Zonguldak'ta parti yönetimine girenlerin havalandığı bir dönemde, Mehmet Burhan Gül gibi mütevazi insanları arıyoruz artık.
Ekonomik gücü, siyasi gücü, konumu vardı.
Ama bir merkez ilçe yöneticisi gibi mütevazi olabiliyordu.
Allah rahmet eylesin...
Mekanı cennet olsun...
Gül Ailesi'nin başı sağolsun...
Zonguldak, değeri çokça bilinmeyen bir değerini kaybetti.
Ne demişti Yaşar Kemal...
"O iyi insanlar, o güzel atlara binip, çekip gittiler. Demirin tuncuna, insanın piçine kaldık."

Kıssadan Hisse: Zenginlik...
Lübnan'ın en zengin adamı Eymen Bistani, Beyrut'u en iyi noktadan gören hakim bir tepede kendisine görkemli bir mezar yaptırdı. Oraya gömülmeyi vasiyet etti. İlahi kader farklı tecelli etti, özel uçağı denize düştü. Milyonlara mal olan aramalar sonunda uçağı bulundu ama cesedine ulaşılamadı...

[*] [*] [*] [*]
Lord Teshlid, İngiltere'nin en zengin adamlarındandı. Zaman zaman devlete bile borç veriyordu. Malikanesinde oldukça büyük ve korunaklı bir odayı servet kasası olarak kullanıyordu. Bir gün hazinesine girdi ve yanlışlıkla kapıyı üstüne kapattı. Oda çok özel inşa edildiği için, ne kadar bağırıp çağırdıysa da, yardım istediyse de sesini kimseye duyuramadı. Zaman zaman eve gelmediği için, evdekiler arama ihtiyacı hissetmedi. Günler sonra cesedi bulunan Lord, bir şekilde parmağını kesmiş ve kanıyla şu cümleyi yazmıştı: "Dünyanın en zengin insanı, açlıktan ve susuzluktan ölüyor!.." (Alıntı)

[*] [*] [*] [*]
Dünya hayatında mal ve servetin her şeyi çözdüğünü sananlara duyurulur.

Günün Fıkrası: O kime veriyorsa!
Nasrettin Hoca'ya sorarlar:
"Hocam, bu yıl fitreni kime vereceksin?"
Hoca, gayet sakin bir sesle cevap verir:
"Köyün zenginine!.."
Köylüler şaşırır:

"Aman Hocam, o kadar fakir varken niye zengine veriyorsun?"
Hoca yanıtlar:
"Vallaha, ben Allah'ın işine karışmam. O kime veriyorsa, ben de ona veririm."