"Tarımı ihmal eden ülkeler intihar ediyor demektir.
Gelişmiş ülkelerin semalarından ne kadar çok uçağın uçtuğu değil...
Ne kadar çok arının uçtuğu önemlidir.
Eğer arılar ölürse..
Sonraki yıllarda insanlar ölür."
Albert Einstein
Böyle diyor.
Köy hayatı.

Toprak.
Tarım.
Hayvancılık.
Hep yazıyoruz.
Çiziyoruz.
Özendirme gayreti veriyoruz.
Başarırız...
Yada yazdığımız ile kalırız.
En azından elimizden geleni esirgemiyoruz.
Çaba sarf ediyoruz.
Umudumuz.
Elbette başarılı olmak.
Pandemi dönemi.
Bir paket makarna üç lira civarında.
beş litre ayçicek yağı 100 lira sınırına dayandı.
Olsa elimizde yeterince.
Fiyatlar böyle mi olur?
Yada daha çok olsa.
Dünyayı biz beslesek.
Tabu bu biraz ütopik.
En azından kendimize yetebilsek.
Toprak kanunu.
İşlemeyenin elinden alınsa.
Karşılığı verilse
İşleyene verilse.
Topraklarımız bereketli.
İklim şartlarımız uygun.
Tek sorun var.
İşlemek isteyene yer bulamıyoruz.
İşlemek istemeyenler...
Yattığı yerden teşvik, destek alıyor.
Yıl 2021...
Halen bu konuların çözülmemiş olması çok acı.
[*][*][*]
İnsanlar şehirden kaçıyor.
Yada kaçmak istiyor.
İmkan verilse.
Bağında, bahçesinde.
İstenileni üretse.
Hem kendi kazanır.
Hem ülke kazanır.
Şu anda böyle bir durum yok.
Her şey kendiliğinden oluyor.
Yasa var.
Uygulama yok.
Bazı yasalar.
Pratikte olmuyor.
Velhasılı.

Su akar yoluuu bulur misali.
Bizde herşey kendiliğinden oluyor.
Eğer ki biz çalışsak.
İşler daha başka olur.
Hayat daha güzel olur.