Zonguldak'ta hastaları soyan, zorda bırakan üç-dört hekim var.
Az daha zorlasan bir elin parmakları kadar.
Ama yaptıkları rezillikler yüzünden tüm hekimler töhmet altında kalıyor.
Tıp Fakültesi'nde çalışan profesörlerin muayenehane açma hakkı var.
Onlar bir düzen tutturmuşlar.
Hastaneden muayenehaneye, sonra tekrar hastaneye, olmadı özel hastaneye!
Öyle bir turnike kurmuşlar ki, her turda para ödüyorsunuz.
Bir ay hastanede yatsanız, en az dört kez muayenehaneye gidip ödeme yapıyorsunuz.
Ameliyatlar ekstra!
Atatürk Devlet Hastanesi'nde bir cerrah var!
Sürekli ameliyatta!
Çok da başarılı! Her önüne geleni kesiyor!
Devletin polikliniğinde vatandaştan ameliyat için para alınır mı?
Medikalciden aldığın yetmiyor mu?
Ama sen de haklısın.
O kadına para yeter mi?

Zonguldak insanını soydurmayalım
Zonguldak Valisi Mustafa Tutulmaz'dan beklentimiz;
Bir elin parmaklarını geçmeyen, herkes tarafından bilinen bu hekimlere bir şey yapılması.
Resmi şikayet bekleniyor.
Vatandaş korkuyor.
Zonguldak İl Sağlık Müdürü Ertuğrul Güner bu isimleri tek tek biliyor.
Zonguldak Atatürk Devlet Hastanesi Başhekimi Hasan Tosun bu isimleri biliyor.
BEÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Şenay Özdolap bu isimleri biliyor.
Bu 4-5 kişi yüzünden tüm sağlık camiası lekelenmesin.
Bu kişilerle ilgili ne gerekiyorsa yapılsın.
Öyle paralar kazanıyorlar ki!
Bir milyona daire, 1.5 milyona yazlık, 2 milyona araç alan hekimler var.
Maaşları belli.
Muayenehaneden kazandıkları da belli!
Nereden geliyor bu para?
Vergisiz kazançtan.
Benim gariban Zonguldaklımdan!
Hastaneye yatınca, yüzüne bakılmayınca, muayenehaneye gidip bayılıyor bin lirayı!
Sonra başlıyor film!
Doktor fazla para bulunca eşini aldatıyor!
Eşi kızıp onu aldatıyor!
Paraları güle güle yiyemiyorlar!
Sayın Valim! Zonguldak insanını soydurmayalım.

Suat Hayri Uğurbaş
BEÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Göz Anabilim Dalı'nda görevli Profesör Suat Hayri Uğurbaş ile eşi Silay Cantürk Uğurbaş birlikte çalışıyorlar. Göz Anabilim Dalını kapatmışlar.
Suat Hayri Uğurbaş hocayla ilgili bir haber çıktı!
Sabah namazına kalkmış!
Sabah namazına kalkınca bizdeki haberi okumuş, bir daha uyuyamamış.
Beni aramış! Ben telefona bakmamışım.
Çünkü benim Suat Hayri Uğurbaş'ın telefonuna bakmam lazım.
Kendisi bir profesör ya! Üstelik sabah namazına da kalkmış!
Ben bunları nereden biliyorum.
Yakın bir dostumu aramış, telefonuna bakmadığımı söylemiş.
Dostum, telefona mutlaka döneceğimi söylemiş!
Döndüm! Ama döndüğüm gibi de geri döndüm!
Kendisine bir şey söyleyecektim.
Söylemedim.
Yüzüne söyleyeceğim.
Allah bizi karşılaştırsın!
Suat Hayri Uğurbaş hep bir şey olmak istiyor.
Milletvekili olmak istiyor, Belediye Başkanı olmak istiyor, Rektör olmak istiyor.
Ama olamıyor! Neden mi?
İşte o nedeni ben kendisine söyleyeceğim.
Bizim işler Nadiye'ye ilaç yazdırmaya benzemez Suat Hoca!
Seni radarıma aldım Suat Hoca!
Ezan okunuyor!
Haydi kalk sabah namazına!

Hurdacı Başkan
25 yaşındaki belediye çalışanı sevgilisini hamile bırakan başkanı hatırlıyorsunuz.
Başkan genç sevgilisi ile vakit geçirmeyi çok seviyor.
Ama aynı mutluluğu hurdacı arkadaşıyla vakit geçirirken de yaşıyor!
Ne demişler vakit nakittir!
Demek ki bu başkan hile ve hurdadan anlıyor!
Karısını 'Benden para istiyorlar' diye kandırdı!
Zavallı kadın, çoluk çocuğun rızkı gitmesin diye kuşağının üstüne yattı!
Başkan, 'Benden para istiyorlar' diye hurdacıyı kandırdı! Parayı aldı!
Para kasada!
Kumarda kazanan hep kasa olur!
Bakalım aşkta kim kazanacak?