Maaş.
İkramiye.
Sosyal haklar.
İzinler.
İş düzeni.
Her işsizin hayali.
Asgari ücretlinin.
İş düzeni olmayanın.
Sosyal hakkı olmayan.
Kısacası.
İşinden memnun olmayan herkes.
Buna bir kısım memurlar da dahil.
Erdemir'de çalışmak ister.
Hele hele şu günlerde.
Bu ister birkaç kez daha arttı.
Malum.
Önce ekonomik kriz.
Üzerine pandemi.
Pandemi ile ilgili tahminler var.
Uzak yakın.
Ama ekonomi ile ilgili bir tahmin bile yok ki...
Böyle bir dönemde her insan düzenli bir hayat ister.
Onun için düzenli bir iş.
İyi gelir.
Bunu da en iyi sağlayan özel sektörde Erdemir.
Açıklama yapılıyor.
- İşçi alacağız.
Nereye alacaksın?
Kaç kişi alacaksın?
Ne zaman alacaksın?
Süreç nasıl işleyecek?
Yaş kriteri.
Meslek.
Askerlik.
Biliniyor.
Diğer konularda bu köşenin kaleme alındığı saatler itibariyle henüz bir açıklama yoktu.
Haber kısa sürede duyuldu.
Binlerce insan sıraya girdi.
Sabahın köründen.
Akşamın darına.
İnsanlar iş için şansını deneyecek ki...
Ekonomisi zor olan ülkelerde bu böyledir.
Herkes her işi yapmak ister.

Yetmez...
Her yerde şansını dener.
Kazı kazan oynar.
Piyango alır.
Loto-toto, at yarışı oynar.
Kumarın her türlüsü ile imkan bulunduğunda çıkış arar.
Define arar.
Eğer değerlerini yitirmişse.
Ahlaki ve yasal olmayan yerlerde çıkış arar.
Hep umut besler.
Onu yitirdiği zaman.
Etrafına kıyar.
Kendine bile acımaz.
Son zamanlarda bu tür haberler basından haddinden çok yer alıyor.
Böyle bir ortamda Erdemir için şartları tutan herkes şansını dener.
Denemeli de...
Sorun nerede?
Metod yanlış.
İnternet var.
Erdemir'in gücü var.
Verirsin süreyi.
İnternetten alırsın başvuruyu.
İnsanları bu zor süreçte, dip dibe sokağa dökmenin mantığı ne?
Buna anlam veremedik.
İş veremeyeceğinden çok insan işsiz.
Hepsine hayal ve umut verebilirsin.
Ama iş veremezsin.
[*][*][*]
Sonuç...
İşsiz çok.
İşyeri güzel.
Ama çalışmak için sağlık lazım.
Yaşamak lazım.
İnsanların hastalığın kucağına atarak iş ve umut veremezsiniz.
Umarız bu kadar kişi topladığınıza göre birkaç yüz kişi işe alırsınız.