En kıymetlimiz.
Varoluş.
Yani hayatımız.
Yaşamak için.
Hava-su...
Olmazsa olmazlarımız.
Havayı çeşitli yollarla kirletiyoruz.
Üzerine bastığımız toprağı kirletiyoruz.
Ekmeği çöpe atıyoruz.
Hepsi başlı başına ayrı konu.
Hakkında işin uzmanları kitaplar yazdı.
Sivil Toplum Kuruluşları etkinlikler, projeler, hatta eylemler yaptı.
Devletler önlemler aldı.
Diğer taraftan kendi aldığı önlemleri değişik şekillerde ihmal...
İstismar etti.
Bizim konumuz su...
Hayattır.
İşin dini boyutuna bakalım...
Peygamber (sav)...
Sahabinin abdest alırken fazla su kullandığını görür.
- Bu ne israf!
Diye ikaz eder.
- Abdeste israf olur mu?
- Akan bir nehirde abdest alıyor olsan bile...
Çok açık ve net.
İsraf haram.
İbadet için bile olsa suyu fazla kullanmak günah...
[*][*][*]
Su en kıymetli hazinemiz.
Oluşumu belli.
Malum.
Ağaçları kestik.
Ozanı deldik.
Şimdi kuraklık ile mücadele ediyoruz.
Daha çok yakın zamana bakıyorum.
Sosyal medya anılarında...
Kar fotoğrafları paylaşmışız.
Bugün yaşadığımız durum tam aksi.
Sanki Ekim sonu...
Kasım ayı başlarını yaşıyoruz.
Dört mevsimi yaşadığımız cennet ülkemizde iki mevsime doğru yol alıyoruz.
Ve hasretiz.
Suya hasretiz.
Barajların, göletlerin dibi göründü.
Camilerden yağmur duaları yükseliyor.
İşin garibi.
Doğanın dengesini öyle bozduk ki...
Yağmazsa kuraklıktan mağduruz.
Yağarsa sel oluyor.
Ve biz halen farkında değiliz.
[*][*][*]
Doksanlı yıllarda.
Okul sıralarını meşgul ettiğimiz zamanlar.
Hocalarımız anlatırdı.
Suyun önemi.
İsraf.
Ve 2050 yıllarının en önemli sorunu.
Susuzluk.
Geleceğin en kıymetlisinin petrol.
Doğalgaz.
Altın.
Veya herhangi bir yeraltı kaynağının olmayacağı.
Suyun olacağı.
Hatta savaşların su yüzünden olabileceği.
[*][*][*]
Konuyu çok dağıtmaya gerek yok.
Su önemli.
O zaman sahip çıkmak gerek.
Geleceğe mal, mülk...
Çocuklara...
Hatta torunlara miras bırakalım.
Ama en önce suyu sağlam bırakalım.
Hem kendi geleceğimizi.
Hem tüm insanlığın geleceğini.
Hem de dünyada yaşayan tüm canlıların hakkını israf etmeyelim.
Kalın sağlıcakla.