Arı Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Günay'ın "Yolun sonuna yaklaştığımı biliyorum: 100 dönüm arsa istiyorum" çağrısı büyük yankı uyandırdı.
Yazıyı okuyan Ak Parti Zonguldak Milletvekili Ahmet Çolakoğlu hem bizi, hem de Yusuf Günay'ı aradı. Arsa arayışı hızlandı.
Böyle güzel şeylere vesile olmak bizi çok mutlu ediyor.
İnşallah Yusuf Günay, sanayiciliğini 40 milyon dolarlık klima fabrikası ile taçlandırır.
300 kişiye daha iş kapısı açar.
Ülkemize yılda 30 milyon dolarlık ihracat katkısı sağlar.
Bu arada bir güzel gelişme daha oldu.
Yazıda 72 yaşındaki Yusuf Günay için "Bu saatten sonra, ne para, ne ev, ne araba, ne şan, ne şöhret peşinde. Hiç çalışmasa, yedi sülalesine bakacak bir servetin sahibi" ifadesini kullanmıştım.
Arı Şirketler Grubuna bağlı Arılar Sağlık Hizmetleri Yöneticisi Erim Berberoğlu, "Yazındaki serveti 7 sülalesine yeter ifadesini '7 sülalesi ve Erim Berberoğlu'na yeter' deseydin daha iyiydi dedi.
Yusuf Günay'a sordum.
'Böyle yazabilirsin' dedi.
Arada Erim Berberoğlu da kaynadı gitti!
Herkes Erim'i 'üç ayaklı' zannediyor ama!
Yine dört ayak üstüne düştü gördüğünüz gibi!

Benim güzel Manolyam...
İlçe Başkanlığı, İl Başkanlığı Kongresi, parti içi çekişmeler, kar yağışı nedeniyle ortaya çıkan yaşamsal sorunlar bitse de şehirde hizmet seferberliği başlasa.
Gerçi kar yağmasa yazın susuzluk çekeceğiz.
Hayat böyle işte. Her halkanın, her hareketin bir değeri var.
Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan'ın üzerinde önemle durduğu liman içindeki çalışma TOKİ tarafından yürütülüyor.
İnşallah Haziran-Temmuz ayında projenin büyük bölümü hizmete girecek.
Sonbaharda ise tümü halkın kullanımına açılacak.
Lavuar Alanı Projesi de bittiğinde, Zonguldak şehir merkezinde gerçekten görsel bir şölen olacak.
Özellikle pandemi sürecinde insanlar sıkıldı.
Zonguldak'ı yönetenlerden ricamız, Liman Arkası'nı da halka açmaları şeklinde.
Bir yanında Sahil Güvenlik, diğer yanında TTK.
Zonguldak insanı, şehrin balkonuna çıkamıyor.
Bu konuyu da bu yaz çözelim.
Zonguldak Valimiz Mustafa Tutulmaz'ın 'halkçı' ve 'halktan yana' olan tavrı bu yolu, bu balkonu bize açacaktır.
Bakın Manoyla Park'taki işgal son buluyor.
İhaleyi kazanan firma, parkı teslim aldığı günden bu yana hiç kira ödememiş.
Kira ödemediği gibi para kazanmak için yaptığı yatırımların parasını da İl Özel İdaresi'nden istemiş.
Neyse ki Sayın Valimiz Mustafa Tutulmaz olaya derhal müdahale etmiştir.
Kafe olarak ihale edilen yer düğün salonu olur mu?
Şimdi deniyor ki, cami için kafe kapatılıyor.
İnşallah o kafe, herkesin yararlanabileceği kütüphane olur.
Terminalin hemen karşısındaki alan ise Belediye Çay Bahçesi olur.
Yani isteyen, istediği zaman gelip oturabilir.
İsteyen çayını içebilir. İsteyen yanında getirdiği yiyeceği yiyebilir.
O neydi öyle ya!
Trabzon'dan biri gelmiş, parasını Özel İdare'den aldığı banka benim insanımı oturtmuyor.
Elindeki yiyeceğini yedirmiyor.
Bu firma sadece Manolya Parkı almamış.
Kandilli yolunda bir işletmesi daha var.
Bizim Zonguldaklı firma, ondan kiralamış. Ya da ortak olmuş.
Bu işlere vesile olan siyasetçi, bürokrat kim varsa onları Allah bildiği gibi yapsın.
Zonguldak işgalden kurtuluyor.
Allah'tan Zonguldak'ta artık bir Vali var.
Ve bu Vali'ye inanan politikacılar var.

Günün Fıkrası: Genç kadın
Kocası her akşam eve geç geliyordu. Bu yüzden karı koca sürekli birbirlerine giriyorlardı. Kadının bir arkadaşı sert tutum yerine bir başka çözüm önerdi:
-Biraz da yumuşak ol bakalım... dedi.
Genç kadın arkadaşının önerisini yerine getirdi. O gece kocası yine zil zurna sarhoş gelmişti eve...
- Haydi gel yatalım diye kocasına cilveyle yaklaştı. Adamın alkolden düşünecek hali kalmamıştı.
- Peki yatalım. Nasıl olsa benim karı evde yine başımın etini yiyecektir... diye mırıldandı.