Zonguldak Köylere Hizmet Götürme Birliği'nde çalışan sözleşmeli işçilerin açtığı dava kamuoyunda tartışılıyor.
İl Özel İdaresi ve Köylere Hizmet Götürme Birliği'nde çalışan işçilerin yaptıkları işler ortak.
Birlik'te çalışan işçiler; Özel İdare bünyesinde çalışanlarla aynı işi yapıyor ancak aynı maaşı almıyorlar.
Birlik'te çalışan 98 işçi dava açtı, 54 kişi birinci mahkemeyi kazandı.
54 kişiden 1 işçi istinaf mahkemesini kazandı.
54 işçi ikinci mahkemeyi de kazanırsa idareden 7.5 milyon TL. para ödenecek.
98'den kalan 44 kişi de davayı kazanırsa idareden ödenecek para 15 milyon TL.
Eğer toplamda 98 kişi davayı kazanırsa diğer 37 işçi de dava açacak.
Kurumdan ödenecek para 20 milyon civarında olacak. Kamu ciddi bir zarara uğradı.
Şimdi işçiler bu konuda haklı olabilir, sözleşmeyi imzalarken her şeyi kabul edip sonradan kabul etmemek çok uygun bir davranış değil.
Ben de bir çalışan ve fikir işçisi olarak; işçinin hakkını her zaman almasından ve bu tür davaların çalışandan yana kazanılması taraftarıyım.
Ancak baştan bir sözleşme olunca sonradan istenen haklar bana pek samimi gelmiyor.
Köylere Hizmet Götürme Birliği, İl Özel İdare'ye bağlı değil, İl Özel İdare'nin bir alt kurumu değil.
Sözleşmeli olarak işe giren işçilerin sözleşmesi 31 Temmuz 2021 tarihinde bitiyor.
İşçilere ödenecek bir kurum tarafından ödenmesi gereken bir para var.
Bu para şu an bu kurumun kasasında yok, işçilere bu paraları ödemek için bir yerden para da gelmeyecek.
Hizmet gidecek yerlerin parası işçilere aktarılacak.
Bunun için Özel İdare'ye açılan dava konusunda vicdanlı olmak da gerekir.
Köylere Hizmet Götürme Birliği, Özel İdare'den farklı bir kuruluş, çalışma alanları ortak.
İkisi de hizmet getirir ama bütçeleri ayrı, yönetimleri de ayrıdır.
İşçiler yukarıda da yazdığım gibi işçiler çalışırken şartları kabul ediyor, memnunlardı ve birden neden dava açma hissi uyandı?
İşçilerin davasını üstlenen avukat gerçekten işçiler için mi kendisi için mi bu davayı üstlendi?
'İşçilerin emeği, alın teri' diyerek kendi kesesini mi doldurdu?
Avukatın işçi başına 20-30 bin TL. alacağı konuşuluyor, bir de acil şekilde icra takibi başlatmış.
Acilen icra başlatılmasını art niyet olarak kabul ediyorum.
İcraya gelene kadar önce borçluya bir süre tanınıyor, icraya vermek en son iş olarak eyleme geçirilmeli.
'İl Özel İdare yetkilileri, işçi şantiyelerini geziyor, tehdit ediyor' diye kamuoyunda söylentiler dolaşıyor.
Yetkililer bu kadar boşa düşmezler diye düşünüyorum; hukuki sürecin devam ettiğini bilen yetkililer gidip işçilere 'şöyle, böyle' diye sallarlar mı?
Kurum ve kurumun bağlı olduğu üst kurumlar; hangi işçiler onların yanında bunu bilmek isterler.
31 Temmuz'da işçilerin sözleşmesi bitiyor, kurumun sözleşmeyi yeniden yenileyeceği kesin değil! Değil mi?
Bununla ilgili Vali Mustafa Tutulmaz ya da İl Özel İdaresi Genel Sekreteri bir açıklama yapar mı?
Hukuki süreç devam ettiği için açıklama yapmayabilirler.
Herkes hakkını arasın, çalıştığı kadar ücret alsın. 'Eşit işe eşit ücret' olsun.
Ama bodoslama değil, birilerinin gazına gelerek değil, birilerine işçinin alacağından çok kazandırmak için değil.
Vicdan, adaletin en iyi vekilidir...

Şenol Şanal güldürme bizi...
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Zonguldak İl Başkanlığı yine hareketli günler geçiriyor.
Zonguldak Belediye Başkan Adayı Şenol Şanal, disipline verildi.
Sosyal medyada paylaştığı bir fotoğrafla Zonguldak Belediyesi eski Başkanı Muharrem Akdemir, Merkez İlçe Başkanı Ebru Uzun ve Olcay Can'a 'ihanetçi' yakıştırması yapmıştı.
Bu yüzden Şenol Şanal İl Disiplin Kurulu'na ihraç talebiyle verildi.
Şenol Şanal belediye başkanı seçilememesini sürekli birilerine yüklemeye çalışıyor.
Kendisi belediye başkanı seçilemedi, yakın arkadaşları belediye meclis üyesi seçildiler.
Geriden geriden belediye meclis üyelerini yönetmek istiyor.
Bu konuda Atınç Kayınova ile anlaşamıyor, Turgut Aydın'ı gaza getiriyor
Turgut Aydın'ı Kayınova'nın önüne geçirmeye çalışıyor.
Turgut Aydın'ı da kendisi gibi disipline verdirtti. Şimdi çok iyi oldu.
Şenol Şanal'a kendi mahallesi Bahçelievler Mahallesi'nden oy vermeye gelmediler.
Bunun sebebini de kendisinde arasın, başka kimsede aramasın.
Geçen gün Ankara'ya Kemal Kılıçdaroğlu'nun ziyaretine gitmiş.
Sosyal medyadan paylaşıyor; sanki oradan birilerine ayar veriyor. Güldürme bizi...